-Önden ve arkadan çıkan temiz ya da necis her şey abdesti bozar.
"Kadınların, vajina organlarında gördükleri normal ıslaklık, insanların ağız, burunlarından gelen akıntı ve bedenlerinden çıkan ter gibi değerlendirilmelidir."(bk. Reddu'l-Muhtar, 1/166). Bu sebeple, söz konusu ıslaklık, temiz olduğu gibi abdesti de bozmaz.
Abdesti bozan başka bir durum olmadıkça, vakit çıkıncaya kadar bu akıntıdan dolayı abdesti bozulmaz. Özür hali gerçekleşmeden gelen istihaze akıntısı galiz necasetten sayıldığı için, ruhsat miktarını aştığında o çamaşırla namaz kılınmaz.
Beyaz, sarı vb. renklerdeki akıntılar, organın dışına çıktığı, kilota bulaştığı zaman abdest bozulur.
Binâenaleyh söz konusu “vedi” ve “mezi”den dolayı gusül gerekmez. Şehvetten dolayı kadından gelen ıslaklığa ise "kazi" denilmektedir. Bundan dolayı sadece abdest bozulur, ancak orucu bozmaz ve gusül gerekmez. Kişiden gelen sıvı meni ise gusül abdesti alması gerekir; mezi veya vedi ise abdest bozulsa da gusül gerekmez.
İlgili 30 soru bulundu
3- Mezi: Mezi, cinsel düşünce ve buna benzer durumlarda gelen bir sıvıdır. Bu sıvının meni ile karıştırıldığı olmuştur. Benzer yapıları olsa da Mezi daha açık bir renge sahiptir ve sızıntı şeklindedir. Bu durumda abdest almak yeterli olacaktır.
Temiz sayılan akıntı abdesti bozmadığı gibi çamaşıra bulaşması da namaz için herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Arınmak ve temizlenmek için alınan gusül abdestindeki temel amaç, hükmi kirlilikten kurtulmak olmaktadır.
Adet dönemi öncesinde ve sonrasında olan akıntılar normal olabilir. Şeffaf veya süt rengi akıntı yerine kahverengi bir akıntı olursa adet döngüsünün başladığının bir işareti olarak kabul edilir.
Bu akıntı rahimden değil, daha aşağıdan gelmekte, herhangi bir necis madde ile de karışmamaktadır. Bu nedenle temiz kabul edilen akıntı, abdesti bozmadığı gibi bu akıntının çamaşıra bulaşması da namaza engel değildir.
Erkeklerde bu durum 'Mezi' iken kadınlardaki karşılığı ise 'Kazi'dir. Dini kaynaklarda belirtilen bilgilere göre; bu sıvının gelmesi nedeniyle gusül şartı aranmaz namaz abdesti yeterlidir.
Değerli kardeşimiz, Mezi gelirse namaz abdesti bozulur, ancak gusül abdesti bozulmaz.
Binâenaleyh söz konusu “vedi” ve “mezi”den dolayı gusül gerekmez. Şehvetten dolayı kadından gelen ıslaklığa ise "kazi" denilmektedir. Bundan dolayı sadece abdest bozulur, ancak orucu bozmaz ve gusül gerekmez. Kişiden gelen sıvı meni ise gusül abdesti alması gerekir; mezi veya vedi ise abdest bozulsa da gusül gerekmez.
Ancak kişi, namazdan sonra çamaşırında gördüğü ıslaklığın, namazdan önce veya namaz esnasında çıkan bir idrar damlası olduğunu biliyor ve çıktığı anı hatırlıyorsa, o takdirde abdestsiz namaz kılmış sayılır.
Kur'an-ı Kerim'e göre idrar ile dışkı ve gaz çıkarma durumunda abdest bozulmaktadır. Bunun yanında kadınlardan gelen adet, lohusalık gibi durumlarda kan gelmesi halinde de abdest bozulmaktadır. Fakat vajinadan gelen diğer akıntıların abdesti bozup bozmadığı ile ilgili olarak bir delil yoktur.
Düzenli âdeti olan bir kadının âdet dönemi öncesinde gördüğü lekelenmeler âdet hükmünde kabul edilir ve o andan itibaren âdet günü sona erene kadar âdetli sayılır. Dolayısıyla lekelenmelerin olduğu günlerde de namaz kılınmaz ve oruç tutulmaz.
Bu durum çok nadir de olsa bazı kimselerin başına gelebilmektedir. Ancak bu abdesti bozmaz ve namaza da bir zararı yoktur.
Bu fizyolojik vajinal akıntı, yumurtlama dönemi yaklaştıkça iç çamaşırlarını ıslatacak kadar artabilir. Yumurtlama gününde yumurta akı kıvamında, çekince uzayan, sümüksü ve şeffaf bir görünüm alır. Her ne kadar aşırı miktarda olabilse de, fizyolojik akıntı renksiz, kokusuzdur; kaşıntı ve tahriş yapmaz.
Rivâyette “Gözyaşından ve burun akıntısından dolayı abdest gerekmez.” denilmiştir (Abdürrezzâk, el-Musannef, 1/146 [559]). Ancak gözden, dinen necis sayılan kan, irin ve iltihap gibi şeylerin çıkmasıyla Hanefî mezhebine göre abdest bozulur (Merğinânî, el-Hidâye, 1/17).
İnsan vücudundan çıkan ve abdest veya gusül almayı gerektiren her şey necistir: İdrar, kazurat, meni, mezi, vedi, kan, irin, sarı su, ağız dolusu kusmuk, hayız-nifas ve istihaze kanları gibi. Abdesti bozmayan şeyler necis değildir. Sümük ve balgam çıkarmak da abdesti bozmadığına göre necis değildir.
Altı günü on iki güne tamamlayan son altı günlük sürede görülen kan, istihâze (özür) sayılır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/30). Onuncu günden sonra görülen kan, özür kanı olduğu için kadın bu günlerde namazını kılar, orucunu tutar.
Düzenli âdet gören bir kadının normal âdet günlerinden sonra kanaması devam ederse bu kanama on günü geçmediği takdirde tamamı hayız hükmündedir. Ancak on günü geçerse önceki normal âdeti esas alınarak devam eden kısmı istihâze (özür kanı) kabul edilir.
"Sarılık ve bulanıklık, mutlak olarak hayız sayılır veyahut da hayız vukû bulduğu zamanda sarılık ve bulanıklık hayızdan sayılır. Sarı ve bulanık akıntının gelmesi, açıkça belli olduğu üzere hayızdan önceki durumu da kapsar. "
1- Hayz veya lohusalık hali bitince yahut cünüp olunca gusletmek farzdır. Hayz bitince, cünüp de olursa, ikisi için bir gusül yetişir. Kadın cünüp iken hayz görürse, isterse hemen gusleder, isterse hayz bitene kadar bekler, sonra ikisi için bir defa gusleder.
Kadın kendi tenasül uzvuna dokunsa veya bir başkası kadının tenasül uzvuna dokunsa abdesti bozulur. Elin ve parmakların aralarıyla ve yan taraflarıyla dokunması bozmaz. Makadın halkasına dokunmak bozar. Dokunulan başkası ise bunun abdesti bozulmaz.
Cinsel İlişki Sonrası Hemen Gusül Alınmasının Hükmü
Kadın ilişki sonrası namazı kaçırmamak için hemen gusül alsa ama kasılma olmaksızın sıvı gelse bu durumda abdest yeniler gusül gerekmez. Not: (İlişki esnasında veya sonrasında kasılma olmaması ve dışarı meni ya da sıvı çıkmaması durumunda da gusül gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri