Kahve çekirdekleri kavrulduğunda kükürt içeren aroma bileşikleri oluşur. Kahvedeki asit içeriğiyle birlikte bu bileşikler ağız kokusuna neden olabilir. Kahve ayrıca ağız kokusunu kötüleştirebilen ağız kuruluğuna da neden olur.
Yemeklerden sonra Türk kahvesi içmek kokuya karşı çok etkilidir. Ağız kokusunun oluşmasına; ağız içindeki bakterilerin yiyecek artıkları ile birleşmesi sonucu oluşan hidrojen sülfür gazları neden olur.
7. Çay, kahve ve kola tüketimi
Çünkü Ramazan'da çay, kahve, kola gibi içeceklerin tüketimi, vücuttaki su kaybını artırır, ağızda kuruluğa neden olur. Ağız kuruması ve tükürük salgılanamaması da ağız kokusuna yol açar.
Kahve: Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları olan sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Kahve çekirdeği çiğnemek ise sülfür bileşenlerini ortadan kaldırır. Yemeklerden sonra Türk Kahvesi içmek de kokuya karşı etkilidir.
Fırçalanmayan, diş ipi ve gargara kullanılmayan dişlerde gıda parçacıkları ağızda kalabilir. Dişlerin arasında kalan yemek artıkları, diş etlerinin çevresinde ve dilde bakteri üremesine neden olur ve bu durumda nefesin kötü kokmasına yol açar. Antibakteriyel ağız gargaraları kokuyu azaltmaya yardımcı olabilir.
İlgili 34 soru bulundu
Ağız kokusu cihazları da bulunuyor. Ancak güvenirliği düşük. Bir diğer kolay yol ise bileğiniz içine biraz tükürük bırakıp 5-10 saniye sonra koklayın. Kötü bir koku hissediyorsanız muhtemelen ağzınız kokuyordur.
Yüksek kortizol (stres hormonu) yaşlanma hızını artırır ve cildi yine hızlı bir şekilde yıprandırır. Ayrıca kahve diüretik yönde etki göstermektedir. Bu sebeple vücudun susuz kalmasına sebep olmaktadır. Vücut susuz kaldığı zamanda ciltte kuruluğa ve cansızlığa sebep olur.”
Kahvenin, cilde fayda sağlayan antioksidan ve güçlü antienflamatuvar özellikleri vardır. Bir araştırmaya göre düzenli olarak kahve içmek yüz sivilcelerine neden olabilecek iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca iltihaplanma ile bağlantılı cilt hiperpigmentasyonunu da azaltabilir.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
Ağzının koktuğunu sanan herkesin ağzı kokuyor demek değildir. Bir araştırmaya göre ağız kokusu çeken insanların oranı yüzde 27 civarındadır. Ama genel olarak bu oran yüzde 22 ile 50 arasında değişiyor.
Yani, nefes kokusu ağızdan değil, içten gelen bir sorunun neden olduğu durumdur. Ağız kokusu ise boğaz enfeksiyonlarının ve diş çürüklerinin tedavi edilmesi ile çözülebilir.
Ağız kokusuna açlık, diş çürükleri, tüketilen kahve gibi içecekler, tütün ürünleri, ağız içinde bakteriyel enfeksiyonlar, dişlerin iyi fırçalanmaması, yemek artıkları, mide rahatsızlıkları gibi durumlar neden oluyor olabilir.
Ağız kokusu varlığında ilk önce ağız ve diş hijyeni alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Yemekten sonra dişler ve dil fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalı ve bol su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Bu gibi değişiklikler yaptıktan sonra ağız kokusu devam ederse, diş hekiminize başvurulması gerekir.
Limonlu su içmek veya limonlu su ile gargara yapmak; ağız içindeki bakterileri temizler. Böylece ağız kokusu problemi ortadan kalkar.
Sabahları oluşan ağız kokusunun sebebi arasında da gece biriken gazlar yer alır. Herhangi bir sağlık problemi göstergesi değildir. Ancak dişlerimizi fırçalamadan uyuduğumuzda, ağızdaki yemek artıkları bakteriler tarafından kullanılır. Tükürük akışı azaldığı için bu etki daha fazlalaşır ve kokuya sebep olur.
Ağız Kokusuna Hangi Bölüm Bakar? Ağız kokusu şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvuracak bireyler, ağız ve diş sağlığı bölümüne gidebilirler.
Özellikle dil kökünde Sulcus Terminalis dediğimiz ters V şeklinde anatomik bölge vardır. Ve bunun arkasında başlayan ve en büyük tat tomurcukları olan Sirkumvallat Papillaları içeren alanın yoğun dil pasıyla dolu olması Ağız Kokusunun en sık nedenidir.
Gece boyunca sindirim kanalında biriken gazlar, sabahları oluşan ağız kokusunun sebebidir. Herhangi bir sağlık problemi göstergesi değildir. Ancak dişlerimizi fırçalamadan uyuduğumuzda, ağızdaki yemek artıkları bakteriler tarafından kullanılır. Tükürük akışı azaldığı için bu etki daha fazlalaşır ve kokuya sebep olur.
Sabahları meydana gelen ağız kokusunun en önemli nedeni, ağızdaki tükürük akışının gece boyunca azalmasıdır. Tükürük, bizim ağız temizleyicimizdir. Geceleri tükürük akışının azalması, daha az bakteri temizlenmesi ve ağızda oksijen dolaşımının azalması anlamına gelir.
İdrardaki koku ne yediğimizle yakından ilgilidir. Baharatlı yiyecekler idrarın daha yoğun kokmasına neden olabilirken; kuşkonmaz, kahve ve sarımsak daha farklı bir koku verir. Penisilin gibi ilaçlar da idrar kokusunu etkileyebilir. Ancak bu tamamen zararsızdır.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri