Bu kimyasal madde patatesin kabuğunun altında, klorofille birlikte, aynı zamanda yeni gelişen filizlerde bulunur. Bu nedenle yeşil renk almış patatesleri veya filizlenmiş patatesleri yemeniz önerilmez. Kabuğun yeşil olduğu bölgeleri ve filizleri keserek atabilir, zehirlenme riskini azaltabilirsiniz.
Yani güneş ışığının etkisiyle sarıdan yeşile dönen patateslerin klorofili artmış ve solanin üretimi başlamış demektir. Bu da yeşillenmiş patateslerin zehirlenmeye yol açabileceğini gösteriyor. Patatesteki yeşil renk ne kadar yayıldıysa ve koyulaştıysa, zehirlenme riski de o derece artıyor.
Dolayısıyla güneş ışığıyla rengi sarıdan yeşile dönen patatesler, klorofilin artmış olduğuna ve solanin üretimine başlandığına işaret. Bu da yeşillenmiş patateslerin zehirlenme etkisi yapabileceğini gösteriyor. Yeşil renk ne kadar yayılırsa ve rengi ne kadar koyulaşırsa zehirlenme riski de o kadar artıyor.
Patates kabuklarının bazı kısımlarında görülen yeşil renkler aslında normaldir, bitkilerde klorofil sebebiyle bu tür lekeler oluşabilir. Ancak konu patates olduğunda solanin maddesi devreye girer. Bir kısmı ya da tamamı yeşil renge bürünmüş patatesler, solanin maddesi sebebiyle zehirleme etkisi yapabilir.
Bununla birlikte ışığa maruz kalan ve yeşillenmeye başlayan patatesler 1mg/g veya daha fazla solanine oranına sahip olabilirler ve bu dozda solanine içeren kabuklu bir patates tehlikelidir . Solanine zehirlenmesi öncelikle sindirim ve sinirsel bozukluklara neden olur.
İlgili 21 soru bulundu
Aydınlık yerlerde uzun süre bekletilen patatesler bir süre sonra filizlenmeye başlar. Filizlenme başlayan yerler zamanla patatesin kimyasını bozmaya başlar ve bu durum sağlık sorunlarına yol açar. Filizlenen bir patates mide ağrısı, bulantı vb. zehirlenme semptomların yaşanmasına neden olabilir.
Solaninin artması, klorofil sentezini uyararak patatesin sarıdan yeşil renge dönmesine sebep olur. Solanin miktarı arttıkça yeşillenmeyle birlikte zehirlenme etkisi de oluşur. Bu yüzden üzerinde yeşil lekeler/ filizler oluşan patateslerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
Çiğ patates sıkı ve sağlam olmalıdır. Çürümeye başladığında büyük çürükler oluşur, siyah lekeler ortaya çıkar ve yumuşar. Lekeler olmasa bile yumuşamış patates yine de tüketilmemelidir. Normal şartlar altında patates toprak ve cevizimsi kokar, eğer küf kokuyorsa bu da patatesin bozulduğu anlamına gelir.
Solanin patatesin kök ve yapraklarında bulunan ve kimyasal yapısı belirlenen tek kolin esteraz inhibitörüdür. Solanin bir glikozit olup patatesin, özellikle yeşilken, kabuk ve sürgünlerinde yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Patatesteki solanin miktarı 3-6 mg/100 g'dır.
Çimlendirme işlemi için patatesin üç farklı yerine kürdan batırın. Yaklaşık 1 cm derinliğe batırmak yeterli olur. Bardak ya da cm bir kavanoz üzerine oturtarak güneş alan yerde bekletin. İki ya da üç gün içerisinde filiz vermeye başlar.
SERT SEBZELER VE MEYVELER
Aynı şekilde turp, patates, dolmalık biber gibi sebzelerde de küflü kısmı ve çevresini kestiğinizde geri kalan parçalar yemek için uygun olur.
Yaşayış : Hastalık yumrularda ilk belirti olarak küçük, yuvarlak lekecikler halinde ortaya çıkar. Bu lekecikler yumruyla birlikte büyüyerek renkleri koyulaşır. Yumrudaki farklı görünüşlerine göre, yüzeysel, derin ve kabarık uyuz şeklinde ayrılır. Yüzeysel uyuz; açık kahverengi, mantarımsı, pürüzlü bir görünüştedir.
Bir iki damla limon suyu veya sirke ile kararmaları önlenebilir. Patatesin kesildikten sonra kararması veya pembeleşmesi zararlı bir durum değildir.
Uzun süre ışığa maruz kalan patateslerde sarıdan yeşile doğru bir renk değişimi olur. Patatesin yüzeyinde görülen bu renk değişimi klorofil sentezinden kaynaklanmaktadır. Klorofil, birçok yeşil bitkiye rengini veren bir pigmenttir. Zararlı bir bileşik değildir.
Patates nadiren çiğ yenir çünkü çiğ patatesin nişastası insanlar tarafından zor sindirilir. Patates pişirildiğinde diğer besin maddelerinin miktarında çok az önemli değişiklik olurken, B6 vitamini ve C vitamini içeriği büyük miktarda azalır. Patates genellikle yüksek glisemik indeks (GI)' li olarak sınıflandırılır.
İnsülin direnci konusunda patatesin içerdiği nişasta varlığı diyabet rahatsızlığında dikkatli tüketilmesini gerektirmektedir. Patates tüketiminde özellikle aşırı yağ içinde kızartma şeklinde tüketilmesi ise kilo problemlerine neden olmaktadır.
Aydınlık yerlerde uzun süre bekletilen patatesler bir süre sonra filizlenmeye başlar. Filizlenme başlayan yerler zamanla patatesin kimyasını bozmaya başlar ve bu durum sağlık sorunlarına yol açar. Filizlenen bir patates mide ağrısı, bulantı vb. zehirlenme semptomların yaşanmasına neden olabilir.
Gıda zehirlenmesi kaç saat sonra belli olur? Gıda zehirlenmeleri kontamine yiyecek ve içeceklerin tüketiminden sonra 30 dakika ile 72 saat arasında geçen sürede ortaya çıkmaktadır.
Patates, kızgın yağda 120 derecenin üzerinde bir sıcaklıkta piştiği için, akrilamid denilen zararlı bir madde oluşuyor. Patates, işte o zaman gerçek anlamda bir zehre dönüşüyor. Bu yüzden bu akrilamid maddesi içeren ürünlerin uzun süre tüketilmemesi sağlık açısından büyük önem taşıyor.
Solanin adlı toksinin neden olduğu besin zehirlenmesi, patates tüketiminden birkaç saat sonra kendisini göstermeye başlar. Baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma, karın ağrısı ile ishal gibi belirtiler görülebilir. Zehirlenen kişi en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeli.
Buzlukta hava almayacak şekilde uzun süre dolapta ise 3 ila 4 güne kadar saklanabilir.
Patateslerini her zaman karanlık bir yerde, 20 derecenin altında, güneş ışığı almayan ve kuru bir yerde saklamalısın. Patatesler başka sebze ya da meyvelere temas etmemeli, mümkünse çuval, sepet ya da da kutu içinde saklanmalıdır.
İngiliz hükümetine bağlı Gıda Standartları Kurumu (FSA), ekmek ve patates gibi nişasta içeren yiyeceklerin yüksek sıcaklıkta pişirildiklerinde akrilamid adında kimyasal bir maddenin açığa çıktığını ve bu maddenin de kansere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Haşladığınız patatesleri, buzdolabında 3-4 güne kadar muhafaza edebilirsiniz.
Patates kanseri” ifadesi, isminin ürkütücülüğünden olsa gerek, tüketicilerde de bir endişenin oluşmasına neden olmuştur. Aslında hastalık etmeninin insana bulaşması ve zarar yapması söz konusu değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri