KAFEİN ANKSİYETEYİ TETİKLİYOR Duygu durum üzerine de etkileri bulunuyor. Nikotin ve kafein duygu durumunu kalkındırıyor, yukarı çekiyor. Kafein belli bir miktarın üzerinde alındığında anksiyeteyi uyaran bir madde haline geliyor ve tetikliyor” diye konuştu.
Kafein, anksiyete bozukluklarının kötüleşmesi ve sürdürülmesiyle ve zaten bu tip olaylara yatkın olanlarda panikatak veya anksiyete ataklarının başlamasıyla ilişkilendirilmiştir. 200 mg'ı geçen kafein tüketiminin bir toplumda anksiyete ve panikatak olasılığını artırdığı görülmüştür.
Kafeinin anksiyete (kaygı) ve panik atak öyküsü olanlarda anksiyeteyi ve panik atakları tetikleyebildiğini de belirten Uzbay, “Bununla beraber aşırı düzeyde tüketilmedikçe normal dozlarda alınan kafeinin anksiyete ve panik atak üzerine önemli bir yan etkisi yoktur” dedi.
Kafeinin insan vücudunda ki merkezi sinir sistemine verdiği birçok zarar vardır. Fazla kafein kullanımı metiliksantin ve seratonin nöronlarını harekete geçirir ve merkezi sinir sistemi üzerinde kalıcı hasarlara sebep olabilir. Bu nedenle kafein bağımlılarında psikotik ve mani semptomlar sıkça görülür.
Kafein günde 220 mg dozuna kadar genellikle çoğu insanda tolere edilebilirken bu dozun üzerinde kaygı, huzursuzluk, uykusuzluk ve taşikardi oluşturabilir.
İlgili 19 soru bulundu
Beyin kimyasallarındaki değişimler, genetik, stres, kronik hastalıklar(diyabet, kalp, koah gibi), kullanılan ilaçlar, uyuşturucu gibi zararlı maddeler ve çevresel faktörler anksiyetenin nedenleri arasında yer alır.
Arzu Dalmış, "Panik atak, gerçek bir tehlike olmaksızın, beklenmedik bir anda gelen fiziksel belirtiler ve bunlara eşlik eden yoğun korku tablosudur" dedi, düzensiz uyku ve aşırı kafein tüketiminin de panik atağa neden olabileceğine dikkat çekti.
Depresyonda olmak, anksiyete riskinizi artırır. Kendi sağlığınız ya da çevrenizdeki kişileri sağlığından duyulan endişe ve stres hali anksiyete bozukluklarını artırabilir. Madde bağımlılığı anksiyete riskini artırır. Çocuklukta yabancılardan çekinen, kendini geri çeken, iletişim kurmayan kişilerde risk fazladır.
Kaya, koyu çay, kahve, kolalı içecekler, alkol, aşırı sigara içimi, aşırı yemek yemek, tatlılar, uzun süre aç kalmanın panikatağı tetiklediğini aktardı.
Çünkü bitter çikolata, mutluluk hormonu salgılar ve daha mantıklı düşünmenizi destekler. Vücudunuza zarar veren atıştırmalıkları tüketmek yerine, stresli durumlarda bitter çikolata tercih ederek ruhunuzu ve bedeninizi kaygıdan arındırmış olursunuz.
Sigaranın strese iyi geldiği inancının tersine, sigara bıraktıktan sonra anksiyete bozukluğunun azaldığı bildirildi. British Journal of Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmada İngiltere'de sigara bırakma kliniklerine giden 500 kişiyi izlendi.
Sakinleştirici etkileriyle bilinen doğal bitki çaylarından papatya çayı, anksiyete sorunu yaşayanlara da destek olabiliyor. Günde 1 fincan papatya çayı içmenin uyku problemlerine iyi geldiği, stres seviyesini azalttığı ve sakinlik verdiği biliniyor.
Panik atağın bir kaygı bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, tedavi süresince kafein alımının kısıtlanmasının faydalı olacağına dikkat çekiyor. “Kafein yani çay, kahve ve kola uyarıcıdır ve vücutta alarm durumu meydana getirir. Bu durumda ise stresli yaşam, daha şiddetli algılanır.”
Yapılan çalışmalarda aşırı sıcak ve nemin neden olduğu endişe yani anksiyete ve depresyon nefes darlığını artırmaktadır.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu ve katkı maddeli besin tüketmeyin. Rafine şeker ve unları tedricen azaltın. Aniden kesmeyin, yoksunluk olur. Tatlandırıcı, özellikle aspartam içerikli tatlandırıcı kullanmayın.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Egzersiz ve spor yapmak ruh halini düzeltmek ve psikolojik zindelik için birebirdir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, anksiyete ile başa çıkmanızda en büyük desteklerdendir. Alkolden uzak durun. Alkol anksiyete sorunlarında yatıştırıcı etki gösterse de depresyona eğilimi arttırır.
"Oruç, dikkat sorunu hastalığını engelliyor"
"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır. Ramazanda diğer organlarımız istirahate çekilir ve en fazla çalışan organımız beyin olur.
Stres durumunda vücuttaki kortizol seviyesi artar. Ayrıca uzmanlar dehidrasyonun da vücuttaki kortizol seviyesini artırıp daha stresli hissedilmesine neden olabileceğini belirtmektedirler8. Diğer bir deyişle, vücudunuzun ihtiyacı olan miktarda su tüketerek stres seviyenizi dengede tutmak mümkün olabilir.
Anksiyete büyük ölçüde davranışsal terapi, psikoterapi ve çeşitli ilaçlar yoluyla tedavi edilmektedir. Tedavide bu üç yöntem sıklıkla bir arada kullanılmaktadır. Ancak daha hafif vakalarda psikoterapi ve davranışsal terapi yeterli olabilir.
Denetlenemez nitelikte olan bu endişe hali en az altı ay boyunca, hemen her gün ve gün boyunca sürer. Genellikle yaşla birlikte kaygı duyarlılığı arttığından en çok yaşlılarda ve bir de ergenlik döneminde görülür.
Öncelikle pozitif etkilerine bakmak gerekirse kahve depresyona karşı koruyucudur. Depresyon günümüzde görülen en büyük psikolojik rahatsızlıkların başında geliyor. Kararında içeceğiniz günlük kahve miktarı depresyona girme olasılığınızı azaltacaktır.
Bunun nedeni, bir uyarıcı görevi görmesi ve böbreküstü bezlerinden, kortizol gibi, daha fazla hormon salgılamasına neden olmasıdır (ki bu hormonlar içinde olduğumuz endişeli durum nedeniyle zaten vücutta yüksektir). Yüksek kafein seviyeleri, stresle bağlantılı olarak uykusuzluğa ve sinirliliğe de neden olmaktadır.
yüksek dozlarda B12 vitamini kullanan kişilerde panik. atağı, anksiyete bozuklukları, kaygı, depresyon, uykusuzluk, sinirlilik, manik belirtiler gibi bipolar. depresyon tablolarının ortaya çıkmasına neden.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri