TDK açısından ilim kelimesine karşılık olarak, 'bilim' sözcüğü gelmektedir. Özellikle fiziki evreni deney ve gözlem üzerinden araştıran; merak, inanç ve amaç ile beraber desteklenen çalışmalar bütünü olarak da söylemek mümkün.
İlim: Gerçeğe ve vakıaya uygun düşen bilgi ve kanaattir. (Cürcani, et-Ta'rifat, Beyrut 1985, s. 160). İlim: Bir şeyi olduğu gibi idrak etmektir. Bilgisizlik bilginin zıddıdır.
Sözlükte ilim, "bir şeyin hakikat ve mahiyetini kavrayıp idrak etmek" demektir. İlâhî bir sıfat olarak "Allah'ın gerek duyular âlemine gerekse duyu ötesine ait bütün nesne ve olayları bilmesi" diye tanımlanabilir.
d) Aklî ilimler: Bunlar yukarıda sayılanların dışında kalan mantık, cedel, fıkıh usûlü, kelâm, metafizik, fizik, tıp, vakitler, nevâmis (peygamberlikle ilgili meseleleri ele alan ilim), felsefe Page 12 18 Adem Yıgın ve kimya gibi ilimlerdir.
Sözlükte ilim, “bir şeyin hakikat ve mahiyetini kavrayıp idrak etmek” demektir. İlâhî bir sıfat olarak “Allah'ın gerek duyular âlemine gerekse duyu ötesine ait bütün nesne ve olayları bilmesi” diye tanımlanabilir.
İlgili 41 soru bulundu
İlim, kainata, yaradılışın sırlarına ve insana dair temel bilgilere vakıf olmak demektir. Özellikle İslam filozofları tarafından bilim sözcüğünü yerine kullanılan bu kelime birçok tamlamada da yer alır. Örneğin ilm-i arz, jeolojisi demektir.
Bir şeyi gerçek yönüyle kavramak, gerçekle örtüşen kesin inanç ve bir nesne şeklinin zihinde oluşması gibi farklı anlamlar üzerinden ele almak mümkün. TDK açısından ise ilim ile beraber karşılık olarak bilim kelimesi çıkmaktadır. Aynı zamanda ilim bilgisizliğin karşıtı olarak da anlatılır.
Bu bağlamda, müslüman bilginler, Kur'an-ı Kerim'le ilgili ilimlerle diğer milletlerden alınan ilimleri birbirinden ayırarak birincisine naklî, dinî veya şerî ilimler, ikincilere ise, aklî veya hikemi/felsefî ilimler adını vermişlerdir. Bu sonunculara bazen yabancıların ilimleri yahut eski ilimler de denir.
1- Nakli ilimler. (Tefsir, kelam, hadis, fıkıh ilmi gibi.) 2- Akli ilimler.
Matematik, fizik, astronomi, kimya, biyoloji, tıp ve felsefe akli bilimlere örnektir. Nakli Bilimler; Kur'an-ı Kerim, hadis, kelam, fıkıh, tefsir gibi ilimlerdir. Şıklarda yer alan kelam nakli bilimlerden; astronomi, tıp, coğrafya ve felsefe ise akli bilimlerdendir.
İlim öğrenmek, Allah'ın Kur'an'daki ilk emridir. İlim öğrenmekten maksat, Allah'ın dinini en güzel şekilde yaşamak, yaymak ve yaşatmaktır. Bu maksadın bihakkın gerçekleş mesi için, ilmi öğrenen kişinin öğrendiklerini hayatında yaşaması ve ihlasla amel etmesini gerektir.
İlim: Subuti sıfattır. Allah'u Teala'nın her şeyi bilmesi, bilgisinin her şeye yetmesidir. Basar: Subuti sıfattır. Allah'ın yaşanan her şeyi gördüğüdür.
Türk Dil Kurumu, "ilim" sözcüğünün birinci kelime anlamını "bilim" olarak vermektedir (ikinci anlamı da "ayrıntı, özellik, nitelik" olarak verilmiştir). Yani "ilim" ve "bilim" sözcükleri, eş anlamlıdır!
Dolayısiyle teknik anlamda "ilim", bütün kevniyat bilimlerinin bilgisini kapsamaktadır ki, fizik, kimya, biyoloji ve astronomi gibi bilimler yanında sosyoloji, tarih, antropoloji gibi sosyal bilimler ile felsefe, ahlâk, psikoloji gibi insan bilimlerinin ve tefsir, hadis, kelam, fıkıh gibi İslâmî bilimlerinde bilgisini ...
7- İlim: İlm-i Ezel olarak da bilinen ilim sıfatı, Allah'ın kainattaki her şeyden haberdar olması demektir.
"İlim" sözcüğü, Arapçadaki "ilm" (عِلْم) kalıbından gelmektedir. "Bilgi, özellikle de teorik bilgi, bilim" anlamına gelmektedir. Çağdaş Türkçenin Etimolojisi sözlüğünde, kökeninin yine Arapçadaki "alama" (عَلَمَ) ile benzer olduğu belirtilmektedir.
İlim kavramı hem Allah'ın bir sıfatı olarak Allah için ve hem de yaratıkların ilmi için kullanılır.Bu anlamda ilmi iki kısma ayırmak mümkündür; Allah'ın her şeyi kuşatan sınırsız ilmi ve birde yaratık- ların sınırlı olan ilmi.
Düşünüre göre ilimler, bir millete özgü olan ve bütün milletler için geçerli olan ilimler şeklinde tasnif edilmektedir. Birinci kısma din, dil, tarih ilimleri dahil edilirken; ikinci kısım astronomi, matematik, tıp ve felsefi ilimleri kapsamaktadır.
Aklî-naklî ilimler ise ona göre ilimlerin en üstünüdür; çünkü burada akıl ve nakil bütünleşmiştir. Bunlar kelâm, fıkıh ve fıkıh usulüdür.
İslami ilimler üç türlüdür: 1- Asıl ve temel ilimler: Kuran-ı Kerim ve hadis ilmi. 2- Bu iki ilimden mahsul ilimler: Akaid, fıkıh, tasavvuf ve zikir. 3- Alet ilimleri: Tecvid, tefsir, usulu fıkıh, usulu hadis, nahiv, sarf, lugat ve edebiyat.
İlim tahsil etmek Allah'ın kesin emridir. O halde ilim öğrenmek farzdır. İlim tahsil etme yükümlülüğü (farz oluşu) aynî farz ve kifayî farz olmak üzere ikiye ayrılır. Aynî farz olan ilim; Müslümanların her biri tarafından öğrenilmesi istenilen ilimdir.
Astronomi aritmetik, geometri ve mûsikiyle birlikte aklî ilimler tasnifindeki matematik bilimlerini (ilm-i ta'lîmî, ilm-i riyâzî, riyâziyyât) oluşturur. Latinler'in “quadrivium”una tekabül eden bu dört bilime Fârâbî'nin tasnifinde mekanik ve optik de eklenmiştir (İḥṣâʾü'l-ʿulûm, s. 102-103).
İlim kelimesinin eş anlamlısı 'bilim' sözcüğü olarak öne çıkmaktadır.
İlim, cehaletin zıddıdır. İlim sahibi olana alim denir.
“İlim Çin'de bile olsa gidip onu alınız” sözü Hadis-i Şerif ise şöyle değerli bir anlamı da vardır; Çin'den alınacak ilim dini bir bilgi olmayacağına göre dünyevi bilginin elde edilmesinde ilmin sahibi bakımından herhangi bir dini mensubiyet ölçüsü gözetilmemiş demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri