İnşâ terim olarak, “yazmak, yazma sanatı ve kompozisyon” gibi anlamların yanı sıra resmî veya özel yazışmaların belirli bir usule göre yapılmasının inceliklerini ve mektup yazma sanatını ifade eder.
Resmî yazışmaları belirten edebî tür, dil bilimi ve fıkıhta haber karşıtı olarak kullanılan bir ifade kategorisi. Duyularla algılanıp nakledilen söz veya yazının içerdiği bilgi. Zihnin bir şey hakkındaki bilgiden başka bir şeyin bilgisine ulaşması anlamına gelen mantık ve fıkıh terimi.
İnşâ-Haber Bağlamında Kur'an Dilinin Yapısı
İnşâ, “manası lafzına bağlı [mukterin] olan cümle” veya “göndergesiyle [sözün nispeti] ilişkilendirilmesi hususunda bir dış varlığı olmayan kelama” denilmektedir. Bu açıdan Kur'an diline bakıldığı zaman inşâî bir karakterde olduğu söylenebilir.
Nesneleri ilkin yaratmak anlamında bir kelâm terimi.
Müteahhit, inşaat yapımının yüklenicisi olan ve planlama sürecinden bitişine kadar süreci yöneten, takip eden ve yaptıran meslek erbabıdır.
İlgili 31 soru bulundu
Müteahhit, bir başka kimse için yapı müteahhit veya ticaret ile ilgili bir işi yapmayı üstlenen kimseye deniyor. Yüklenici ve üstlenici anlamına gelen müteahhit kelimesinin kökü Arapçadan, "Müteahhid" kelimesinden geliyor.
İnşaat mühendisi; yol, bina, havaalanı, tünel, baraj, köprü, kanalizasyon, arıtma sistemleri dahil olmak üzere büyük inşaat projeleri ve sistemlerini tasarlar, inşa eder, denetler ve sürdürür.
Divan-ı İnşa hukuki ve siyasi bölümler ile ilgili işler için kurulan bir divandır. Atamalar ve yazışmalar ile ilgilenir. Divan-ı İnşa, diğer adıyla Divan-ı Tuğra, devletin iç ve dış yazışmalarından sorumludur. Divan-ı İnşa, atama ve berat mektuplarını yazar.
Şinasi ve Namık Kemâl gibi, Ziya Paşa da, düşünceleriyle yeni edebiyatın kuruluşuna önemli katkılarda bulunmuştur. Dil ve edebiyatımız hakkındaki görüşlerini içeren ünlü “Şiir ve İnşâ” makalesi, Tanpınar'ın deyimiyle, Ziya Paşa'yı “Saf Türkçe cereyanının en büyük yol açıcılarından biri” yapar.
Inşa kelimesinin kökeni Arapça dilidir. Inşa kelimesinin Arapça dilindeki karşılığı inşāʾ şeklindedir.
Sözü söyleyen kimsenin söylediği sözün doğru veya yalan olarak nitelendirilmesi mümkün değil ise diğer bir değişle talep içeren ifadeler inşâî, konuşmacının doğru söyleme veya yalan söyleme ihtimali olan, dolayısıyla bu söz doğrudur ya da yalandır denilebilen bütün sözler ihbârîdir.
Kural olarak tek taraflı bir irade beyanı ile yeni bir hukuki durumun yaratılmasını, mevcut hukuki durumun değiştirilmesini veya kaldırılmasını sağlayan haklara yenilik doğurucu (inşai) haklar denir.
İnşaî dava, yeni bir hukukî durumun yaratılmasını, mevcut bir hukukî durumun içeriğinin değiştirilmesini ya da onun tümüyle ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir dava çeşididir.
Birincisi Hürriyet gazetesinde çıkan “Şiir ve İnşa” makalesidir. Bu makalede yazar, Divan şiirini ağır bir dille eleştirirken Halk şiirinin bizim gerçek şiirimiz olduğunu savunur.
TDK'ya göre yapı kurmak, yapı yapmak anlamında kullanılan ve “inşa etmek” olarak bilinen bu kelimenin doğru yazılışı 'inşa'dır.
Paşa bu makalesinde yazı, dil ve edebiyat üzerine olan düşüncelerini eleştirel bir üslupla ortaya koydu. Şiir ve düzyazı kavramlarını açıklamaya çalıştı. Divan şiir ve nesrini Doğu eksenli özentilik olarak görüp Arap ve Fars temelli olmasından ötürü yerel ve ulusal olmadığını dillendirdi.
Taştir, bir gazelde her beytin iki mısrasının arasına iki veya üç mısra ekleyerek manzume meydana getirmektir. Divan edebiyatı nazım şeklidir. Kelime, Arapça "bir şeyin yarısı, iki cüzünden bir cüzü" anlamındaki şatr kökünden gelir.
Düz yazı, nesir anlamındaki inşa masdarından türeyen münşeat kelimesi, münşi adı verilen devlet teşkilatında çalışan nişancı ya da kâtiplerin yazdığı veya şair ve edebiyatçıların kaleme aldığı her çeşit sanatlı düz yazıya ve bu yazıların toplandığı kitaplara verilen ad olarak kullanılmıştır (Uzun, 2002: 18 ).
Daha çok şiir tarzında eser verdi. Eserlerinde baskıcı yönetime karşı özgürlükleri ve meşrutiyeti savundu. Batılılaşma yanlısı, yenilikçi Tanzimat edebiyatının öncüleri arasında yer aldı. Namık Kemal ve Şinasi ile birlikte yeni Türk edebiyatının temellerini attı.
4. Divan-ı İnşa: İç ve dış yazışmalardan sorumludur. Yöneticisi Tuğrai'dir.
Büyük Selçuklu Devleti'nden başlayarak Türk – İslâm devletlerinde, Osmanlı Devleti'ndeki Nişancı'nın görevine denk görev yapan bir devlet görevlisi bulunmuştur. “Tuğra çeken” anlamında “Tuğraî”, “Tuğra-keş” veya “Münşî” adı verilen bu görevli “Tuğra ve İnşâ Divanı”nın başında yer alıyordu1.
İnşa, sıklıkla kullanılan kelimelerden biridir. Özellikle kullanım açısından önemli olan kelimeler arasındadır.
Mimarlar bütünle uğraştıkları gibi şehir planlanmasından da sorumludurlar. Yani bir şehrin oluşmasında mimarların eserleri rol oynar. İç mimarlar ise normal mimarlardan farklı olarak iç mekanların tasarımlarıyla ve dizayn işleriyle ilgilenirler.
Avrupa'da yerleşik yaşam MÖ 3000'li yıllara rastlar. Bu dönemde evler duvarları yığma taşlardan yapılmış, tavanları sazdan örülmüş ve daima yuvarlak şekildedir. İnsanlar bu dönemlerde zaman zaman evlerde hayvanları ile birlikte kalmışlardır.
İnşaat mühendisliği bölümü, mühendislik fakültesine bağlı olan 4 yıllık lisans bölümüdür. İnşaat mühendisliği bölümü mezunlarına İnşaat Mühendisi unvanı verilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri