Günlük 500-600 mg'ın(4-7 kupa kahve) üzerinde kafein tüketimi çoğu kişide uykusuzluk, asabiyet, huzursuzluk, tedirginlik, bulantı ve gastrointestinal problemler, hızlı ya da düzensiz kalp atışı, kas krampları, baş ağrısı, anksiyete gibi sorunlara neden olmaktadır.
Özellikle sabahları vücudunuzun gün içinde ihtiyacı olan temel besin maddelerini tüketmeden yalnızca kahveyle geçiştirmek, kortisol ve diğer stres hormonu seviyelerinin artmasına ve kendinizi daha da gergin hissetmenize neden olacaktır.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Böyle bir durumda bir bardak kahve içip rahatlamaya çalışmak, işleri daha da karmaşık hale getirebiliyor. Çünkü kafein, kalp atım hızını arttırarak metabolizmadaki stres belirtilerini tetikliyor ve beynimize daha fazla 'mücadele' sinyali göndererek anksiyete krizlerine neden olabiliyor.
Gün içerisinde en fazla 300 mg kafein tüketimi normal kabul edilirken, 700 mg'nin üzeri bağımlılık seviyesi olarak kabul ediliyor. Özellikle sigara bağımlılığı, eş zamanlı olarak kahve ve çay bağımlılığını da beraberinde getiriyor. Nikotin ile birleşen kafeinin bağımlılık yapma olasılığı çok daha fazla.
İlgili 31 soru bulundu
Sigara ve kahvenin birlikte alınmasının, ayrı ayrı alınmasına oranla daha çabuk ve şiddetli bir bağımlılığa neden olduğunu ifade eden Uzbay, nikotin ile kafeinin vücutta benzer etkiler gösterdiğini ve bağımlılık yapıcı etkiler bakımından birbirlerinin yerine geçtiklerini kaydetti.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
Kötüye kullanılan psikoaktif maddeler ödül, motivasyon ve bağımlılıkta fonksiyon gören nukleus accumbenste dopamin salınımına sebep olarak beyin aktivitesini arttırır. Kafein günlük olağan dozda tüketildiğinde beynin ön bölgesinde dopamin artışı oluşturur.
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
KİMLER KAHVE İÇMEMELİ? Reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi problemi olanlar, akut veya kronik ishali olanlar, hipertansiyon hastaları ve yüksek kolesterolü olanların kahve içmemesi gerekir.
Aşırı tüketilen kahve kalp ritmini bozarak kalp sağlığını tehlikeye atıyor. Tansiyon için de olumsuz etkiler gösteriyor, kandaki basınç artarak tansiyon seviyesi yükseliyor. Mide için de zararlı. Özellikle mide hassasiyeti olan kişiler kahveyi çok kontrollü tüketmelidir.
Aşırı kafein tüketimi ve sabah aç karna tüketilen kahvenin kişide stres,gerginlik,titreme,çarpıntı gibi hem fizyolojik hem de psikolojik pek çok yan etkiyi ortaya çıkarıyor. Tüketilen kafein miktarının fazla olması kişide kaygı bozukluğu ve depresyon riskini arttırıyor.
Kafeini, vücudunuz kolay sindirir ve metabolizma hızınıza bağlı olarak yaklaşık 5-7 saat sonra tükettiğinizin yarısını, 10 saat sonra da tükettiğinizin %75'ini vücudunuzdan atarsınız. Bu yüzden sabah saatlerinde içilen kahvenin, gece uykunuza çok etkisi olmamaktadır.
Aşırı kafein, kaygıyı tetikliyor! Günde 5-10 fincandan fazla kahve tüketiminin anksiyete (kaygı) ve panik atağı tetikleyebileceğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle hamilelerin aşırı tüketimden kaçınmaları gerektiği uyarısında bulunuyor.
Panik atağın bir kaygı bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, tedavi süresince kafein alımının kısıtlanmasının faydalı olacağına dikkat çekiliyor. Kafein yani çay, kahve ve kola uyarıcıdır ve vücutta alarm durumu meydana getirir. Bu durumda ise stresli yaşam, daha şiddetli algılanır.
Bu cevap kafein tarafından çok sık tetiklenirse, iltihaplanma ve hastalığa neden olabilir. Bazı çalışmalar kahve alımı ile depresyondaki artış arasında da bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Bir makaleye göre, kafein tüketimi, duygudurum bozukluğu olan kişilerde depresyonu daha da kötüleştirebilir.
Baş başa kaldığınızda kahve için. Çünkü kahvenin içindeki kafein maddesinin cinsel gücü artırdığı, kobaylar üzerinde yapılan bir araştırmayla da kanıtlandı. Dolayısıyla ilişki öncesi bir bardak kahve içerek yapılan sohbet, sonrasında ateşli bir beraberliği getirebilir.
Ginseng, rezene, karanfil, polen, zencefil, tarçın, hardal, meyan kökü, vanilya, roka, maydanoz, kekik, arı sütü gibi bitkilerle, çilek, istridye, muz, çikolata, fındık, keçiboynuzu, kakao yağı gibi yiyecekler hormon ve öncü maddelerini tetikleyerek cinsel isteği artırmaktadır.
Meyvelerden ananas, üzüm, nar, incir ve karpuz, sebzelerden roka, kuşkonmaz olmak üzere mevsiminde tüm taze sebze-meyveler; deniz ürünleri cinsel gücü artıran doğal yiyeceklerdir. Bu besinler vücut sağlığına iyi gelerek sertleşmeye iyi gelen hormonların salgılanmasına katkıda bulunabilir.
Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi genel olarak güvenilirdir. ( 500 mg fazla anlınmamalıdır.) Kahvenin türüne göre değişmekle birlikte ortalama bir fincan kahvede 80 - 200 mg kafein vardır. Ortalama 3-4 fincan kahve içilebilir.
Açlığı bastırma konusunda bir hayli etkili olan kahveyi içmeyi bırakırsan,iştahının açılması ve daha fazla kalori alman da ihtimaller arasında. Aynı zamanda kafein metabolizmanı hızlandırıcı etkiye sahip olduğundan, kahve içmeyi bırakınca metabolizman da yavaşlayabilir.
Bu bilimsel tabirle “J-biçimli” bir mekanizmadır, günde 1-2 bardak kahve hafızaya olumlu etki sağlar, 3 bardaktan fazla tüketildiğinde unutkanlık riski başlar. Ayrıca fazla kafein cildinizi kurutur, erken yaşlanmasına yol açar.
Kafein, beyni uyaran ve kan-beyin bariyerini dengelemeye yardımcı olan serotonin ve asetilkolini artırır. Kahvedeki polifenol mikro besinler, serbest radikallerin neden olduğu doku hasarını ve ayrıca beyin kan damarı tıkanmasını önler.
Merkezi sinir sistemi'nde (MSS) psikotropik etki uyarıcıdır. Solunum sistemi uyarıcıdır.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri