Cengiz Ceylan kahve telvesi yeme isteğinin kansızlık yaşayan kişilerde meydana geldiğini bildirmektedir. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi (İzmir) Hematoloji Kliniği'nde Sorumlusu olan Uzman Dr. Cengiz Ceylan, kahve telvesi tüketmek isteyen kişilerde demir eksikliği anemisi olabileceğini açıkladı.
Eğer kahve telvesi yeme isteği duyarsanız bir doktora görünün. Toplumda yüzde 20-30 yaygınlıkla en sık görülen kansızlık tipi olan demir eksikliği anemisine dikkati çeken uzmanlar, yetersiz beslenmenin yanı sıra yanlış diyet uygulamalarının da hastalığa neden olabileceği uyarısında bulundu.
Kahve telvesi, kafeinin en fazla bulunduğu yerdir. Bu nedenle çok sık kahve telvesi yemek mide hastalıklarından, uykusuzluğa kadar pek çok sağlık sorununa neden olabilir. Ayrıca kahve telvesi, kalp çarpıntılarının da artmasına neden olur. Bu sebeple, kahve içildikten sonra telvenin bırakılması gerekir.
Kadınlar arasında görülen bir diğer alışkanlıkta, 'Kahve Telvesinin' yenmesidir. Telve, fibrin ihtiva ettiğinden, benzer şekilde demir ve çinko eksikliğine yol açabilir.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
İlgili 38 soru bulundu
Teksas Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, günde iki fincan kahve içen erkeklerin cinsel performanslarının arttığını ortaya koydu. PLOS ONE adlı dergide yayınlanan araştırmaya göre; günde iki fincan kahve tüketen erkeklerde, hiç içmeyenlere oranla yüzde 42 daha az sertleşme problemi görülüyor.
Kötüye kullanılan psikoaktif maddeler ödül, motivasyon ve bağımlılıkta fonksiyon gören nukleus accumbenste dopamin salınımına sebep olarak beyin aktivitesini arttırır. Kafein günlük olağan dozda tüketildiğinde beynin ön bölgesinde dopamin artışı oluşturur.
Çok fazla kahve tüketimi B12 eksikliğine sebep olabilir. Bu durumda da kişilerde halsizlik hali ortaya çıkabilir. Kahvenin bol miktarda kafein içermesi tüketiminde stres hormonlarını tetikler.
Kahve posası kalsiyum, potasyum, azot, demir, magnezyum, fosfor ve krom gibi temel minerallerle doludur. Bu nedenle bitkileriniz için harika bir besleyicidir. Belirli sıklıklarla bitkinizi kahve posası ile gübreleyebilirsiniz.
Yapılan araştırmalar sonucunda çiğ kahve çekirdeği tüketmek dip 2 diyabet riskini önemli ölçüde azalttığı tespit edilmiştir. Diyabet gibi önemli kronik rahatsızlıklara yakalanmamak için insülin direncini korumak açısından çiğ kahve tüketebilirsiniz.
Aslında kahve tek başına kalorisi yüksek ve kilo aldıran bir içecek değildir. Ancak kahvenin içine eklenen şeker, krema ve şurupların kahvenin kalorisini yükselterek kilo aldıran bir içeceğe dönüştürmektedir. Şekersiz içilen Türk kahvesi ya da filtre kahve kesinlikle kilo aldırmaz.
Kahve telvesi tüketmek, kanda bulunan şeker seviyesini dengeler ve kontrol altına alır. Sindirim sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı olmak için kahve telvesi tüketimi tavsiye edilir. Bu sayede sindirimi güç olan enzimler kolayca sindirilebilir. Ayrıca bağırsak tembelliği de önlenmiş olur.
KİMLER KAHVE İÇMEMELİ? Reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi problemi olanlar, akut veya kronik ishali olanlar, hipertansiyon hastaları ve yüksek kolesterolü olanların kahve içmemesi gerekir.
Kahve İçmeden de Uyanabilirsiniz
Kafein bağımlılığı, günlük alınan kafein miktarına göre belirlenebildiği gibi, yoksunluk belirtileri de bağımlılıkla ilgili ipuçları verir. Günde 700 mg'den daha fazla alınan kafein, bağımlılığı işaret eder.
Yapılan denemelerde kafeinin fiziksel bağımlılık oluşturabildiği tespit edilmiştir. Bu durumda kafeinin kesilmesi, çevreye ilginin azalması, huzursuzluk, baş ağrısı, zihinsel konsantrasyonun azalması ve kaygı bozukluğu gibi etkilere neden olmuştur.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
Kahve telvesi çok kalın olduğunda cildinde hasar bırakabilir ve cilt yüzeyini çizebilir.
1 tatlı kaşığı kahve telvesini 1 tatlı kaşığı limon ve 1 tatlı kaşığı suyla karıştırıp cildinize masaj yaparak uygulayın. 10 dakika kadar beklettikten sonra ılık suyla durulayın. Bu işlemi düzenli olarak yaptığınızda daha aydınlık ve sağlıklı bir cilde sahip olacaksınız.
Diğer tüm kahveler de benzer etkilere sahiptir ve toz halinde olduğu sürece dilediğiniz gibi telveyi kullanabilirsiniz.
En Sağlıklısı Sade Kahve
Granül kahveler, daha ziyade kalitesi düşük Robusta türü kahve çekirdeklerinden yapılırken, Türk kahvesi ve Espresso denilen Arabika cinsi ise oldukça kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur. Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz. Özellikle hem şeker hem de kafein içeren soda benzeri içecekler sperm kalitesini olumsuz etkiler.
Kahvenin zararları
Özellikle tansiyon, kalp ritmi bozukluğu (aritmi), taşikardi ve diğer kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk herhangi bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda görülebilir.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
Bu bilimsel tabirle “J-biçimli” bir mekanizmadır, günde 1-2 bardak kahve hafızaya olumlu etki sağlar, 3 bardaktan fazla tüketildiğinde unutkanlık riski başlar. Ayrıca fazla kafein cildinizi kurutur, erken yaşlanmasına yol açar.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri