Taha Suresi, 98. ayet: "Sizin İlahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında İlah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır."
Modern dönemde fen din ilimlerini kapsayacak şekilde de kullanılmış, ancak çok defa din ilimleri için ilim, modern bilim için fen kelimesi tercih edilmiştir. Kur'an ve Hadiste İlim. Kur'ân-ı Kerîm'de ilim kökünden türeyen kelimelerin yaklaşık 750 yerde geçtiği görülmektedir.
"Allah'tan kulları içinde ancak ilim sahibi olanlar korkar."(Fatır:2...) "Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır."(Müslim).
İslam ilimleri ya da İslami ilimler, İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an ve Sünnet'ten doğmuş olan bilim dallarıdır.
İlim öğrenmek bazen farz-ı kifayet olur. Tıp, hesap, nahiv, dil bilgisi, okuma yazma, hadis senetlerini öğrenmek gibi dünya işlerinin yürümesi için gerekli olan ilimlerin öğrenilmesi farz-ı kifayedir. İlim öğrenmek bazen mendup (sünnet) olur.
İlgili 30 soru bulundu
İnsanlığın ihtiyaç duyduğu nesilleri yetiştirecek olan kadının ilim öğrenmesi daha da büyük önem arz etmektedir. Sevgili Peygamberimiz'in “İlim öğrenmek kadın-erkek her müslümana farzdır.”5 sözleri de bu konuda bize ışık tutmaktadır. Muhterem Müslümanlar! Çocuklarımız bizlere Allah'ın emanetidir.
İLİM ALLAH'IN EMRİ
İlim öğrenmek ve öğretmek Allah'ın emri ve Peygamber Efendimizin sünnetidir. İlim denilince sadece dini ilimler anlaşılmamalıdır. Başlangıçta belirttiğimiz gibi her şey Allah'ın ayetidir.
Bilim ve ilim eş anlamlı sözcüklerdir ve aralarında hiçbir anlam farkı yoktur. Bilim ve dinin çatışmasında insanlar, kimi zaman kelimeleri de kamplara bölebilmektedirler. Bu bağlamda, "ilim" sözcüğü dinî referanslı kaynaklarda, "bilim" sözcüğü ise daha seküler metinlerde karşımıza çıkmaktadır.
İslami ilimler, akli ve nakli ilimler olarak ikiye ayrılır. Nakli ilimler, tefsir, hadis, kelam, fıkıh, usul ve tasavvuf gibi konuları içerirken, akli ilimler insan aklının incelenebildiği ve tecrübe yoluyla kazanılan bilgileri kapsar.
Allah'ın evrendeki herşeyin bilgisine sahip olması, Kur'an'ın tabiriyle “ilim” olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla Allah'ın sıfatlarından biri olan “ilim”, Allah'ın herşeyi bilmesi demektir. Binaenaleyh Allah her şeyi bilendir, yarattığı varlığı en ince teferruatına kadar bilmesi gerekir.
Din âlimleri tarafından ortaya konmuş olan ikinci yaklaşıma göre; vahiy en üst hakikattir, felsefî ilimler ise insan aklıyla ulaşılan ortak bilgilerdir.
Kur'an'da Allah'ın en yetkin şekliyle bilen bir varlık olduğu alîm, habîr, şehîd, hâfız, muhsî, vâsi' gibi isimlerle ifade edilmiştir. Bu kavramlar çerçevesinde ilim “zaman ve mekân sınırı olmaksızın küçük büyük, gizli âşikâr her şeyi ve her hadiseyi müşahede etmişçesine hakkıyla bilmek” mânasına gelir.
''İlim Öğrenmenin Amacı İnsanlara Faydalı Olmaktır''
Cebel (ra) Peygamber (sav) Efendimizin şöyle buyurduğunu söyledi : “İlim öğrenin. Zira Allah için ilim öğrenmek Allah'tan korkmayı sağlar. İlim talebi ibadet, müzakeresi tespih, tahsili ise cihaddır. Bilmeyenlere onu öğretmek sadaka, onu ehline vermek de Allah'a itaattir.
Bu sebeple hadis âlimleri bu hadisi zayıf olarak kabul etmiş hatta İbnu'l Cevzi, Mevzuat kitabına bu hadisi de almıştır. Bazı fakihler bu hadisin birbirini kuvvetlendiren farklı tariklerden gelmiş olması hasebiyle kitaplarına almış olsalar da, bu hadis senet olarak zayıf bir hadistir. Ancak hadisin manası sahihtir.
Kainatta bulunan bir tek varlığı yaratmak da sonsuz ilimle olur. Evvela, Allah'ın sonsuz ilim sahibi olduğunu bizzat Kur'an'dan öğreniyoruz. Söz gelimi, “Allah ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.” (Talak, 65/12) mealindeki ayette açıkça her şeyi kuşatan, yani sonsuz olan bir ilimden söz edilmektedir.
Hayır. Bilimsel olarak kanıtlanamaz demek, bilim kanıtlayamadığı için Allah yok demek değildir. Bilim Allah'ın varlığını kanıtlayamaz, ama onun yokluğunu da kanıtlayamaz.
Nakli ilimler bilim ile ifade edilemeyen ilimlerdir. Denet ile kanıtlanamaz ve ispat edilemez kavramlardır. Sözgelimi cinler, ruhlar alemi, cennet, cehennem gibi kavramların varlığı bilinmekte ancak duyu organlarıyla gösterimi mümkün olmamaktadır.
İman konuları bilimin konusu değildir çünkü deney ve gözlem konusu değildir. Bilim, dünyada gözlem ve deneye tabi olmayan iman konularında hiçbir şey söylemez.
Bir şeyi gerçek yönüyle kavramak, gerçekle örtüşen kesin inanç ve bir nesne şeklinin zihinde oluşması gibi farklı anlamlar üzerinden ele almak mümkün. TDK açısından ise ilim ile beraber karşılık olarak bilim kelimesi çıkmaktadır. Aynı zamanda ilim bilgisizliğin karşıtı olarak da anlatılır.
İlim kelimesinin eş anlamlısı 'bilim' sözcüğü olarak öne çıkmaktadır.
Bilim insanı, bilimci veya bilimadamı-bilimkadını, evrene ilişkin olgulara ve değişkenlere yönelik bilimsel veri elde etme yöntemlerini kullanarak sistematik bir şekilde bilgi elde etmeye çalışan kişidir. Daha sınırlı anlamda ise bilimsel yöntem kullanan bir bireydir.
Sorular, ilmin anahtarıdır. Onun içindir ki, yine Peygamberimiz (asm) ilmin “kadın-erkek” her Müslümana farz olduğunu bildirmiştir. Demek, ilim öğrenmek hiçbirimizin kaçamayacağı kadar önemli bir görevdir. Gerek kendimizin, gerekse kâinatın var oluşu ve devamı ancak ilimle mânâ kazanır.
Ledün ilmi Allah katından melek veya peygamber aracılığı olmadan Allah'ın dilediği kuluna verdiği ilim olup, sadece o ilme sahip olan kul sorumludur. Duyusal bilgi, insanların duyu organlarıyla algıladıkları şeyler, gaybla ilgili bilgi ise, duyu organlarının algı alanı dışında kalan hususların bilgisidir.
Yüce dinimiz İslam'a göre ilim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman'a farzdır. İlim, öncelikle kişinin kendini, Rabbini ve çevresini tanımasıdır. Yaratılış gayesinin farkında olmasıdır. Varlığı ve bütün kâinatı doğru okumasıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri