İSTRALYA – İSTİRALYA 1. Gemide direk ve çubukları baş tarafından tutan halat. 2. Gemi kaburgalarını baştan kıça kadar birbirine bağlayan demir kuşak.
Baş istralya, yelkenli bir gemide, geminin ana halatlarını oluşturan ve direğin geriye doğru düşmesini engelleyen armaların bir parçasıdır. Baş istralyanın bir ucu direk ve çubukların üst kısmındaki cundalara, diğer ucuysa geminin pruva kısmına bağlanır.
Yelkenli tekne isimleri
Yan yelkenler ile donatılmış gemilere sübye armalı, kabasorta yelkenler ile donatılmış gemilere tam armalı gemiler denir.
Yelken, yelkenli deniz araçlarında rüzgâr gücünden faydalanılarak su da ilerlemeyi sağlayan kumaş parçasıdır. Bu kumaş parçaları rüzgârdan aldığı güçle gemiyi hareket ettirir. Günümüzde de çok fazla tercih edilen yelkenli araçlar özellikle deniz sporlarına meraklı olan kişilerin tercihidir.
Yelkeni kontrol eden ve kontrol ettigi yelkene gore isimlendirilen halata ıskota denir.
İlgili 19 soru bulundu
Omurga: Geminin inşa sırasında kızağa konan ilk kısmıdır. Geminin diğer elemanları omurga üzerine inşa edilir. Gemi dibinde baş bodoslamadan kıç bodoslamaya kadar uzanır. Lama omurga, levha omurga, kutu omurga gibi farklı yapıda olanları vardır.
Sintine, bir teknenin su hattı altında kalan iç kısmına verilen isimdir. Geminin makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zemininin ve ambar güvertesinin altında kalır. Gemi içinde sızan sularla, makine ve kazan dairelerinden akan yağların depolandığı en altta kalan kısma sintine bölgesi denir.
Eski zamanlarda gemiler çoğunlukla ahşaptı. Denizciler de bu sebepten geminin suya oturan kısmını tahta yiyen kurtlardan, midyelerden ve deniz yosunlarından korumak için; bakır boyası ile kaplarlardı. Boyaya kırmızı rengi veren şey de bakırdı. Bu sayede gemiler su altında toplanan şeyler yüzünden hasar görmezdi.
Üçgen olarak bağlamasının sebebi lift kuvvetinin, direğin tekneye en yakın kısmında oluşması gerektiğidir. Yelken kare veya dikdörtgen olarak bağlanırsa, lift kuvveti direğin en üst kısımlarında, yani tekneden oldukça uzak noktada oluşur. Bu da teknenin alabora olmasına neden olur.
Alabanda kelimesinin anlamı; gemiyi sola veya sağa tamamen, sonuna kadar çevirecek bir geminin dümeninin konumu, genellikle komut olarak alabanda edilir. Geminin tam olarak sağ veya sol yöne doğru tam bir şekilde çevrilmesidir.
TCG Anadolu uçak gemisi değil üzerinde uçuş platformu olan çıkarma gemisi. Borda numarası bile “L” ile başlıyor. Yani İngilizce Landing kelimesinin baş harfi, çıkarma gemisi demek.
Batık ya da gemi batığı, deniz veya nehirlerde bir kaza yahut deniz savaşı sonucu suya batan, seyahat, ticaret ya da savaş amacıyla inşa edilmiş deniz taşıtlarına verilen isimdir. Su altında olmayan ama yine de aynı sebeplerden ötürü kullanılmaz hale gelen diğer ulaşım araçları, genellikle enkaz olarak tanımlanırlar.
Governör hız regülatörleri suyun akışına göre türbine ulaşan suyun miktarını düzenleyerek aktif güç / türbin hızı kontrolü oranını sağlayan parçalardır ve hidrolik sistemin ihtiyacı olan enerjiyi sağlarlar.
Carina adı Latince'de gemi omurgası anlamına gelir. Bu isim, daha önceki takımyıldız adlandırmalarında bir gemi olarak tasavvur edilen Argo Navis takımyıldızının omurgasını oluşturan parçası olmasından ötürü verilmiştir.
Borda, bir geminin yan kısmı, bir savaş gemisinin bir tarafında bulunan top bataryası; ya da deniz savaşındaki koordineli ateş anlamına gelir. 16. yüzyıldan buharlı geminin ilk on yıllına kadar savaş gemilerinde gövdenin her iki yanına yerleştirilmiş top bataryaları bulunurdu.
Dümen Kovanı: Dümen milinin içinden geçtiği dikey boru. Dümen Palası: Teknenin istenilen yönde gitmesini ve dönmesini sağlayan, kıç bodoslamaya takılan levha.
Yelkenli tekneler denize elverişli dikkatle yapılmış bir yüzerlik ve ağırlık merkezi hesabıyla alabora olmaya dirençli olarak tasarlanırlar. Doğru yönetilip güçlerini koruyabildikleri sürece fırtına derecesine yakın havalarda bile göreceli olarak yelkenli tekneler devrilmeye bağışıklıdırlar.
Gezi teknelerinde ise çift palanın avantajı, teknenin arkasını genişleterek genelde yer kazanmak ve arka kamarayı büyütmek anlamına gelir. Ayrıca kısa salmalı teknelerde de palaların kısa olması da başka bir avantajdır.
Barka yelken, Brigantin, vb. Birçok büyük gemiye genellikle tekne denir. Denizaltı'lar buna en iyi örnektir. Geleneksel olarak tekne denilen diğer büyük gemi türleri ise büyük göl yük gemileri, nehir tekneleri ve feribotlardır.
TIRNAK Kolların son kısmında geniş yüzeyli ve ucu sivri olan kısımdır. Dibe düşen demirin bu kısmı dibe saplanarak geminin bu mevkide her türlü şartlarda tehlikesizce yatmasını sağlar. g. GAGA Tırnakların sivri olan uç kısımlarına gaga ismi veri- lir, demirin dibe saplanmasında yardımcı olur.
Devasa yük gemilerinin denizin içinde kalan bölümlerinin taşırdığı suyun ağırlığı her zaman geminin ve yükünün toplam ağırlığından büyüktür. Bu nedenle yüzerler.
Bunun temel nedeni yoğunluktur. Yani gemilerin yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha az olduğu için suyun kaldırma kuvveti daha etkili hale gelir. Her ne kadar gemide metal daha fazla ve daha yüksek ağırlığa sahip olsa bile, geminin toplam yoğunluğuna bakıldığında sudan azdır.
Dümen, deniz ve hava taşıtlarının sapma hareketini gerçekleştirmesine yarayan, dikey stabilize üzerindeki kumanda yüzeyi. Hidrolik ve joystick olmak üzere iki tür dümen vardır.
Çıpa, çapa, demir veya lenger, denizcilikte herhangi bir deniz taşıtını istenilen bir yerde sabit tutmak için suyun dibine bırakılan, iki veya daha çok kanca şeklinde kolu bulunan, uzun bir zincire veya kabloya bağlı, genellikle metalden yapılmış alet.
Suyun içinde pervanenin bir tur dönmesi ile kanat uçlarının ilerlemesi mesafesine pitch denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri