Büyükbaş sığır ve küçükbaş koyun keçilerin önünde sürekli bulunması gereken doğal tuzdur. Hayvanlar için kaya tuzu, hayvanların vücutlarında bulunan sodyum, klorür, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin dengeye getirilmesine yardımcı olmak için kullanılan bir tuz türüdür.
Kaya tuzu, diğer tuz cinsleri arasında en çok minerale sahip olan tuz türüdür. Ortalama bir kaya tuzunda 92 mineral bulunmaktadır. Hayvanlara kaya tuzu verilmesi etin lezzetinden sütün kalitesine kadar fayda sağlamaktadır. Bunun yanında hayvanlara verilen yem veya samanların içine de tuz katılabilir.
Tuz hayvanların hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasına ve direnç kazanmasına yardımcı olur. Tuzun öncelikle sodyum ve klorürden oluşması, ancak kalsiyum, magnezyum, selenyum ve fosfor gibi diğer temel iz mineralleri içermesi hayvanların sağlıklı gelişimi için önemlidir.
İçecekleri suyun ılık olmasına dikkat edilir. İneklere içerisine arpa, buğday, yulaf unları katılmış ılık tuzlu su vermek faydalıdır.
Canlı ağırlığı 500 kg olan bir süt ineğinin yaşama payı tuz ihtiyacı günde 20-25 g'dır. Buna, ineğin verdiği her 1 kg süt için ayrıca 2 g tuz eklemek gereklidir. Süt sığırlarının su ihtiyacı, hayvanın vücut ağırlığına, süt verimine, verilen yemin cinsine ve çevre isısına bağlı olarak değişir.
İlgili 41 soru bulundu
Hayvanlar, tuz yemeye ihtiyaç duyarlar çünkü vücutlarındaki birçok önemli işlev için tuz gerekli. Tuz, hayvanlarda da vücut sıvı dengesinin korunmasında ve sinir iletiminin düzenlenmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca, tuz, kasların ve kalbin düzgün bir şekilde çalışmasını sağlamakta etken.
Böbrek taşı sorunu yaşayan kişilere iyi geldiği düşünülmektedir. Aynı zamanda sindirim sistemini de düzenleyen kaya tuzu kişilerin mide bulantısı, kusma ve mide ekşimesi gibi sorunlarını azaltır. Özellikle yemeklerden önce tüketilmesi iştah açılmasına yardımcı olur.
Tüketim Miktarı: Büyükbaş hayvanlarda 80 gr/gün küçükbaş hayvanlarda (koyun, kuzu, keçi, oğlak, sanen keçisi, romanov koyunu, halep keçisi ) 5-15 gr/gün uygundur. Hayvanların mineral ihtiyacına göre tüketim başlarda hızlı olabilmekle birlikte bir kaç gün içinde düzelmesi beklenmektedir.
Araştırmalar rasyondaki tuz miktarının % 2 - 0.5 arasında değiştiğini göstermiş tir. Fakat emin olabilmek için rasyondaki kuru maddenin % 0.25 - 0.5 i oranında tuz vermek lâzımdır.
Hastalığın teşhisi kolaydır ama tedavisi uzun sürer. Tedavi bir Veteriner Hekim tarafından yapılmalı, damar içi glikoz içeren serumlar ve insülin hormonu verilmelidir. Tedavinin yanı sıra hayvana şekerli su, melas, patates, şeker pancarı, şeker ve pekmez verilmesi yararlı olur.
Çok fazla tuz tüketimi kan basıncında artışa yol açabilmekte ve kalp hastalığı belirtilerini şiddetlendirebilmektedir. Ayrıca, böbrek rahatsızlığı olan köpeklerin çoğunda, zaten hipertansiyon sorunu da vardır. Özellikle köpekler yaşlandığında, sahibi farkında olmaksızın bu bozukluklar mevcut olabilmektedir.
Kedilerde aşırı miktarda tuz tüketimi sonucu tuz zehirlenmesi meydana gelmektedir. Bu zehirlemenin belirtileri arasında ise, idrara çıkma sıklığında artış, aşırı susama, titreme, kusma, ishal, nöbetler zayıflık, kas spazmları ve hatta kimi zaman koma gibi olumsuz durumlar bulunabilir.
İster merada, ister ahırda beslensin, danalara mineral madde ve tuz vermek şarttır. Mineral karması verilebilir ya da önlerine içerisinde bir çok mineral ihtiva eden yalama taşı konabilir.
Yapılan birçok araştırmaya ve bilimsel analizlere göre Çankırı kaya tuzunun emsallerine oranla daha sağlıklı ve kaliteli olduğu anlaşılmıştır.
Doğal olarak, hayvanlar tuzu isteyerek, diğer mineralleri ise yem, su, toprak ve yem niteliğinde olmayan kaynaklardan aldıkları bildirilmektedir (2,3). Hayvanların beslenmesinde ise gerekli mineral maddeler, doğal yem maddeleri ile mineral katkılardan sağlanmaktadır (5,13).
Sadece ılık şekerli ve tuzlu su ( 4 çay kaşığı tuz, 3 çay kaşığı karbonat, 1/2 fincan toz şeker , 4 litre su) bu karışım buzağılara 36-37 0C' ye kadar ısıtıldıktan sonra içirilmelidir. İshal geçtikten sonra azar azar süt verilmeli, daha sonra verilen süt miktarı artırılmalıdır.
İneklerin kilo alması için fabrika yemi ile arpa ve mısırı eşit oranlarda karıştırarak yemlemede kullanabilirsiniz. Yemleme için saman, yonca, arpa, mısır ve besi yemi vermelisiniz. İyi şekilde karıştırdığınız yemleri yavaş yavaş artırarak hayvanların yem tüketimini artırabilir ve kilo almasına yardımcı olabilirsiniz.
Yüksek vitamin değerleri ile de çiftçiler tarafından sıkça kullanılan mermer tozu, hayvanlara günlük dozlarda veriliyor. "Bir hayvana günlük 100 gram mermer tozu veriliyor" Hayvan için gerekli olan besin değerlerini taşıdığı için 10 kilogram yemde 200 gram katılması gerektiğini besiciler tavsiye etmektedir.
Her ne kadar enerji içeriği mısır ve buğdaydan düşük olsa da ham protein içeriğinin mısırdan daha yüksek ve buğdaya benzer olması, rumen sağlığı ve mikroorganizma popülasyonu (Nikkhah, 2011) ile et kalitesi üzerine olan olumlu etkileri sebebiyle arpa, besi rasyonlarında tercih edilmektedir.
Öncelikle bilinmelidir ki bebekler ihtiyaç duydukları tuzu zaten ilk 6 ay boyunca anne sütünden alıyorlar. 6. aydan itibaren ek gıdaya başlayan bebeklere de ekstra tuz verilmesine gerek yoktur; zira ek gıdalarda yeterince tuz bulunmaktadır. Bu nedenle 1 yaşına kadar bebeklere ekstra tuz verilmesine gerek yoktur.
İneğe verilecek kaba yemin üçte biri (1/3) yonca, fiğ, korunga gibi baklagil kuru otlardan, üçte ikisi (2/3) ise kuru çayır otlarından oluşması en iyisidir. Baklagil kuru otları ve çayır otu yoksa o zaman saman kullanılır.
1 yaşına kadar tuz yasak!
1 yaşını doldurana kadar bebeğin tuza ihtiyacı yok ve sağlığı için de kesinlikle verilmemesi gerekir. Çünkü bu yaşlar aşırı sodyum, yani tuz tüketimine bağlı ileri yaşlarda gelişebilecek tansiyon hastalığı yönünden belirleyici bir dönemdir.
Gördüğünüz gibi Himalaya tuzu diğerlerinden bir adım önde. Çünkü daha fazla mineral içeriyor, daha az sodyuma sahip ve daha doğal. Sofra tuzu ise kimyasal olarak tüketilmeye hiç uygun değil.
6 yıl kadar önce yine bu köşede “Hangi tuz?” sorusuna yanıt aramaya çalışmış ve size şu tavsiyede bulunmuştum: “Rafine tuzu da doğal tuzlardan herhangi birini de (deniz, kaya, göl tuzları) gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Aralarında ciddi bir 'sağlık faydası farkı' söz konusu değil.
Karatay, hangi tuz çeşidinin insan vücuduna yararlı olup olmadığını açıkladı. Rafine ve sofra tuzunun tehlikeli olduğunu, kaya tuzunun ise faydalı olduğunu açıkladı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri