Uzmanlara göre, Osman Hamdi Bey'in “İstanbul Hanımefendisi” adlı eseri, özellikle Türk resim sanatında tam boy olarak bir kişinin resmedilmesinin ilk örneklerinden biri olması nedeniyle de ayrıca önem taşıyor.
Akım: Empresyonizm Diğer Önemli Eserleri: Şemsiyeli Kadın, Nilüferler Serisi.
Resimlerini oryantalist çizgilerle ama batılı mesaj verme kaygısıyla çizmiştir. Osman Hamdi Bey'in yapmış olduğu bu resimlerden, Osmanlı kadınlarının batılı hemcinslerinin düzeyine erişmeleri için sosyal ve dini baskılardan uzak tutulması gerektiğine inandığı anlaşılmaktadır.
Yaşamı 30 Aralık 1842'de İstanbul'da dünyaya geldi. Ülkenin ilk maden mühendislerinden olan babası İbrahim Ethem Bey, 1877'de sadrazamlığa kadar yükselen bir devlet adamıydı. Ailenin ikisi kız altı çocuğundan en büyüğü Osman Hamdi'dir.
Mihrap (Arapça: محراب), camide imamın namaz kıldırırken cemaatin önünde durduğu, kıble yönündeki duvarın ortasında bulunan oyuk ve girintili yer.
İlgili 17 soru bulundu
Mekân bu resimde de bir camidir. Resme adını veren çinili Mihrap, şu an İstanbul Çinili Köşk'te bulunuyor ama resmin yapıldığı tarihte henüz Konya'dan Çinili Köşk'e getirilmemişti. O yüzden Osman Hamdi'nin çinili Mihrap'ı ayrıca görüp resmettiği düşünülüyor.
1842 yılında İstanbul'da doğan arkeolog ve ressam Osman Hamdi Bey, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi'nin (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin kurucusudur.
Herkesin merak ettiği Hamdi Bey'in Ilıcalı'nın Acun Firarda dönemlerinden bu yana yanında olan ve Ilıcalı'nın Feridun diye seslendiği kişiyle aynı kişi olduğu bilgisine ulaşıldı. Var Mısın Yok Musun programında gizemine koruyan Hamdi Bey'in meğerse Acun ılıcalı'nın yıllardır yanında olan Birol Doğan olduğu öğrenildi.
Pera Müzesi ile İstanbul Modern'in rekabeti ile geçen açık artırma sonucunda Pera Müzesi resmi, Türk resim sanatında bir esere verilen en yüksek fiyat olan 5 trilyon lira (yaklaşık 3,5 milyon dolar, sıfır atılmış lira ile 5 milyon TL) karşılığında satın aldı. Tablo halen Pera Müzesi'nde sergilenmektedir.
Tablonun merkezinde Kur'an okumak üzere hazırlanan ya da okumaya başlayan genç bir kadın tasvir edilmiştir. Genç kadının tek ışık kaynağı ise tabloda açık biçimde görüleceği üzere penceredir. Yine aynı pencerede havanın rengi, genç kadının sabahın erken saatlerinde Kur'an okumaya başladığını gösterir.
Müzeci, arkeolog, ressam ve diplomat olan Osman Hamdi Bey, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde yetişmiş ve tarih, sanat ve arkeoloji alanında yaptığı çalışmalar günümüze kadar sirayet ediyor. 30 Aralık 1842 yılında dünyaya gelen Osman Hamdi Bey, II. Abdülhamit'in sadrazamı İbrahim Ethem Paşa'nın oğlu.
Osman Hamdi Bey 15 - 16 yaşlarından itibaren resme ilgi duymuş ve bu alanda çizim yeteneğinin olduğunu fark etmiştir. Osman Hamdi Bey'in çizim yeteneği çevresi tarafından da kısa süre içerisinde fark edilmiştir. Babası onun bu yeteneğini görünce Avusturya'nın Viyana şehrinde ki bir resim sergisine götürmüştür.
Osman Hamdi Bey 30 Aralık 1842'de İstanbul'da doğdu. Sultan Abdülmecid döneminde Ispartalı yağlıkçılar kâhyası Hacı Mustafa Ağa'nın kızı Fatma Hanım ve İbrahim Edhem Paşa'nın dört erkek çocuğunun ilkiydi. Babası Osmanlı Devleti'nin 1829'da Avrupa'ya eğitim için gönderdiği ilk dört öğrenciden biriydi.
Bu tablo sanatsal açıdan çok başarılı bir başyapıt olarak değerlendirilmektedir. Sanat eleştirmenleri tarafından bu tablo, sanatçının, geri kalmış bir toplumu uygarlaştırmaya çalışan yorgun bir aydının duruşunu anlatmaya çalıştığı şeklinde yorumlanmıştır.
Perspektifli resim (batı tarzı resim) alanında Türk resminde ilk figürlü kompozisyon yapan ressam Osman Hamdi'dir.
HAMDİ GERÇEK İSMİ DEĞİLMİŞ
Hamdi Bey diye tanıdığımız kişi Acun Medya'nın bir çalışanı ve gerçek ismi de Birol Doğan.
Hamdi Bey olarak bilinen kişinin aslında isminin Hamdi olmadığı ortaya çıktı.Acun Ilıcalı'nın Hamdi Bey diye hitap ettiği kişinin yıllardır beraber çalıştığı ve Acun Firarda döneminde, kamera arkasında 'Feridun' diye seslendiği kişinin aynı kişi olduğu ortaya çıktı.
Osman Hamdi Bey'in Kısaca Hayatı
Osman Hamdi Bey, önce Galatasaray Lisesi'nde okudu, ardından 1860'ta İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebi'ne girdi ve burada resim öğrenmeye başladı. 1869'da Paris'e gitti ve École des Beaux-Arts'ta okumaya başladı. 1870'te, Fransa-Prusya Savaşı nedeniyle İstanbul'a geri döndü.
Osman Hamdi Bey, bu sözle yaşamın yoruculuğunu, sahip olduğu bilgi ve birikimini kaplumbağa olarak tasvir ettiği kişiye aktarmayı amaçlamıştır. Pencere içerisinden süzülen ışığın gelecek zamandan gelen bir ışık olduğunu ve yalnızca geleceğe yönelik bir hayat sürmenin mantıklı olduğunu ifade etmiştir.
Arapça'da “saray, sarayın harem kısmı veya hükümdarın tahtının bulunduğu bölüm, hıristiyan azizlerinin heykel hücresi, çardak, oda, köşk, yüksekçe yer, meclisin baş tarafı, en şerefli kısmı” gibi karşılıkları bulunan mihrâb kelimesi, zamanla camilerde imamın durduğu yer için kullanılmıştır.
Minber, camilerde hutbe okunan merdivenli, yüksekçe yerdir. Mihrap ise cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yere verilen addır.
NAMAZGÂH - TDV İslâm Ansiklopedisi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri