Genellikle hafif gıdaların tüketilmesi tercih edilir. Türk kültüründe kahvaltıdan sonra kahve içme geleneği var olduğundan, kahveden önce yenen anlamına gelen kahve altı sözünden oluşmuş bir sözcüktür.
Kahvaltı, adını da “gece boyunca orucu kırmak” anlamına gelen “break fast” kelimesinden alır.
Kahvaltı, “Kahve altı” sözünden türeyen bir sözcüktür ve günün ilk öğünü olma özelliğini taşır. Aç karnına günün ilk kahvesini içmeden önce yenilen bir öğün olması sebebiyle bu isimle anılır.
Kahve Nedir? Kahvesever olmadan önce, Türklerin uzun dönemler boyunca, üç değil, iki öğün ile beslendiği bilinmektedir. Bu öğünlerden öğleden önce yapılan ilkine kuşluk, öğleden sonra yapılan diğerine ise akşam yemeği denilmiştir.
< kahve altı “sabahleyin kahve içmeden önce yenen hafif yemek” Azerbaycan Türkçesindeki qəlyanaltı (< qəlyan "kalyan, nargile" + altı) "kahvaltı" sözcüğü ile karşılaştırılabilir.
İlgili 36 soru bulundu
Eski Türkçede kahvaltıya "tutguç" denirdi.
breakfast i. dejeuner i. almuerzo [dialect] i.
Genellikle hafif gıdaların tüketilmesi tercih edilir. Türk kültüründe kahvaltıdan sonra kahve içme geleneği var olduğundan, kahveden önce yenen anlamına gelen kahve altı sözünden oluşmuş bir sözcüktür.
Sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa'nın babası olan Memlûk Çerkeslerinden Osmanlı'nın Yemen valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirdi. Yeni hazırlama yöntemi ile kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk kahvesi adını aldı.
Osmanlı Mutfağında Kahvaltı
Sabahları genellikle çorba içilirdi. Üstelik bu alışkanlık Anadolu'nun kırsal kesimlerinde hala devam etmektedir. Yörelere göre içerikleri farklı olan çorbalar pişirilir. Örneğin: ezogelin, tarhana veya yoğurt çorbası.
Osmanlı'da da sadece iki öğün varmış: biri sabah 10-11 arası, diğeri gün batımından önce saat 5 gibi. Kahvaltı, yani kahve-altı günün ilk kahvesinden önce atıştırılan bir kaç ufak lokmadan ibaretmiş.
Kahvaltıdan sonra olmak kaydıyla 9.00 ile 11.30 arasında içildiğinde kahvenin olumlu etkileri en üst düzeyde olacaktır. Kahvaltıyla kahve arasında 1 saat olmalıdır. Kahve ağır bir yemeğin üzerine içildiğinde de sindirime büyük katkı sağlayacaktır.
Günün ilk öğünü olan kahvaltının hemen ardından kahve tüketilerek güne başlanır. Bu davranış bir gelenek halini alarak tarihe yansımıştır. Zamanla bu sıralamada bir değişiklik izlenmiş ve kahve; kahvaltıdan sonra tüketilmek yerine kahvaltıdan önce hatta kahvaltı esnasında dahi kullanır hale gelmiştir.
Avrupa'da sanayileşmenin ve sanayi devriminin başlamış olmasına bağlı olarak çalışma saatlerini meydana getirdi ve bir standarda bağladı. Önceleri işe başlamadan önce bir şeyler atıştırma alışkanlığı olarak ortaya çıksa da ilerleyen tarihlerde kahve ile birlikte kahvaltı kültürünü meydana getirdi.
Nitekim Nişanyan Sözlüğü'ne göre apartman kelimesi, “konut içinde müstakil daire” anlamına gelen Fransızca appartement sözcüğünden alıntıdır. Fransızca kelimenin kökenine indiğimizde Latince “pay” anlamındaki pars/part'dan türemiş ve “paylaştırmak, hisselendirmek” anlamına gelen appartire'den geldiğini görüyoruz.
kelimelerin birleşimi sırasında baskın durumda olan ünlü (a, e) diğer ünlüyü aşındırarak düşmesinde sebep olur. kahve altı>kahvaltı, cuma ertesi>cumartesi, ne için>niçin, ne ola>n'ola, sütlü aş>sütlaç vb.
Türk Kahvesinin Tarihçesi
Bu keşfin yapılması ve Türk kahvesinin yaygınlaşması ise 16. yüzyıla dayanır. Yemen valisi Özdemir Paşa, görev yerinde keşfettiği kahvenin tadına hayran olur ve bu eşsiz lezzetin Osmanlı hanedanı tarafından da keşfedilmesi için 1543 yılında İstanbul'a kahve çekirdekleri getirir.
Kahve'nin anavatanı olan Etiyopya'nın yüksek yaylaları, yabani kahve bitkisinin doğal olarak yetiştiği bölgelerde yerli halk bu bitkinin tanelerini un haline getirip bir çeşit ekmek yapıyordu. Meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve "sihirli meyve" olarak adlandırılıyordu.
3. Yüzyılda Etiyopya'lı Khaldi adındaki bir keçi çobanı tarafından keşfedilmiştir. Çoban, keçilerinin uyarıcı kırmızı çekirdeklerini yedikten sonraki çocuk gibi enerjik hareketlerini fark etmiş ve kahveyi keşfetmiştir.
kahvaltı - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi kahve altı “kahve ile yenen hafif yemek” deyiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için kahve, alt maddelerine bakınız. İtalyanca caffe latte "sütlü kahve" deyiminden geldiğine dair inanış fantezidir.
Kahvaltının mutfaklardaki yerini alması 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. İlk zamanlarda kahvaltı, sabahları mideyi rahatlatmak amacıyla çorba, ekmek, peynir ve reçel tüketilerek yapılıyormuş. Bir süre sonra ana öğün olarak tanımlanmaya başlayan kahvaltı, her ülkenin geleneklerine göre farklı şekillerde uygulanmış.
Bunun için soğuk suyla dolu bir bardağa 1 tatlı kaşığı kahve ekleyin. Eğer kahvenin tozu suyun yüzeyinde kalıyorsa ve çok az renk veriyorsa gönül rahatlığıyla o kahveyi içebilirsiniz. Eğer kahvenin içinde yabancı katkı maddeleri varsa kahve dibe çöker ve suyu boyar.
Uzakdoğu ülkelerinin vazgeçilmezi pirinç, unlu mamüllerin yanı sıra lapa olarak da bu kahvaltı sofralarında yerini alır. Pirinç lapası, yanında turşu ve baozi gibi bir hamur işi ile Çin'de en yaygın kahvaltı malzemeleridir.
Bir Amerikan kahvaltı masasında domuz pastırması, kızarmış yumurta, domuz sosisi ama özellikle waffle, pancake ve mısır gevreği olmazsa olmazdır. İçecek olarak her zaman tercihleri filtre kahvedir.
Kahvaltı için tercihleri çoğunlukla espresso-kruvasan ikilisi. Bu kadar çeşit peyniri olan, zeytinleri ve domatesleri tazecik kendi topraklarında yetiştiren bir milletin bu lezzetleri kahvaltıda yemeyi tercih etmemesi enteresan değil mi? İtalya'da her köşe başında “pizzeria” ve “trattoria” tabelaları göreceksiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri