Çay ve kahve de flavonoid açısından zengindir. Bu nedenle kalp damar sağlığına yararlıdırlar, tabi ki aşırı tüketmemek kaydı ile.
Aşırı miktarda kafein tüketimi sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisi nedeniyle kan basıncını yükseltebilir. Kan basıncının yükselmesi, zamanla arterlere zarar verebilir ve kanın kalbe ve beyne akışını kısıtlayabilir; bu nedenle kalp krizi ve felç için bir risk faktörüdür.
Kahve ve dolayısı ile kafein içeriğinin, sadece kalp-damar hastalıklarının gelişimini değil, aynı zamanda kalp krizi, inme, felç ve diğer akut kalp rahatsızlıkların da gelişebileceği varsayılıyordu” diyor ve araştırmaların kahvenin düşünüldüğü kadar problem yaratmadığını ortaya koyduğunu belirtiyor.
Yapılan son araştırmalarda ise kahve ile ilgili korkulan bir şeyin olmadığı ortaya çıkarıldı. Prof. Dr. Barış Çaynak, bu araştırmaların detaylarını şöyle anlattı: "Yapılan iki farklı araştırma, günde beş fincana kadar kahve içmekle kalp hastalığı arasında bir ilişkinin olmadığını gösteriyor.
"Yeni bir araştırmaya göre kafeinsiz kahve kalp hastalıkları riskini artırıyor."
İlgili 44 soru bulundu
Halk arasında kahve içmenin kalp ritmini olumsuz etkilediğine dair yaygın bir inanış vardı. Fakat Jama Internal Medicine Dergisinde yayınlanan bir araştırma ile bu durumun gerçeği yansıtmadığı ortaya konuldu.
Aklınıza gelecek çoğu hastalığın temel sebepleri arasında yer alan sigara ve alkol tüketimi kalbinize doğrudan zarar vermektedir. Aşırı yemenin dışında yağlı ve tuzlu yemek tüketimi de kalp rahatsızlıklarını tetiklemektedir.
Fazla çay ve kahve tüketimi çarpıntıya neden oluyor.
Günlük ortalama 2-4 fincan kahve içmekse; kalp ve kalbe bağlı tüm rahatsızlıklara yakalanma ve ölüm risklerini azalttığını ortaya koyuyor.
Kahvenin Varis Oluşumuna Etkisi Var Mıdır? Belli miktarda kahve tüketiminin toplardamar sağlığı ve varis oluşumu üzerine belirgin derecede zararlı etkileri bulunmamaktadır. Kahve içeriğindeki kafein erken saatlerde toplardamarlar üzerinde çok hafif derecede büzüşme etkisi (vazokonstriksiyon) yaratabilir.
Günde 300 miligram kafein başına vücuttan 15 miligram fazladan kalsiyum atılmaktadır. Kalp problemleri olanlarda kalp ritmini bozar ve yüksek tansiyon hastalarında tansiyon artışını tetikler. Yemek sırasında ya da sonrasında alınması çinko ve demir emilimini azaltır. Mide asit salgısını arttırarak gastrite sebep olur.
Damar tıkanıklığına karşı günde birkaç fincan kahve tüketin.
Güney Kore'de, iş yerlerinde düzenli sağlık kontrolünden geçen 25 bin kadın ve erkeğin incelenmesi sonucunda, günde 3-5 fincan kahve içenlerde, kalp hastalıklarının ilk işaretleri daha az görüldü.
Uyarıcı etkisi vardır. Sinir sistemine etki eder ve beyne gelen mesajları hızlandırır. Kalp hastalığı veya yüksek tansiyonu olan bireylerin kafeinden uzak durulması gerekmektedir. Yetişkin bireyler için vücut ağırlığı (kg) başına 3-5 mg günlük kafein kullanımı uygundur.
Bu da ortalama günlük 2 türk kahvesi , 3-4 bardak çay olarak düşünülebilir. Ancak bazı durumlarda kafeini sınırlamak gerekebilir. Ortalama düzeyde kafein alımında herhangi bir yan etkisi gözlenmezken, günlük 500- 600 mg tüketimiyle birtakım şikayetler gözlenebilir. Uykusuzluk, anksiyete, kalp atım sayısında artış gibi.
Günde 1.000 mg veya daha fazla aşırı yüksek günlük alımların çoğu insanda sinirlilik, titreme ve benzer semptomlara neden olduğu bildirilirken, orta düzeyde bir alım bile kafeine duyarlı kişilerde benzer etkilere neden olabilir.
Kafein, kan basıncında ani yükselmelere sebep olmaktadır. Bazı hassas bireylerde kalp aritmisini arttırır. Düzensiz kalp atışları, kalp çarpıntısına ya da taşikardi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor.
"Yapılan araştırmaya göre sigara ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesi hem bağımlılığı artıyor hem de bu maddelerin zararlarını ikiye katlıyor. Uzmanlar sigarayı bırakanların kahve gibi kafeinli içecekleri de bırakması gerektiğini vurguluyor."
Ritim bozukluğuna neden olan bir başka etken ise çay ve kahve tüketmek. Bazen sadece çay ve kahveyi kesmek, ritim bozukluğunu tedavi etmeye yetebiliyor. Ani Ölümlere Yol Açabilir!
Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşamın yanı sıra; diyabet, KOAH, yüksek tansiyon, obezite, tiroit ve gut gibi hastalıklar da kalbe olumsuz etki yapıyor.
Stres, fazla kilo, tuz ve sigarının kalbin en büyük düşmanları olduğunu söyleyen Bozkurt, fiziksel aktivite, düzenli beslenme ve stres yönetiminin kalp sağlığı için önemli olduğunu dile getirdi.
Beyaz ton balığı, somon, uskumru, ringa, alabalık ve sardunya gibi yağlı balıklar kalp hastalığı riskini azaltan omega 3 yağ asitleri bakımından son derece zengin. Balıktaki omega 3'ün vücut tarafından kullanımı diğer omega 3 içeren besinlere göre daha kolay olur.
Fazla miktarda tüketilen kahve ise çarpıntıya ve tansiyon fırlamalarına sebep olabiliyor.
Kalp çarpıntısı olduğunda derin nefes alıp sakin bir yerde oturup dinlenin. Çarpıntı hissi devam ediyorsa su içip sakinleşmeye çalışın. Kalp çarpıntısı şikayetiniz devam ederken nefes darlığı, baş dönmesi, göz kararması ve fenalık hissi başladıysa mutlaka bir uzman doktora başvurun.
Ritim bozukluğunun tanısı göğüs bölgesine yerleştirilen elektrotlar vasıtası ile kalp aktivitesinin değerlendirilebilmesini sağlayan EKG ile konulur. Elektrokardiogram olarak isimlendirilen bu tetkik kalp atımı sırasında oluşan elektrik akımını ve zamanını ölçmeyi sağlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri