İster sade ister şekerli, sütlü ya da limonlu olsun İngilizlerin çayı çok sevdiği açık. Yılda 60 milyar fincan çay içiyorlar. Bu, kişi başına 900 fincan demek. Bazılarının bundan çok daha fazla çay tükettiği de biliniyor.
İngiltere'de çay yetişmiyor fakat İngiliz kültüründe çayın büyük bir yeri var. Hatta öyle ki günün iki kısmını çaya ayırıyorlar. Bunlardan birincisi 15.00 ile 17.00 arasında yapılan “Low Tea” diğeri ise 17.00 ve 17.00'den sonra yapılan “High Tea” yani nam-ı diğer beş çayı.
İngiliz dizi ya da filmlerini izlerken eğer sahnede çay varsa bir de yanında süt görürüz. Hatta kitap okurken kontun çayını sütlü istemesine, misafirlere sütlü çay verilmesine ve afiyetle içmelerine tanık oluruz. Bize çok garip gelse de İngilizler için sütlü çay bir ritüeldir ve uzun yıllardır devam eder.
19. yüzyılda İngiltere Düşes'i Anna tarafından başlanan 5 çayı ritüeli, Düşes'in öğle ile akşam yemeği arasında çay ve sandviç yemesiyle ortaya çıkar. Düşes'in alışkanlığına misafirleri de dahil olur ve bir süre sonra İngiltere'nin en popüler sosyal ritüellerinden birisine dönüşür.
İngiliz çayını hazırlamak için, bir fincan demlenmiş çaya ve sıcak süte ihtiyacınız vardır. İngiliz kültürüyle bir çay içmek isterseniz, ağız kısmı geniş bir porselen fincan tercih edebilirsiniz. Demlenen çaya, sıcak sütü ilave ettiğiniz koşulda sütlü çayınız hazır olacaktır.
İlgili 42 soru bulundu
Çay, Türkiye'de doğu toplumlarındaki gibi bir tören havasında servis edilmez, gündelik hayat içinde basit bir süreçtir. Servis sırasında çay bardağı adı verilen küçük cam bardaklara önce dem, sonra su konulur ve şekeri en son ilave edilir. Dem oranı, servis sırasında kişinin isteğine göre ayarlanır.
Sütlü İngiliz Çayı Tarifi
Hazırlaması oldukça pratik olan bu çay için ihtiyacınız olan malzemeler; siyah çay yaprakları, içme suyu ve süt.
Hoca Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider. Sonra 'Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revaç versin' diye dua etmiştir. İşte çay bundan sonra bütün Türkler arasında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir içecek olmuştur.
Çay içen ilk Türk; 12. yy'da yaşamış olan Hoca Ahmet Yesevi'dir. İçtiği sıcak çayın ardından söylediği “Hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar” sözü günümüze kadar ulaşmıştır.
Yapılan araştırmalara göre Türk halkı yıllık kişi başı ortalama 1.300 bardak çay tüketiyor.
Kendilerini tam bir çay insanı olarak tasvir eden İngilizler için çay, bir içecek olmaktan çok daha ötededir. Çay içmekle gurur duyan İngilizlerde kişi başı yıllık tüketilen çay miktarı 2 kilogramı bulur. Deyimlerde de sık sık yer alan çay, öğleden sonraların keyif ritüelidir.
Kahvaltıyı atlamamaya özen gösteren İngilizler, yumurta, reçel, kızarmış sosis, bacon, fasulye, közlenmiş domates, mantar ve kızartılmış ekmeği eksik etmemeye çalışırlar. Tek bir tabağa sığdırdıkları kahvaltılarının yanında sütlü çay ya da portakal suyu içmek en sık gözlemlenen alışkanlıklarındandır.
hindistanda üretilen bir çay çeşididir. normal çaya göre biraz daha serttir. bu sertliğini kırmak için üzerine biraz süt eklenir. tadı hafiften çok sütlü kahveye benzer ama hiç kötü bir tadı yoktur, aksine gayet güzel bir tadı var.
Dünya çay tüketiminde Çin yüzde 36'lık oranla 1,8 milyon ton tüketimle lider ancak yıllık kişi başı tüketimi 0,75 kilogramdır. Yılık kişi başı çay tüketiminde Türkiye 3,5 kilogramla birinci sırada yer alıyor.
Çin, aynı zamanda çayı dünya ile tanıştıran ülke olarak biliniyor. Bir çeşit yeşil çay olan Çin çayı da neredeyse ülkenin kendisi kadar meşhur.
Afrika'dan Amerika'ya kadar her yerde çay vardır ama bizim bildiğimiz siyah çayın iyisi dünyada 2, bilemediniz 2.5 yerde yetişir. Bunlar sırasıyla Hindistan, Çin ve eskiden Seylan diye bildiğimiz Sri Lanka'dır. Ama iyi çayın asıl vatanı Hindistan ve Çin'dir. Hindistan'ın en önemli çay üretim merkezi Darjeeling'dir.
Çayın Osmanlı'ya gelişi 19. yy sonlarını buluyor. Tarih yazarı Murat Bardakçı'ya göre bu tanışma, İstanbul'daki bazı dükkânların az miktarda çay ithal etmeye başlamasıyla olmuş. Çaya olan düşkünlüğü ile bilinen Hacı Mehmed İzzet Efendi'nin “Çay Risalesi” kitabı ise 1879'da İstanbul'da basılmış.
Bir kaynağa göre, çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğu'na kadar dayanır. Efsaneye göre Çin'in ilk imparatorlarından Shen Yung , çay bitkisinin tesadüfen sıcak suya düşmesine şahit olur.
Pahalı bir içecek olduğu için o zamanlar sadece varlıklı aileler tarafından tüketilen Rus çayı, daha sonra yaygınlaşarak ve Rusya'da da işçi sınıfı tarafından köylerde üretilmeye başlanarak tüm halkın tüketebildiği keyifli bir içecek hâline geliyor.
Yunanistan'da hem siyah hem de bitki çayı oldukça yaygın. Hatta evlerde kendi harmanlarını yapan anneanneler de mevcut.
Çay içmeyen adama güvenemeyiz çünkü buralardan ve bu toprakların kadim içecek kültüründen fersah fersah uzaklaşmış bir adam bizi tedirgin eder. Çay; yoksulların, şairlerin ve yalnızların resmi içeceğidir. Ona öyle alelade bir içecek muamelesi yapamayız. Ona sıradan bir içecek gibi davranamayız.
Dünya çay tüketiminde Çin yüzde 36'lık oranla 1.8 milyon ton tüketimle lider ancak yıllık kişi başı tüketimi 0.75 kilogramdır. Yılık kişi başı tüketimde Türkiye 3.5 kilogramla birinci sırada yer alıyor.
Sütlü çay yapımı ise Avrupa'da 17. yüzyılda yaygınlaşmıştır. Çaya süt katmak, zaman içinde özellikle İngilizler tarafından benimseniyor ve İngiliz sömürgeliğinden ayrılan Hindistan, Singapur gibi ülkelerde de tercih ediliyor.
İngiltere'de çay yetişmemesine rağmen, İngiliz kültüründe çay oldukça önemli bir yere sahip. Öyle ki, günün iki kısmı çaya ayrılıyor. Bunlardan ilki 15:00-17:00 arasında yapılan 'Low Tea', ikincisi ise 17:00'dan sonra yapılan 'High Tea', yani beş çayı.
Seçenekler: 500 gr119,80 TL/kg.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri