Kafein bağımlılığı, doğada kahve, çay, yerba mate, kakao ve diğer bitkilerde bulunan yaygın bir merkezi sinir sistemi uyarıcısı olan kafeine bağımlılık durumudur. Kafein ayrıca kafeinli alkollü içecekler, enerji içecekleri ve kola gibi içecekler de dahil olmak üzere birçok tüketici ürününde bir katkı maddesidir.
Kahve İçmeden de Uyanabilirsiniz
Günde 700 mg'den daha fazla alınan kafein, bağımlılığı işaret eder. Kahvenin çeşidine ve gün içinde diğer kafein alımlarına bağlı olarak, günde ortalama 7-8 bardak çay ve 2-3 bardak kahve, 700 mg'yi tamamlamaya yeter.
Özet: Kahve, kahvenin bağımlılık yapıcı özelliğinden sorumlu doğal uyarıcı olan kafeini içerir. Kafein tükettiğinizde, beyninize gitmeden önce mideniz tarafından hızla emilir. Beyne ulaştığında beyindeki hücreler üzerinde doğrudan uyarıcı bir etkisi vardır.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
Kafeinin insan vücudunda ki merkezi sinir sistemine verdiği birçok zarar vardır. Fazla kafein kullanımı metiliksantin ve seratonin nöronlarını harekete geçirir ve merkezi sinir sistemi üzerinde kalıcı hasarlara sebep olabilir. Bu nedenle kafein bağımlılarında psikotik ve mani semptomlar sıkça görülür.
İlgili 31 soru bulundu
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Sigara ve kahvenin birlikte alınmasının, ayrı ayrı alınmasına oranla daha çabuk ve şiddetli bir bağımlılığa neden olduğunu ifade eden Uzbay, nikotin ile kafeinin vücutta benzer etkiler gösterdiğini ve bağımlılık yapıcı etkiler bakımından birbirlerinin yerine geçtiklerini kaydetti.
Çok fazla kahve içmek demir emilimini engelleyerek kansızlığa neden olabilir. Vücut dokularına oksijen taşıyan sağlıklı kan hücrelerinin azalması, kendinizi yorgun hissetmenize neden olur. Enerji düşüklüğünün yanı sıra anemi, tırnaklarınızın görünümünü de etkiler. Tırnaklar hassaslaşarak, kırılmaya başlar.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Bu cevap kafein tarafından çok sık tetiklenirse, iltihaplanma ve hastalığa neden olabilir. Bazı çalışmalar kahve alımı ile depresyondaki artış arasında da bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Bir makaleye göre, kafein tüketimi, duygudurum bozukluğu olan kişilerde depresyonu daha da kötüleştirebilir.
Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi genel olarak güvenilirdir. ( 500 mg fazla anlınmamalıdır.) Kahvenin türüne göre değişmekle birlikte ortalama bir fincan kahvede 80 - 200 mg kafein vardır. Ortalama 3-4 fincan kahve içilebilir.
Açlığı bastırma konusunda bir hayli etkili olan kahveyi içmeyi bırakırsan,iştahının açılması ve daha fazla kalori alman da ihtimaller arasında. Aynı zamanda kafein metabolizmanı hızlandırıcı etkiye sahip olduğundan, kahve içmeyi bırakınca metabolizman da yavaşlayabilir.
Kafein, merkezi sinir sistemini, özellikle de sinirsel iletimin gerçekleştiği sinapsları doğrudan etkileyerek kişinin uyanık kalmasını sağlar. Temel olarak yaptığı, yorgunluğa ve bitkinliğe sebep olan ve sinir boşluklarında biriken asetilkolinin ve adenozinin parçalanmasını sağlayarak sinirsel iletimi rahatlatmaktır.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Biliyoruz ki fazla kahve tüketiminin vücudumuza zararı olmakta. Kalp, tansiyon, mide şeker hastalığı, su kaybı, migren, vitamin ve mineral kaybı, doğurganlık, hamilelik, baş ağrıları, karaciğer ve safra kesesi gibi alanlarda kahvenin aşırı tüketimi tehdit oluşturmaktadır.
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
Kötüye kullanılan psikoaktif maddeler ödül, motivasyon ve bağımlılıkta fonksiyon gören nukleus accumbenste dopamin salınımına sebep olarak beyin aktivitesini arttırır. Kafein günlük olağan dozda tüketildiğinde beynin ön bölgesinde dopamin artışı oluşturur.
En Sağlıklısı Sade Kahve
Granül kahveler, daha ziyade kalitesi düşük Robusta türü kahve çekirdeklerinden yapılırken, Türk kahvesi ve Espresso denilen Arabika cinsi ise oldukça kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur. Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz. Özellikle hem şeker hem de kafein içeren soda benzeri içecekler sperm kalitesini olumsuz etkiler.
AŞIRI KAHVE TÜKETİMİ VAJİNAL KURULUĞA NEDEN OLUYOR
Bunun nedeni, kahvenin kafein içermesi ve aşırı dozun vücudun ve vajinanın pH seviyelerini bozabilmesidir. Aşırı kahve tüketimi aynı zamanda vajina iç tabakasına zarar vererek dehidrasyona yol açabilir.
Çok fazla kahve tüketimi B12 eksikliğine sebep olabilir. Bu durumda da kişilerde halsizlik hali ortaya çıkabilir. Kahvenin bol miktarda kafein içermesi tüketiminde stres hormonlarını tetikler.
Bu bilimsel tabirle “J-biçimli” bir mekanizmadır, günde 1-2 bardak kahve hafızaya olumlu etki sağlar, 3 bardaktan fazla tüketildiğinde unutkanlık riski başlar. Ayrıca fazla kafein cildinizi kurutur, erken yaşlanmasına yol açar.
Bir kap içinde bir miktar sirke ve içme suyunu karıştırın. Bu karışımı kahve lekesi olan bölgeye dökün. Sirkeli su karışımının lekede bir süre kalmasını bekleyin. Daha sonra ılık bez ile karışımı döktüğünüz alanı temizleyin.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri