Psikolojik engeller, iletişimin duygusal ve zihinsel yönlerinden kaynaklanan sorunlardır. Önyargılar, düşmanca tavırlar, güvensizlik, stres ve yargılar gibi durumlar, insanların birbirlerini anlamasını ve empati kurmasını zorlaştıran önemli iletişim engelleridir.
Solmuş (2004) ise kişiler arası iletişim engellerini fiziksel mesafe, bakış açısındaki farklılıklar, yargılara varma, anlamsal problemler, süzgeçten geçirme, grup içi dili (jargon), seçici dinleme, statü farklılıkları, zaman baskısı, göndericinin kredisi, aşırı iletişim yükü olarak ortaya koymuştur.
Psikolojik-Sosyal Engeller; iletişim amacının belirsizliği, önyargı, görüş farklılığı, algılama farklılığı, tutum ve davranışlar, sosyo-kültürel farklar ve bilgi eksikliğidir.
İlgili 15 soru bulundu
İletişim sürecini etkileyen ve çalıştıran unsurlar şunlardır: dil, beden dili, jest ve mimikler, tutum ve davranışlar, konuşma ortamı ve karşılıklı etkileşim. Etkili iletişimin sağlanabilmesi için, dilin doğru ve net kullanılması gerekir.
İletişim sürecinde yer alan kişilerin sahip olduğu kişisel özellikler, ön yargılar, görüş ayrılıkları, algılama düzeyindeki farklılıklar, sosyo-kültürel farklılıklar ve bilgi seviyesindeki uyumsuzluklar gibi etkili iletişimi engelleyen faktörlerdendir.
Başkalarının düşüncelerini doğru anlamak, etkili bir iletişimin olmazsa olmaz koşuludur. Göz teması kurmak ve jest ve mimikleri doğru kullanmak da etkili iletişimin önemli unsurlarıdır.
İLETİŞİMSİZLİK: Genel anlamda ifade edildiğinde “insanların duygu, düşünce ve bilgilerini diğer insanlarla paylaşmalarında kendilerinden, karşıdaki kişilerden yada çevresel koşullardan kaynaklı olumsuzluklar sonucunda iletişimin kurulamaması durumu diyebiliriz.” olarak ifade edebiliriz.
İletişim Engelleri
Kişiler arasında iletişim sürecinin istenilen biçimde gerçekleşmesini engelleyen biri sözcüklere boğulma (verbalizm) dır. Kaynak hedefle paylaşmak istediği düşünce, bilgi, haber, duygu ya da tutumu hedefin anlayacağı biçimde iletmezse bu bir kişisel iletişim engeli oluşturur.
Sözsüz iletişim, göz teması, yüz ifadeleri, jestler ve daha fazlasını içeren beden dilinin kullanımı yoluyla bilgi aktarımıdır. Örneğin, biriyle tanıştığınızda gülümsemek, samimiyeti, kabulü ve açıklığı ifade eder. Herkes, bilsin ya da bilmesin, her zaman sözsüz iletişimi kullanır.
Küsmek: Küsmek, iletişimde kopuklukların oluşmasının en büyük sebeplerinden bir tanesidir. Taraflar birbirlerine açıklama yapmadan küstüklerinde kendileri de karşılarındaki kişide sorunun ne olduğunu açıklamak ve çözümünü bulmak için bir fırsat bulamaz.
Yüz ifadelerini okuma veya ifade etmede zorluk çekme. Vücut dilini okuma veya ifade etmede zorluk çekme. Ses tonunu doğru bir şekilde anlama veya kullanmada zorluk çekme. Konuşma ritimlerinde, tonunda veya ses yüksekliğinde anormallikler.
İletişimsizlik; kafa karışıklığına, düşmanlıklara ve anlaşmazlıklara yol açabilir. Bundan çok daha kötü sorunlara da neden olabilir. Dolayısıyla iletişimsizliği mümkün olan en az seviyeye indirmek, kendi adımıza ve ilişkilerimiz için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri.
Kalp hizasında yapılması halinde karşıdakine kalbini kapattığını ve artık bir şey ifade etmediğini anlatır. İletişime kapalı anlamına gelen kol kavuşturması, genelde sevilmeyen ve sohbet edilmek istenmeyen bir kişiye karşı bu tavır sergilenir. Ama bazı insanlar alışkanlık yaparak bu hareketi sergileyebilirler.
Sağlıklı İletişimin Temel Koşulları
Beden dilini etkili kullanmak. Empati yapmak. Duygular, düşünceler ve beklentiler konusunda açık ve dürüst davranmak. Saygılı olmak.
Becerilerinizi geliştirebileceğiniz birçok yöntem vardır. Yeni ortamlara girip yeni insanlarla tanışmak, bu konudaki sempozyumlara katılmak, grup çalışmalarında rol almak, sunum yapmak gibi çeşitli yöntemleri deneyebilirsiniz. Hitap ve ses tonunuzu etkin kullanabilmek için diksiyon kursuna gidebilirsiniz.
Etkili iletişim kurma aşamasında, en önemli görev göndericiye aittir. Gönderici, iletişim sürecini yöneten kişi olduğundan, bazı özelliklere sahip olmalı ve iletişim anını doğru şekilde analiz edebilmelidir. Gönderici, alıcıya ulaştırmayı planladığı konu hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olmalıdır.
Temel olarak sözsüz iletişim iki kanala dayanır: Görülebilir kanal (jestler, mimikler, yüz ifadeleri, beden duruşu vb.) ve yarıdilsel (paralinguistic) kanal (ses tonu, şiddeti, hızı vb.) Sözlü iletişimin dayandığı sözsel kanalla birlikte bu üç kanala iletişim kanalları adı verilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri