Yıkayıp süzdüğünüz pirinci 1.5 su bardağı su ile birlikte bir tencereye aktarın ve 30 dakika boyunca bekletin. 2Pirinci önce yüksek ateşte kaynamaya bırakın. Ardından tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte yaklaşık 12-15 dakika suyunu çekene dek pişirin.
Yıkadığınız pirinci bir kaseye aktarın ve 30 dakika boyunca suda bekletin. 2Suyunu süzdüğünüz pirinci kapaklı bir tencerede 2.5 su bardağı su ilave ederek yüksek ateşte kaynamaya bırakın. Su kaynamaya başlayınca tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte yaklaşık 12 dakika pişirin.
Japonya'da bir kişi günde 6 kezden fazla pirinç yiyebilir. Hemen hemen her öğünde pirinç tüketiliyor. Japonların pirinci çok tüketirken kilo almamasının sırrı ise pirinci yağ eklemeden haşlayarak tüketmeleri. Pirinci çorbadan kahvaltı türlerine kadar her alanda kullanıyorlar.
Pirinç, Japon diyetinin temel bir parçasıdır ve çeşitli yemeklerde kullanılır.
İlgili 26 soru bulundu
Geleneksel olarak Japonlar kahvaltıda haşlanmış pirinç (gohan), miso çorbası, nori (deniz yosunu) ve pişmiş (füme, kavrulmuş, kızartmış, ızgara) balık yerler. Birde sabah sofrasında marineli ve taze sebzeler, tofu peyniri (soya peyniri) ve mutlaka yeşil çay bulunur.
Dinlendirici bir uyku sunmasının yanı sıra hareket etmeye kolay elvermesi nedeniyle öne çıkan yer yatakları aynı zamanda Japonya'nın deprem bölgesi olması yüzünden de daha güvenlikli yataklar olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Bu yüzden deforme olmaya karşı dayanıklı bir şekilde üretilmeleri gerekmektedir.
Japon kadınlarının yaşlanmama sırları:
- Yeşil çay, yaşlanmayı erteliyor. Çünkü yüksek oranda antioksidan içeriyor. Yeşil çay, cildi dolgunlaştırıyor ve vücuttaki kırışıklık ile sarkmaların önüne geçiyor. - Japon kadınlarının yaklaşık yüzde 10'u sigara içiyor, işlenmiş şeker tüketimi de oldukça düşük.
Aslında bu sır Japonların binlerce yıllık beslenme geleneğine dayanıyor. Bu gelenek çok sade ve basit: Yemek yemek için karnının guruldamasını bekle! Günde tek öğün tüket!
Kahvaltı kültürleri tamamen bizden uzak olan Güney Korelilerin aslında tükettikleri her şey metabolizmayı çalıştıran besinlerdir. Vücutlarında neredeyse hiç yağ olmayan Güney Koreliler bunu sabah kahvaltısında çorba ve lapa pirinç tüketmeye borçlular. Aslında bu gelenek Anadolu köylerinde de var.
1Pirinci akan su berraklaşana dek soğuk suyun altında yıkayın. Yıkadığınız pirinci bir tencereye aktarın. Üzerine 3 su bardağı suyu ilave edip, kapağını kapatın ve yüksek ateşte kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın ve yaklaşık 10-12 dakika suyunu çekene dek pişmeye bırakın.
yaygin bir kore yemegi. karisik pilav demektir.
Bir su bardağı su bir bardağı et suyu koyalım. Fokurdayınca pirinci tencereye salalım tuz ve baharatları serpip karıştıralım fokurdayınca ocağın altını kısalım kısık ateşte suyu çekene kadar pişirelim pilav demlendikten sonra servis tabağına alalım.
En önemlisi, pişirme hastalığa neden olabilecek bakteri ve parazitleri öldürür. Yine de, bazı insanlar çiğ balıkların dokusunu ve tadını tercih eder. Özellikle Japonya'da suşi ve sashimi gibi yemekler popülerdir.
Japonya milli dini olan Şintoizm'de kami terimi, basit bir biçimde doğaüstü güce sahip olan her şey için kullanılır.
Pirincin bu yönü vücudun su tutmamasına, dolayısıyla şişkinliklerin önlenmesine yardımcı olur. Yani, haşlanmış pirinç, kilo almak istemeyenler için ideal bir besindir. Belki de Çinlilerin zayıf olmalarının sırrı da budur.
Japonların günlük ortalama uyku saati, dünya ortalamasının altında. 28 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, Japonların ortalama uykusu günde 6 saat 35 dakika. Bu, uluslararası ortalamanın 45 dakika altında. Bu sebeple gün içinde çok bitkin oluyorlar.
Gayet paradoksal bir durum da söz konusu. Çinliler köpek katlederken, Japonlar balina etinden köpek maması yapıyor.
Japonya'da çocuklara 7 yaşından itibaren kahvaltı saati en az 2 yumurta yediriyorlar. Ekmek genellikle yok varsa da çok az. Her akşam ise kesinlikle sofrada deniz ürünü yani balık kesin oluyor.
Japonya'da cenazeler çok özel ve oldukça detaylı kurallara bağlı törenler olarak kabul ediliyor. Vefat eden kişi, son geceyi evinde ailesiyle beraber geçirip ertesi sabah önce cenaze töreninin yapılacağı mekana ve ardından da krematoryuma götürülüyor.
“Japonlar neden sürekli fotoğraf çeker? Japonya hükûmeti, halkının yurt dışına çıkmasını teşvik etmektedir. Bu yurt dışı seyahatlerinde ise fotoğraf çekmeleri çok önemlidir. Japonlar, farklı buldukları her türlü mekân, obje veya yapıtın fotoğraflarını çeker.
Japonların bronzlaşmaktan kaçmalarının bir nedeni de cilt özellikleri. Dr. Özgür Göknel, özelliklerinden ötürü Japonların ciltlerinde kolay lekelenme yani kolay ve hızlı pigmentasyon meydana geldiğini söylüyor. Ciltteki bu lekelenme onları kötü ya da çirkin göstereceği için güneşe çıkmıyorlar.
Japonlar temas etmekten pek hoşlanmayan bir toplumdur. Yani sarılma, el tokalaşma gibi şeyleri yapmayı tercih etmezler. Bu sebeple karşılarındaki insana olan saygılarını göstermek için hafifçe eğilmeyi tercih ederler. Sabah, akşam veya günün herhangi bir saatinde karşılarındaki kişiyle eğilerek selamlaşırlar.
Siesta, öğle arasında dik güneş ışınlarının sıcaklığınından veya öğle yemeği sonrası metabolizma faaliyetlerinin hızlanması sebebiyle vücudun anlık mayışma durumunun, kısa süreli uyku ile hissedilen dinlenme ihtiyacına siesta denir.
Japonlarda eğilmek karşınızdaki insana saygı duyduğunuzu ve takdir ettiğinizi gösteren bir çeşit ritüeldir. Bu durum sabahları ya da akşamları yani günün herhangi bir anı yapılabilir. Japonlar genel olarak temas etmekten hoşlanmadıkları için selamlaşmaları bu şekildedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri