Kahve mide ağrısına neden olabilir çünkü sıcak içecek midede asit üretimini uyarır. Özellikle kahve çok fazla asit içeriyorsa (bu genellikle endüstriyel olarak hızlı ve sıcak kavrulmuşsa geçerlidir), bu mideyi tahriş edebilir. Kahve keyfi sindirimi uyarır. Sonuç ayrıca kahveden şişmiş bir mide olabilir.
Kahve, midenizi rahatsız edebilecek bileşikler içerir. Uyanık kalmaya yardımcı olan kafein, kahvede bulunan doğal bir uyarıcıdır. Bir fincan kahve, yaklaşık 95 mg kafein içerir. Araştırmalar, kafeinin sindirim sistemindeki kasılmaların sıklığını artırabileceğini öne sürüyor.
Kahve alerjisi, deride kaşınma, ağız kuruluğu, boğazda karıncalanma gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bunun dışında panik atak başlangıcı olarak ajitasyon, kas ağrısı, sinirlilik ve endişe de önemli bir artış görülür. Kan basıncını ve kalp atışlarını önemli ölçüde hızlandırır.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
İlgili 27 soru bulundu
“Kafein yani çay, kahve ve kola uyarıcıdır ve vücutta alarm durumu meydana getirir. Bu durumda ise stresli yaşam, daha şiddetli algılanır.”
Kafeinin anksiyete (kaygı) ve panik atak öyküsü olanlarda anksiyeteyi ve panik atakları tetikleyebildiğini de belirten Uzbay, “Bununla beraber aşırı düzeyde tüketilmedikçe normal dozlarda alınan kafeinin anksiyete ve panik atak üzerine önemli bir yan etkisi yoktur” dedi.
Kafein hassasiyeti, kafein alerjisi ile aynı değildir. Genetik ve karaciğerinizin kafeini metabolize etme yeteneği gibi çeşitli faktörler kafein duyarlılığına neden olur. Bağışıklık sisteminiz kafeini zararlı bir istilacı olarak algılar ve antikorlarla savaşmaya çalışırsa, bir kafein alerjisi oluşur.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Aşırı miktarda kafein tüketimi sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisi nedeniyle kan basıncını yükseltebilir. Kan basıncının yükselmesi, zamanla arterlere zarar verebilir ve kanın kalbe ve beyne akışını kısıtlayabilir; bu nedenle kalp krizi ve felç için bir risk faktörüdür.
COLD BREW KAHVE İÇİN
Soğuk demleme tekniğiyle kahve çekirdeğinin asiditesi, sıcak demlemeye göre %65'e kadar daha az yükselebiliyor. Bu yüzden asitsiz ve mide dostu kahve keyfiniz için cold brew demlemeyi tercih edebilirsiniz. Kahvemi soğuk içemem diyorsanız, soğuk demlediğiniz kahvenizi ısıtıp tüketebilirsiniz.
Kafeinin çocuklar üzerinde özel bir etkisi yoktur. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta alınan kafeinin miktarıdır. Eğer üst limitten fazla kafein alırsa çocuklar değil herkes için zararlıdır. Miktarı abartılmadığı sürece ise çocuk veya yetişkin fark etmeksiniz hiçbir zararı olmaz.
Kafein uyarıcı etkiye sahip olması nedeniyle duyarlılığa da neden olabilmektedir. Kafein duyarlılığı ise kişiden kişiye değişmektedir. Bazı kişiler günde 4-5 fincan kahve içmelerine rağmen rahatsız olmazken bazılar sadece tek bir fincan kahve içtiklerinde uykusuzluk ve gerginlik gibi belirtiler yaşayabilir.
Kahvenin diüretik etkisi
Yüzde 70'i sudan oluşan insan vücudu için rahatsızlık yaratan bu durum, kalp atışlarının hızlanmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olur. Vücuda ekstra yük oluşturan bu tepkiler de kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesinin başlıca nedenlerindendir.
Araştırmalara göre çay da kahvede zarardan çok yararlı içecekler. Ancak bu iki sihirli içeceğin aşırı tüketimi riskleri de beraberinde getiriyor. Çay ve kahveyi aşırı tüketmek başta damar sertliği, mide problemleri, dolaşım ve sindirim bozukluklarına yol açabilir.
En Sağlıklısı Sade Kahve
Granül kahveler, daha ziyade kalitesi düşük Robusta türü kahve çekirdeklerinden yapılırken, Türk kahvesi ve Espresso denilen Arabika cinsi ise oldukça kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Ayrıca kafein uyku düzenini de etkiliyor ve sonuç olarak kendimizi huzursuz hissetmemize neden olabiliyor. Kafeinin fazla tüketilmesi vücudumuzu duygusal anlamda dengeleyen bazı kimyasalların yeterince salgılanamamasına neden olarak anksiyeteyi tetikleyebilir.
Kafein bağımlılığı, günlük alınan kafein miktarına göre belirlenebildiği gibi, yoksunluk belirtileri de bağımlılıkla ilgili ipuçları verir. Günde 700 mg'den daha fazla alınan kafein, bağımlılığı işaret eder.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Kafein, anksiyete bozukluklarının kötüleşmesi ve sürdürülmesiyle ve zaten bu tip olaylara yatkın olanlarda panikatak veya anksiyete ataklarının başlamasıyla ilişkilendirilmiştir. 200 mg'ı geçen kafein tüketiminin bir toplumda anksiyete ve panikatak olasılığını artırdığı görülmüştür.
Her 4 saatte bir fincan kahve içenlerin, mevsimsel olarak yaşanan keyifsizlik, depresyon, motivasyon kaybı ve sinirlilik gibi ruh hali sorunlarından daha az etkilendiği görüldü. Araştırma, kahvenin beyinde uyarıcı işlevi bulunduğunu, dikkati artırdığını ve hafızayı desteklediğini ortaya koydu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri