Tanrı'nın Musa'ya yaptığı bu ilk vaadden sonra, Tanrı'ya güvenerek İsrailoğulları Mısır'dan çıktılar, Musa önderliğinde vaad edilmiş topraklara doğru, çölde kırk yıl süren uzun bir yolculuk yaptılar.
Vadedilmiş Topraklar (İbranice: הארץ המובטחת, romanize: ha-Aretz ha-Muvtacha), Yahudilik'te Tanrı YHVH tarafından İbrahim'e ve soydaşlarına vadedilmiş bölgedir.
Kutsal Topraklar (ibranice: אֶרֶץ הַקוֹדֵשׁ Eretz HaQodesh, Arapça: الأرض المقدسة Al-Arḍ Al-Muqaddasah), İbrahimi dinler Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için önem arz eden, günümüzde üzerinde İsrail ve Filistin'in bulunduğu topraklara verilen özel isimdir.
Yahudilere verilen hakların geri alınması ve Yahudilere yönelik kötü muamelelerin tekrar başlaması neticesinde Siyonizm ortaya çıkmıştır.
Kimisine göre Hz. Musa'nın Mısır'dan çıkıp Kudüs'e gelene kadar dolaştığı tüm toprakları kapsamaktadır. Kimi âlimlere göre ise de bu topraklar Yakubî Diyarı, Şuayb Şehri olarak geçip sınırı Harran bölgesine kadar uzanmaktadır. Lakin Kur'an-ı Kerim de böyle bir sınır kesin olarak bildirilmemiştir.
İlgili 19 soru bulundu
İsrailoğulları, İbrani din büyüğü ve atası, İbrahim'in torunu ve İshak'ın oğlu, Yakup'un oniki oğlunun soyundan gelenlere verilen isimdir. İbrahimi dinlerde Yakub'a Tanrı tarafından İsrail ismi verildiğine inanılır. Yakub'un on iki oğlunun soyundan gelenler On iki İsrail Kabilesi'ni oluşturmuşlardır.
Arz-ı-Mev'ud
Arz-ı mev'ud'un hudutları Tevrat'ta Nil ile Fırat nehirleri arasındaki coğrafya olarak gösterilmiştir.
Zin Çölü'nde; Meryem'in ölüp gömüldüğü yer. Edom sınırı; Harun'un gömüldüğü yer. İsrailoğulları, Nebo Dağı'nın eteklerine kamp kurdular. İsrailoğulları, Şeria Nehri üzerinde, Bet Hayişimot'tan to Aveil Haşitim'e kadar kamp kurdular.
Tarih boyunca çeşitli Yahudi devletler doğmuştur. Başlangıçta, Musa önderliğinde Mısır'dan çıkan İsrailoğulları Kenan topraklarına yerleşti. Uzun yıllar yan yana yaşayan İsrailoğulları'nın on iki kavmi birbirlerinden bağımsız olarak yaşıyordu.
Yahudiliğin tarihi Hz. İbrahim'le başlar. Yahudilerin büyük atası olan Hz.
İsrail, Orta Doğu'da Doğu Akdeniz kıyısındadır. Batısında Akdeniz, kuzeyinde Lübnan ve Suriye, doğusunda Ürdün, güneybatısında Sina Yarımadası ve Gazze vardır.
Yahudilerin çoğunluğu İsrail Diyarı'na yerleşmiş olan (aynı zamanda İbraniler olarak da bilinen) eski İsrailoğullarının soyundan gelir. İsrailoğulları ortak soylarını İshak ve Yakub üzerinden biblik ataları İbrahim'e kadar izlerler.
Sefarad Yahudiler, Türkiye'deki Yahudilerin %96'sını oluşturmaktadır ve geri kalanlar ise genelde Aşkenaz Yahudilerdir. Türk Yahudiler, Hahambaşı tarafından yasal olarak temsil edilir.
Kur'ân'da kırk bir yerde geçen Benî İsrâil terkibi, Hz. Ya'kûb'un çocukları ve onların soyundan gelenleri, Hz. Mûsâ'nın ve Hz. Îsâ'nın kavmi gibi geçmişte yaşamış insanların yanı sıra Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanında başta Medine olmak üzere Arap yarımadasında yaşayan yahudileri de ifade etmektedir.
Fatih döneminde, Almanyadan gelen bir grup Yahudi de Osmanlı topraklarına yerleştirildiler (1470). II. Beyazid döneminde, 1492'de İspanyadan (Sephardims) ve 1497'de Portekiz'den kaçan yüzbinlerce Yahudi Osmanlı topraklarına kabul edilerek yerleştirildi [8].
Ancak Yahudilere göre Hz. Musa en büyük peygamberdir ve peygamberlik çağı Malaki (M.Ö. 5. yy) ile son bulmuştur ve yeni bir peygambere ihtiyaç yoktur.
Neredeyse iki bin yıl önce bugün İsrail olarak adlandırılan topraklardan Romalılar tarafından kovulan Yahudiler, dünyaya dağılarak azınlıklar hâlinde yaşarken kendilerine özgü inançlarını ve kültürlerini korumaya çalışmıştır. Yahudiler bazı ülkelerde hoş karşılanmış, komşularıyla uzun süre barış içinde yaşamıştır.
Türkiye-İsrail ilişkileri, Türkiye ile İsrail'in, Türkiye'nin İsrail'i tanıdığı Mart 1949 tarihinden sonra kurdukları ikili ilişkilerdir. Türkiye, Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler arasında İsrail'i tanıyan ilk ülkedir.
İngiltere, ABD büyükelçiliği ile Vehbi Koç'un girişimleriyle bazı yolcuların inmesine izin verilmiştir. 23 Şubat 1942'de Struma Şile açıklarına çekilmiştir. 24 Şubat 1942 sabahı bir denizaltı tarafından batırılmıştır. 768 kişi hayatını kaybederken iki kişi kurtulmuştur.
3- Haksız yere peygamberleri öldürmeleri: Hz. Zekeriya (a.s) ve Hz.Yahya (a.s) peygamberleri haksız yere öldürmüşlerdir. Müfes- sirlerin ittifak ettiği ve nerdeyse bütün islamî kaynaklarda bu iki peygamberin hunharca katledildiği nakledilmiştir. 4- Kalplerimiz kılıflanmıştır demeleri: Hz.
Mısır'dan kavmi ile çıkan Musa, Kızıl denizi geçerek Sina Çölüne varır. Yahudi geleneğinde “Çıkış” olarak adlandırılan bu hadise İsrailoğullarının Mısır'daki 400 yılı aşkın yaşamlarının sonunu ve Tanrı Yahve ile yeni bir ilişkiye girmelerini temsil etmektedir.
Sina çölünde 40 yıl boyunca dolaştılar, orada bir millet halinde birleştiler ve On Emri içeren ve onların tek tanrılı inancına şekil ve içerik veren Tevrat kitabını aldılar.
Fırat Nehri'ne Siyanür Sızdırılması Hakkında
Siyanürün su kaynaklarına sızdırılması, içme suyu kaynaklarının kirlenip zehirlenmesine, canlıların ölümüne ve sulanan tarım alanlarının zarar görmesine sebep oluyor.
Rivayetlere göre; Büyük Fırat Nehri uçsuz-bucaksız bir çölün kızgın kumları tarafından yutulur ve bu çölün altında büyük bir kent olduğu, Fırat Nehri bu büyük kente akmasına rağmen su paylaşımı yüzünden çıkan kavgalar yüzünden her gün yüzlerce kişi ölmektedir.
"Fırat nehrinin suları çekilerek altından bir dağ ortaya çıkacak, insanlar bunu almak için, vuruşacak ve her yüz kişiden, sadece biri hayatta kalacak. Bu zaman gelinceye kadar kıyamet kopmaz." (Müslim, Fiten, 29.) "Fırat'ın altın bir define üzerinden açılması yakındır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri