Bir insan susuz en fazla 7 gün hayatta kalabilir. Bu süre 168 saat olarak söylenebilir. Çocuklar için veya sağlık durumu iyi olmayan biri için ise bu durum değişiklik gösterebilir. Buna göre bir insan susuz kaldığı zaman vücudunda tüm hücreleri susuzluk yaşamaya başlayacaktır.
Sonuç olarak, bir insanın susuz hayatta kalabilme süresini kesin olarak söylemenin imkanı olmayıp, bu süre ek sağlık sorunu olmayan bir yetişkin için yaklaşık 3 gündür.
Normal koşullar altında yani bulunulan ortamın aşırı sıcak veya soğuk olmadığı ya da aşırı güç harcanmadığı durumlarda bir insan 3-5 gün susuz kalabilir. Kişinin sağlık durumuna da bağlı olarak bu süre birkaç gün uzayabilir.
Sadece Su İçerek Kaç Gün Yaşanır? Kişinin sadece su içerek yaşayacağı süre yaklaşık 2 aydır. Tabi kişinin kronik rahatsızlığının olması halinde yaşam süresi düşecektir. Önemli rahatsızlıkları olan kişilerde açlığa dayanma süresi birkaç güne kadar düşebilir.
Kan hacmi azalır. Tansiyon düşer. Deri, dışkı ve akciğerler ile su kaybı devam ettiği için vücut kurur ve sağlığını yitirir. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmalar, beden hareketlerinde azalma ve baş ağrılarını beraberinde getirir.
İlgili 27 soru bulundu
Bilimsel araştırmalara göre, vücudun susuzluğa dayanabileceği en uzun süre 1 hafta olarak belirlenmiştir. Açlıkta ise genel kabul gören süre 3 haftadır.
Bu tür durumlarda önerilerin tamamı, içinde bulunulan duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlıklı insanların böbrekleri uzun süreler susuz kalmayı kaldırabilir. Ancak 16 saati geçen susuz kalma durumunda böbrek fonksiyonları düşük olan ya da sınırda olan hastalarda risk artmaktadır.
Toparlarsak, başka sağlık sorunları olmayan, ortamala bir insan hiç yemek yemeden 45 ile 61 gün arasında hayatta kalabilir.
Yaşam kaynağı olan su, bu şekilde tüketildiğinde kilo vermek de daha pratik hale geliyor. Su diyetini uygulayarak zahmetsizce 1 haftada 7 kilo verebilirsiniz! Su diyeti, gün içerisinde bol miktarda su ve sıvı içecek dışında hiçbir bir gıdanın tüketilmemesiyle etkisini gösteren bir diyet türüdür.
Anlattığın gibi ilk günler (3. güne kadar) enerji patlaması oluyor çünkü sindirim gibi ağır bir yükten vücut kurtulmuş oluyor. Bu sırada vücutta insanı çok yormayan genel bir temizlik yapılıyor. Fakat 3. günden sonra vücut, çok yoğun ve ayrıtılı bir şekilde kendini temizlemeye başlıyor.
Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir, ağız kurur. Halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar.
Bebek/yetişkin çok fark etmeksizin, birçok insan (sağlık durumuna da bağlı olarak) 7-8 güne kadar susuz ve aç yaşayabilir. Bebeklerde bu 6 günü aşabilir.
Yeterli sıvı almadığınız zaman bir miktar “acayip” hissetme durumları başlıyor. Çalışmalar, hafif düzeyde dehidrasyonun baş ağrısı yaptığını, bilişsel performansı düşürdüğünü, yoğunlaşmayı zorlaştırdığını ve hafızada bozukluklara neden olduğunu söylüyor.
Susuzluk aynı zamanda böbrek taşlarına ve idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Bu hastalıklar hızla tedavi edilmediklerinde böbrek yetmezliğine neden olabilirler.
Susuzluğun ciltteki en hissedilir etkisi kuruluktur. Susuz kalan bir vücudun her yerinde kuruluk görülebilir. Kuruluk aynı zamanda kaşıntıya da yol açtığından cilt sürekli nemlendirilme ihtiyacı duyar.
Suyu olması gerekenden fazla tüketmek sağlığa zararlı!
Vücut alması gerekenden fazla su aldığı takdirde kişi su zehirlenmesi yaşayabilir. Su zehirlenmesi, vücutta bulunan sıvılar içindeki elektrolitlerin dengesini bozup, normal beyin fonksiyonlarına zarar verir.
21 günlük su orucu fiziksel, zihinsel ve ruhsal düzeyde yoğun bir deneyim olabilir. Vücudumuz, gün boyunca düzenli aralıklarla yiyecek tüketmeye alışıktır. Yiyecek alımı olmaksızın, baş dönmesi, güçsüzlük, baş ağrısı, bulantı vb. hissedilebilir; bunlar uzun oruçlarda normal etkilerdir.
" Alışkanlık halinde, sürekli 5-6 litre gibi su tüketildiğinde metabolizma bozulur, böbreği yorar ve böbreğin konsantrasyon yeteneğini bozabilir, fazla mineral kaybına neden olabilir. Fazla su tüketimi psikolojik rahatsızlık belirtisi olabilir "dedi.
Yeniden beslenme sendromunun, 5 günden fazla süren uzun süreli açlığı takip eden hızlı beslenmeden sonraki birkaç gün içinde ortaya çıkabileceğini söyleyen Örkçü, “Semptomlar arasında halsizlik, kas krampları, karıncalanma, nöbetler ve kişinin yaşamının son bulması yer alabilir.
Sağlıklı bir beslenme düzeni ile planlanmış uzun süreli açlık, kişilerin enerjilerinin yükselmesini sağlar. Bağırsak sisteminin daha doğru ve sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Kişilerin uzun açlık planlamaları, yenilen gıdalardan daha fazla tat alınmasını sağlar. İnsülin duyarlılığını olumlu yönde etkiler.
Oysa aynı hücrelere yağ asitleri kolayca girer ve enerji kaynağı olarak kullanılır. Açlığın ilk 48-72 saati böyle geçer. Bu dönemde insanların kan basıncı değişmezken nabız sayısında artış görülür. MSS işlevleri ise hemen hiç etkilenmez, fizik aktivite oldukça iyi durumdadır.
Kas spazmı olarak da adlandırılan bu durum, kas yorgunluğuna, vücudun susuz kalmasına ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca bel fıtığı nedeniyle de bacak ağrısı hissedilebilir.
Su tüketimi kanın ideal akışkanlıkta olmasını sağlayarak kan basıncının dengelenmesine yardımcı olur. Atıkların ve toksinlerin vücut dışarısına atılmasında su hayati öneme sahiptir. Böbrek susuz kalırsa belirtileri hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından negatif etkiler yaratır.
Yetersiz su alımı tüm vücudu vuruyor
Susuzluk nedeniyle ciltte meydana gelen kuruluk, kırışıklıklara neden olur. Ne kadar çok su tüketilirse, yaşlanma belirtilerini o kadar geç ortaya çıkar. 4- Vücut direncinin düşmesi: Gribe karşı da, vücut direnci için de susuzluğun bertaraf edilmesi çok önemlidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri