İSLAM FELSEFESİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ 1) Antik Yunan Felsefesinden etkilenmiştir. 2) Akıl, iman, inanç gibi konular tartışılmıştır. 3) Çeviri faaliyetleri yapılmıştır. 4) İslam felsefesinden önceki konular tartışılmıştır.
İslam felsefesi, İslam kültür coğrafyasında farklı uluslara mensup Müslüman düşünürlerce ortaya konulan kelam ve tasavvuf gibidini ilimlerle ilişki içerisinde gelişen felsefi düşüncenin ve bu düşünceyi inceleyenilmi disiplinin özel adıdır.
İslam felsefesi, Müslüman düşünürler tarafından ''kainat, yaratıcı, var oluş, düşünce, ruh'' gibi konuların ele alındığı felsefeye verilen genel addır. İlk Müslüman filozoflar, 8. yüzyılda ortaya çıkmış ve sadece İslam dünyasını değil Avrupa'yı da etkilemiştir.
İslam dininin itikadi esaslarının akıl temelinde ele alınarak incelenmesi, değerlendirilmesi ve izahı İslami felsefenin önemli bir rüknünü oluşturur ki bunun sistemli hale getirilmiş haline ilm-i kelam denilmektedir.
İlgili 31 soru bulundu
Bu kaynaklarlar yerli ve yabancı kaynaklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu felsefenin yerli kaynakları Kuran, hadis ve belki de bazı kelam ekolleri olarak tasnif edilebilirken yabancı kaynakları ise başlıca Antik Yunan ve Helenistik felsefe, İran, Hint ve çokça sınırlı olarak da Çin oluşturmaktadır.
Cevap: İnanç merkezli görüşler ortaya çıkarmıştır İslam felsefesinin özellikleri arasında yer almamaktadır.
Muhammed bin Muhammed bin Tarhan bin Uzlug El-Farabi, İslam felsefesinin kurucusu olarak ve aynı zamanda ortaya koyduğu fikirler ve eserler bakımından ayrı bir önem taşımaktadır.
Farabi İslam dünyasının ilk filozofu, ilk ansiklopedi yazarıydı. Ortaçağ İslam felsefesinin kurucusuydu. Arapça'ya felsefe dili olma özelliğini kazandıran bilgindi. Farabi İslam Felsefesinin kurucusu olarak kabul edilir.
İslam kültüründeki felsefi düşünce geleneğini ifade için, kimileri “İslam Felsefesi”, kimileri “Arap Felsefesi”, kimileri de “İslam'da Felsefe” ve “Müslüman Felsefesi” tabirini tercih etmişlerdir.
Kindi (ö. 870), Fârâbî (ö. 950), Amiri (ö. 992) İbn Sînâ (ö. 1037), İbn Miskeveyh (ö. 1030), İbn Bacce (ö. 1138), İbn Tufeyl (ö. 1185) ve İbn Rüşd (ö. 1198) gibi klasik dönemin büyük filozofları İslâm felsefesinin başat akımı olan Meşşai/Peripatetik geleneğe mensuptur.
Çünkü İslâmiyette felsefe yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin felsefe ile hiç alakaları yoktur. Çünkü onlar, felsefecilerden çok yüksektirler. Ehl-i sünnet âlimlerine göre, İslâm bilgilerinin ölçüsü, sadece insan aklı, insanın düşüncesi değil, muhkem olan yani manaları açık olan âyet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerdir.
İslâm dünyasında ilk defa felsefeye dair eser yazan Kindî, bu alanda kendinden sonra gelen filozoflara öncülük yapmış ve Meşşâi felsefenin temellerini atmıştır. Bir Müslüman filozof olarak Kindî'nin şöhreti, felsefi ve bilimsel yazıları nedeniyle Latin Batı'ya kadar yayılmıştır.
1- Felsefe insanın hakikati anlama, bilme ihtiyacını karşılar. 2- Felsefe eleştirel bakış açısı kazandırır. 3- Felsefe, insanı insan olma bilincine ulaştırır. 4- Sistemli, doğru, önyargısız ve saygı duyarak düşünmeyi öğretir.
İslam düşünce tarihinde ortaya çıkmış olan 'selefi', 'kelami', 'sufi' ve 'felsefi' bütün ekoller mantıksal bir düzen içinde ortaya çıkmış olup hakikate giden yollardır (c.
İslam'a ait bir düşünce anlamıyla bir sıfat tamlaması olarak “İslam Düşüncesi”, İslam adına yapılan, İslam'ın temel kaynakları Kur'an ve Sünnet'e dayalı üretilen, Müslüman grupların ekseriyeti tarafından kabul gören düşüncedir.
Fârâbî Hayatı ve Şahsiyeti
Tam adı Ebu Nasr Muhammed b. Fârabî olan ve batıda 'Alfarabius' ve 'Abunaser' olarak tanınan filozofun Türkistan'ın Fârâb şehrinde (günümüzde Kazakistan sınırları içerisinde bulunan Otrar şehrinin bulunduğu bölge) 871 veya 872 yılında doğduğu tahmin edilmektedir.
İlk filozof, İon felsefesinin kurucusu olan Miletli Thales'tir. Sadece felsefede değil matematik ve astronomi alanında da çalışmaları bulunan Thales, güneş tutulmasının tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini bilen bilim insanı olarak tarihe geçmiştir.
İbn Ruşd'e göre aklın kullanımı, İslam dininin bizatihi kendisinin zorunlu gördüğü bir mesele olup dolayısıyla felsefe yapmak da zorunlu bir ameliyedir. İbn Ruşd'e göre felsefe dine götürür. Felsefe hakikati ile dini hakikat iki ayrı şey değil, aynı hakikatin iki ayrı ifadesinden başka bir şey değildir.
Onuncu akıl faal akıl adını alır. Feleklerin sonuncusu Ay küresidir. Her feleğin bir de nefsi vardır. Ay altı âlemdeki heyulaya felekler etki yapar.
İbn-i Haldun, esasen mantık alanındaki önemli çalışmaları dolayısıyla Farabi'ye ikinci öğretmen anlamında muallim-i sânî unvanı verildiğini belirtir.
Farabi, İslam felsefesinin en güçlü filozoflarındandır. "İlk Muallim" Aristoteles''den sonra, "İkinci Muallim" unvanıyla tanınmış; felsefe ve düşünce tarihinde böyle anılmıştır. Kazakistan, Çimkent Otrar sınırlarında eski Farab kentinde 870 yılında dünyaya gelen Farabi ayrıca, "İlk Türk Filozof" diye de bilinmiştir.
Dinin felsefeye karşı olduğu düşünülse de aslında din ve felsefe birbirleriyle karşılıklı ilişki içindedirler. Pek çok din alimi ve özellikle Müslüman düşünürler dini anlatmak, karşılarındaki insanları din konusunda ikna etmek ve Tanrı'ya iman etmesini sağlamak için felsefeden faydalanırlar.
Din ve felsefe alanında kullanılan geniş kapsamlı bir terim. Her hadisenin bir sebebi olduğunu ifade eden felsefe ve kelâm terimi.
Çünkü akla dayanan inanci savunan islam felsefesi "Mutezile" 'dir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri