Termal turizm, termomineral su banyosu, soluma, içme, çamur banyosu gibi etkinliklerinin yanında fizik tedavi, iklim kürü, egzersiz, rehabilitasyon, diyet, psikoterapi gibi tedavi türlerinin birleştirilmesiyle oluşan tedavinin yanında termal sularda rekreasyon ve eğlence ile oluşan turizm şekli.
Termal turizm, doğal termal suların sağlık ve dinlenme amaçlı kullanıldığı bir turizm türüdür. Bu tür tesisler genellikle çeşitli sağlık hizmetleri ve rahatlatıcı aktiviteler sunarak ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar. Termal havuzlar doğal termal suların kullanıldığı özel havuzlardır.
Hemen her yaştan insanın ilgisini çeken termal turizm; kas ve eklem ağrıları, romatizmal sıkıntılar, cilt detoksu, metabolizmayı hızlandırma, obezite ile savaşma gibi konularda tercih edilir. Ayrıca rahatlatma ve dinlendirme özellikleri ile de ünlüdür.
Thermal water, Naturel Minerale gibi farklı isimlerle adlandırılan termal su aslında bizim bildiğimiz kaplıca sularıdır. Doğal kaynak sulardan farkı ise sıcak su kaynağından elde edilmeleridir. Sıcaklığın önemi ise mineralin yüksek ısıda çözünüyor olmasıdır.
İlgili 39 soru bulundu
DÜNYA'DA TERMAL TURİZM Dünya ülkelerinden; Almanya, Avusturya, Fransa, İtalya, Macaristan, Çekoslavakya, İsviç re, İspanya, Yunanistan, Japonya termal turizmde önem kazanmış ülkelerdir.
4000 seneden daha uzun bir tarihe sahip olan Yalova termal suları, alanında Türkiye'nin ilk ve tek altın madalya sahibi olma özelliği taşıyor. İl merkezinden 12 km uzaklıkta bulunan termal kaplıcalar, birinci dereceden doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanı olarak koruma altında tutuluyor.
İçme Suyu. Her tür termal su içilebilir özellikte değildir, ancak içme suyu olarak da kullanılabilen termal su kaynakları mevcuttur. Bu suların içme suyu olarak kullanımı ile sindirim sistemini düzenlemek söz konusu olabilir.
Termal sular genellikle çok miktarda çözünmüş mineral içerir. Kaplıcaların kimyası; pH değeri 0,8 olan asit sülfat kaynaklarına, silika ile doyurulmuş alkali klorür kaynaklarına, karbondioksit ve karbonat mineralleri ile doyurulmuş bikarbonat kaynaklarına kadar uzanır. Bazıları bol miktarda çözünmüş demir de içerir.
Termal suyun yüksek sıcaklıklara ulaşmasını sağlayan başlıca iki farklı etken bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bu suyun yer altında bulunan ve yüksek sıcaklığa sahip olan magma ile temas etmesidir. Diğer bir etken ise termal suyun yer altından yeryüzüne çıkış sürecinde gerçekleşen sirkülasyon ve sürtünmedir.
Termal kaplıca sularının içerisinde bulunan kükürt oranının yüksek olması termal suyun kokusunun farklı bir kokuya sahip olmasına neden olur. Her termal suyu kokmaz ya da aynı kokuya sahip değildir. İçerdiği kükürt oranına göre değişiklik gösterir.
Türkiye jeotermal kaynakların çokluğu ve potansiyeli açısından dünya genelinde ilk yedi ülke arasında bulunmaktadır. Türkiyedeki termal su kaynaklarımız doğal çıkışlı ve yüksek debili olması yanı sıra, eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından da zengindir.
Balıkesir kaplıcaları arasında Susurluk Kaplıcaları, Sındırgı ve Emendere kaplıcaları, Gönen Kaplıcaları, Pamukçu Termal Tesisleri ve Hisaralan Kaplıcaları öne çıkıyor. Bigadiç, Edremit ve Manyas bölgelerinde de termal kaynaklar yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm işletme belgeli termal otel işletmelerini kapsamaktadır. Bu kapsamda, 2018 yılı Nisan ayında yayınlanan verilere göre Türkiye'de farklı sınıf ve türlerde 25 ayrı ilde 83 adet termal otel işletmesi yer almaktadır (KTB, 2018a).
Kaplıca suyuna günde 2 kere ve maksimum 20 dakika boyunca girmek yeterlidir. Daha fazla süre kaplıcada kalmak metabolizmayı gereğinden fazla hızlandıracağı için kendinizi çok yorgun hissetmenize, çarpıntı yaşamanıza ve hatta eğer su sıcaksa vücudunuzda yanıklar oluşmasına neden olur.
Termal su içmek ayrıca cilt sağlığı için faydalıdır. Yüksek mineral içeriğine sahip olan termal sular, cildin nem dengesini koruyarak, cilt dokusunu yumuşatarak ve yaşlanma belirtilerini azaltarak cildi daha sağlıklı ve genç tutabilir. Ayrıca, bazı cilt hastalıklarının tedavisinde de etkili olabileceği bilinmektedir.
Kırmızı su travertenleri, 60 ºC sıcaklıkta çıkan termal su çevresinde, termal suyun içindeki maden oksitleri nedeniyle kırmızı, yeşil ve beyaz renkli traverten tabakaları şeklinde oluşmuştur.
Genellikle 2 bin metrelerden çıkan jeotermal sular, arazinin yapısına göre 20 bin metreye kadar ulaşabilmektedir.
Bu ayrımı yapabilmek için 1 litre termal su içinde bulunan mineral değerlerine bakılır. Bu yönde 1 litresinde 50 miligramdan daha az mineral bulunan termal sulara çok az mineralli su adı verilir. 1 litresinde 50 ila 500 miligram mineral bulunan termal sularda az mineralli sular olarak adlandırılır.
Jeotermal enerjinin bazı dezavantajları da bulunur:
Yüksek başlangıç yatırım maliyetleri, jeotermal kaynakların sınırlı coğrafi dağılımı, yeraltı su kaynaklarının tükenme riski ve bazı yerel çevresel etkiler jeotermal enerjinin dezavantajları arasında yer alır.
Haymana suyun faydaları
Uluslararası Şifalı Su Kaynakları Araştırma Merkezinin 30 ülkeyi kapsayan çalışmasına göre, dünyanın en kaliteli termal suyu olan Haymana termal suyu, pek çok faydasının yanı sıra ciltte yaşlanmayı geciktirme özelliği ile dikkati çekiyor.
Bolu (Karacasu Kaplıcaları)
Dünyanın en iyi kaplıca suyu Bolu'da! Karacasu Kaplıcaları, Batı Karadeniz'deki tek kaplıca olma özelliğini taşır.
Termal havuzlarda yüzme ve hareket yapılması önerilmemektedir. Özellikle 36 derece üzeri olan termal havuzlar da yüzülmemelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri