Kabir azabı nemime ve bevlden sakınmama sebebiyle olmaktadır. 2. Ölen kişinin ardından ağıt yakılması halinde, ölü kabirde bu ağıt sebebiyle azap görmektedir. 3. Kabir azabı ganimet mallarından gizlemek sebebiyledir.
Ölen kimse, ister mezara defnedilsin, isterse yırtıcı hayvanlarca parçalansın, ister ateşte yanıp külleri savrulsun, nehirlere bırakılsın, ya da denizde kaybolsun, onun için kabir hayatı başlamış olur. Ehl-i Sünnet inancına göre, müşrik, kâfir, münafık ve günahkâr olan Mü'min ve Müslümanlar için kabir azabı vardır.
Bunun dışında kabir azabı süreklidir. Yine, kabir azabının sürekli olduğuna Semura b. Cundeb'un -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in rüyâsında gördüklerini haber verdiği şu hadis delâlet etmektedir.
Rabbini, peygamberini ve dinini sorar. Bu sorgudan sadece peygamberler ve çocuklar muaftır. Ehl-i Sünnet inancına göre, kâfirlere ve bazı günahkâr müminlere kabir azabı vardır.
Müslüman hekimler İmam Cafer Sadık'tan (a.s) nakledilen bir rivayete isnat ederek kabir ve onunla ilgili hadislerden maksadın berzah âlemi olduğu görüşündedir. Bu görüşe göre, kabre giriş ve kabrin ilk gecesi ölümün başladığı ilk anlardır ve bunun bedenin defniyle bir ilgisi yoktur.
İlgili 44 soru bulundu
Münker Ve Nekir Melekleri Ölen Kişiyi Sorguya Ne Zaman Çekerler? Münker ve Nekir melekleri ölen kişinin kabre koyulmasından hemen sonra sorgu için gelecekleri ayet ve hadislerde bildirilmektedir.
Ölüm ile başlayan ve tekrar diriliş gününe dek devam eden hayat kabir hayatı olarak isimlendirilmektedir. Kabir hayatından berzah olarak bahsedilmektedir. Peygamber Efendimizin (SAV) bir hadisinde "Kabir, âhiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer.
“Kim Cuma akşamı iki rekat namaz kılarak her rekatta Fatiha'dan sonra 15 defa Zilzal suresini okursa Allah onu kabir azabı ve kıyamet gününün korkularından korur.”
Buna göre, namaz kılan kişi hem beden ve elbise üzerindeki necaseti temizleyecek hem de idrardan sonra, idrar tamamen kesildikten sonra abdest alacaktır. Yoksa namazı geçersiz olacağı için, günah işlemiş olacağından, bu durum azap görmesine neden olacaktır.
Kabir hayatı, dünya hayatıyla ahiret arasında bir köprüdür. Bu yüzden bu hayata berzah hayatı da denilir. Bu âlem her insan için farklı bir şekilde kendini gösterir. Şehitler bu hayatı öldüklerini bilmez bir halde geçirirken, ilim tahsili üzere ölenler bu âlemde de ilme devam ederler.
Özetle, “kabirde bedene azap” yoktur ancak “kabir azabı” vardır. Bir başka ifadeyle “kabir azabı” vardır; bu azap bedene değil “beşerî ruha”dır.
“Kabir azabından kurtulmak isteyen, namaza devam etmeli, sadaka vermeli, Kur'ân-ı kerim okumalı, Allahü teâlâyı çok tesbih etmeli; hainlikten, dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan kaçmalıdır.”
- Kabir sorgusu, kabir azabı ve kabir nimeti hakkında bilgi verir misiniz? Değerli kardeşimiz, Kabir azabının kâfirler ve günahı çok olan müminler için kıyamete kadar devam edeceği, günahı az olan müminler içinse geçici olacağı kabul edilir. Dünyada affedilen bir günahın cezası olmaz.
Cevap: Kabir sıkması, kafirlere azab, müminlere ise, ikram içindir. Mesela bir anne kaybolan çocuğunu bulsa, sevinçten onu nasıl bağrına bastırırsa, kabir de salihleri böyle sıkar. Peygamber efendimiz: (Ölü imansız ise, kabir onu öyle sıkar ki, kaburga kemikleri birbirine geçer.
Nesai ve Taberani (Evsat) ta Ebû Eyyüp (radıyallahü anh) 'dan rivayet ettiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Kim, düşmana rastlayıp, öldürülüp veya mağlup oluncaya kadar sabrederse, kabirde sorguya çekilmez (bir daha zorluk görmez.) eder.
Hadîs-i şerîflerde de; gıybet ve dedikodu yapmanın,[3] ölüye ağıtlar yakarak ağlamanın,[4] borçlu olarak ölmenin,[5] yalan söylemek, zinâ etmek, fâiz yemek ve içki içmek[6] gibi haram fiillerin, kabir azâbına sebep olduğu bildirilmektedir.
Erkeklerde sürekli idrar hissine sebep olabilen, idrar yolu enfeksiyonları, içecek türleri, ilaç kullanımı ve diyabet kadınlarda da sürekli idrar hissine sebep olabilir.
Ehl-i Sünnet inancına göre, müşrik, kâfir, münafık ve günahkâr olan Mü'min ve Müslümanlar için kabir azabı vardır. Kabir, iman ve salih amel sahipleri için Cennet bahçelerinden bir bahçe, kâfirler için de Cehennem çukurlarından bir çukurdur.
İdrar kesesinde iltihapların oluşmasına neden olabileceği gibi aynı zamanda idrarın tekrar böbreklere geri dönmesine neden olarak böbreklerin de iltihaplanmasına yol açar. Bu durumun alışkanlık haline gelmesi halinde ise böbrek yetmezliği gibi daha ciddi sorunların görülmesine sebep olur.
Türkçesi:"Allâhümme innî eûzü bike min azâbi'l-kabr ve min azâbinnari ve min fitneti'l-mahyâ ve'l-memâti ve min fitneti'l-mesîhi'd-deccâl." Bazı dini kaynaklardan elde edilen bilgilere göre 'Kabir azabına' karşı şu salavat sıklıkla çekilebileceği tavsiye edilmiştir. İşte o salavat-ı şerif...
1. Kabirde sorgu-sual: İnsan öldükten sonra kabre konulunca, münker ve nekir adında iki melek kendisine gelerek, "Rabbin kimdir, dinin nedir, Peygamberin kimdir?" diye sorular soracaklar ve imân ve salih amel sahipleri bu sorulara doğru cevap vereceklerdir.
Mezarlık ve kabir ziyaretlerinde Fatiha Suresi okunur. Kabir ziyaretlerinde 1 Fatiha ve 3 İhlas okunur. Ya da 11 İhlas okunur. Bunların yanı sıra bilenler Yasin Suresini okur.
Mümin ruhların berzah âleminde birbirleriyle görüştüklerini Peygamberimizin hadislerinden anlamaktayız. Ayrıca ölülerin hayattakilerden haber aldıkları ve kabirlerinin başına giden kimseleri gördükleri yine rivayetlerde vardır. Onlar için yapılan dua ve manevi hediyelerin kimlerden geldiğini bilebilirler.
İbn-i Ebi Dünya, Amr bin Dinar'dan rivayet ettiğine göre: “Her ölen kendisinden sonra ailesinde olacağı her şeyi bilir. Onlar onu yıkarken, kefenlerken o hep onlara bakıyor.” demiştir.
(Cuma günü veya gecesi ölen mümine kabir azabı olmaz.)
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri