İkindi namazından sonra öğle ve sabah namazı kazası kılınabilir. Ancak bunun belirli bir zamanı vardır. Bu zaman dilimi içinde kaza namazı kılınamaz. İkindi namazından sonra güneş batıncaya dek öğle ya da sabah fark etmeksizin hiçbir vaktin kaza namazı kılınamamaktadır.
Buna göre öğlen namazını kılamayan bir kimse, ikindi namazı sonrasında öğlenin kazasını kılabilir. Kaza namazları hakkındaki hükümler, hadislerde ve bazı ayetlerde belirtilmektedir.
Kaza namazını kılmak için belirli bir zaman bulunmamaktadır. Öğle namazının zamanını kaçıran kişiler kazasını kılabilmek için kerahet vakitleri dışında gün içerisinde kılınabilmektedir. Bu nedenle öğle namazını kaçıran kişilerin öğle vaktinde kaza namazını kılması gerekir gibi bir şey bulunmamaktadır.
Kaza namazı kılmak için belirli bir zaman yoktur. Kerahat vakitleri dışında, vakti kaçırılan her namaz, gün içerisinde yahut daha sonra kaza edilebilir. Örneğin öğle namazını kaçıran birisi kazasını yatsı namazının peşine yapabilir. Öğlenin kazası yine öğle vakitlerinde yapılır gibi bir sınırlama yoktur.
Kerahat vakitlerinin dışında, vakti kaçırılan herhangi bir namaz, gün içerisinde ve ya daha sonra da kaza edilebilir. Öğle namazını kaçıran bir kişi kazasını yatsı namazının hemen peşine yapabilir. Yani öğlenin kazası öğle vakitlerinde yapılacak gibi bir sınırlama bulunmaz.
İlgili 20 soru bulundu
Akşam namazından sonra kaza namazı kılınabilir. Kaza namazı için belirli bir zaman veya mekân tayin edilmez. Yani "ikindi namazının kazası ikindi vaktinde kılınır" diye bir sınır yoktur. Kaza namazları istediğiniz zamanda kılınabilir.
Namazları birleştirerek kılacak kişi, bu namazları peş peşe ve sırasına göre kılar; iki farz arasındaki sünnetleri kılmaz, başka bir şeyle meşgul olmaz. Öğle ile ikindinin farzları, öğle veya ikindi vaktinde; akşam ile yatsının farzları, akşam veya yatsı vaktinde peş peşe, ara vermeden kılınır.
Kaza namazı, günün her anında herhangi bir vakit namazının öncesinde ya da sonrasında kılınabilir.
Değerli kardeşimiz, İkindi vaktinin girmesine beş dakika kalaya kadar öğle namazını geciktirmek hoş değise de bu vakitte öğle namazı kılınabilir ve kazaya kalmadan hemen kılınmalıdır. Namazın farzlarından biri de vaktin girmiş olmasıdır. Mesela, öğle namazı vakti girmeden öğle namazını kılamayız.
Bu namazların daha önceden kılınmayan vakitleri kaza yaparak telafi etmek mümkündür. Böylelikle daha önce farz olup kılınmayan borçlu namazların telafisini kaza namazı kılarak ödeyebilirsiniz. Bu namazların uzun süreli borçlarını ödemek için her vakitte kılınan namazların arkasından kaza namazı kılmak doğru olmaktadır.
Kaçırılan farz namazları herhangi bir vakit namazından sonra-önce kılınabilir.
Geçmiş namaz borçları, bütün vakit namazlarının devamında kılınarak eda edilebilmektedir. Geçmiş namaz kılınması günlük namaz kılınışıyla aynı şekildedir. Her iki namaz arasındaki tek fark geçmiş namazların sadece farz rekatları kılınmakta, günlük vakit namazlarının hem farz hem sünnet rekatları kılınmaktadır.
Akşam namazının kaza nazı kılındıktan sonra o vaktin farz namazının kazası yapılmış olunur. Kaza namazlarının kılınma zamanı bulunmamaktadır. Akşam namazının vakti geçtikten sonra kazası istenilen bir zamanda kılınmaktadır.
Cevap: Şafak vaktine kadar (sabah namazı vaktine kadar) namazını kılabilir.
Öz: Bir Müslümanın uyku veya unutma sebebiyle vaktinde eda edemediği bir farz namazı daha sonra kaza edebileceği hatta bunun gerekliliği konusunda ulema arasında ittifak vardır. Nitekim Hz. Peygamber'in beyanına göre bu durumun başka bir kefareti yoktur.
Kaza namazlarının kılınması için belli bir saati beklemeye gerek yoktur. Kerahat vakitleri dışında istenen her vakitte kaza namazı kılmak mümkündür.
Bu anlamda namaz kılmak için ezanın bitmesini beklemek en doğru olanıdır. Bu nedenle ezan sırasında namaz kılınmaması gerektiği bilinmektedir. Fakat ezan okunduğu an vakit girmiş sayılır. Bu nedenle ezan okunurken kılınan namaz da kabul olunur.
Öğlen namazının kılınabileceği zaman dilimi ise öğlen namazı vaktinin girmesinden ikindi vaktinin girmesine kadar olan zaman aralığıdır. Bu kapsamda öğlen namazını kılacak olan bir kişi ikindi vakti girinceye kadar öğlen namazını kılabilir.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (bkz.
Bu namazı kılmak gerekir mi? Zuhr-i âhir, son öğle namazı demektir. Bazı İslâm bilginleri, bir yerleşim yerinde birden fazla mescitte cuma namazı kılındığında ilk kılınan cumanın dışındakilerin sahih olmama ihtimaline binaen, ihtiyaten o günkü öğle namazının kılınmasını önermişlerdir.
İsteyen kişi sabah namazı sonrası yatsı namazının kazasını edebilir, istediği sayıda kaza namazı kılabilir.
İşte sıkça sorulan soru vakit namazlarının sadece farzlarının kılınıp sünnetleri terk etmenin caiz olup olmadığıdır. Alimlerin ittifak içinde oldukları konu sünnetlerin terki halinde bunun günah olmadığıdır. Ancak bu sünnetleri terk etmenin büyük sevap kaybına neden olacağı hususunun da altını çizmektedirler.
Peygamber Efendimiz, “Her kim bir namazı unutur veya ondan gaflet edip uyuyakalırsa, onu hatırladığında hemen kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur…” (Müslim, Mesâcid, 315-316 [684]; bkz. Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 37 [597]) buyurmuştur.
Demek oluyor ki ikindi namazını güneş ışınlarının sararmakta olduğu sıralara kadar geciktirmemeli yani kerahat vaktine bırakmamalıdır. Bu da güneşin batmasından yani akşam ezanı vaktinden 45-50 dk. önce başlayan zaman dilimine karşılık gelir.
Özellikle vitr namazı kazaya bırakıldığında kaza edilmesi gereken bir vacip namazdır. Vitir namazının kaza edilmesi de farz namazların kazaya bırakılan kısımları gibi hesaplanması gereken bir durumdur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri