İFA KAVRAMI: Borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı gereği gibi yerine getirilmesi suretiyle borç ilişkisinin sona ermesidir.
İfa kelimesinin TDK anlamı da; bir işi yerine getirmek, herhangi bir işi yapmak anlamlarına gelir. İfa Etmek Tanımı: İfa etmenin kelime anlamı; borç ödemek, herhangi bir görevi yerine getirmek, emir ve buyruk yapmak olarak ifade edilir.
Bir mahkemenin ilamının veya idari bir kararın hükmünün yerne getirmek demektir.
"ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmek suretiyle, alacaklı- nın tatmin edilerek, borcun sona erdirilmesidir."
Geçmişi 90 yıl öncesine dayanan IFA fuarı günümüzde yapay zeka, nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik gibi güncel teknoloji konu edinse de Almanca açılımı olan “Internationale Funkausstellung”, Türkçe “Uluslararası Radyo Şovu” anlamına geliyor.
İlgili 38 soru bulundu
Günlük hayatta sık kullanılan 'ifa etmek' tabiri, yerine getirmek ve herhangi biri işi yapmak anlamına gelmektedir. Bir işi yaptığınızda veya yapacağınızda o işi ifa etmiş oluyorsunuz.
İfa, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “ bir işi yapma, yerine getirme, ödeme “ demektir. İfa, Adalet Bakanlığı sözlüğüne göre ise “ ödeme, yerine getirme, bir işi yapma, edim “ demektir. İfa ile ilgili cümlelere şu örnekler verilebilir: Porselen takımının kısmi ifası alacaklıyı tatmin etmeyecektir.
Borçlu, edimini alacaklıların hepsine birden ifa etmek zorundadır. Bölünemeyen borcun birden çok borçlusu varsa, borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmekle yükümlüdür. Durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça, ifada bulunan borçlu, alacaklıya halef olur ve diğer borçlulardan payları oranında alacağını isteyebilir.
İfanın kelime olarak sözlük anlamı; borçlunun borcunu yerine getirerek borcun sona erdirilmesidir. Borcun ifa edilmesi olarak bu hukuki terim ile borçlu durumundaki kişi, borcunu ifa ederek borcundan kurtulmuş, alacaklı kişi de alacağına kavuşmuş, dolayısıyla borç – alacak ilişkisi sona ermiş kabul edilmektedir.
Hukuk terimi olarak ise daha önce de açıklandığı gibi, bir tarafın borcunu yerine getirmediği için diğer tarafın borcunu ifadan kaçınması demektir.
Hukukta bila ikmal terimi tamamlama olarak geçmektedir. Bir malın yerini yenisi ile tamamlama olarak da adlandırılmaktadır.
Bilahare: Sonra. Bilabedel: Bedelsiz, ücretsiz.
Hukuksal anlamını ele aldığımızda mülga, yürürlükten kalkma, artık hükümsüz olma olarak tanımlanmıştır. Mülga kanun, yıllar önce etkin olan ancak sonradan kaldırılmış kanunlara denilmektedir. Eğer kanunun yalnızca bir maddesi kaldırılmışsa mülga madde diyebilmekteyiz.
İfa ise, bir işi yapma, yerine getirme, ödeme, teslim etme vb. anlamlara gelmektedir.
Başkasına ait bir maldan yararlanma, başkasına ait bir malı kullanma hakkı.
Aldatmak ya da kandırmak ile beraber baştan çıkarmak gibi anlamlar dahilinde iğfal kelimesi ifade edilir. Aynı zamanda ırza geçmek ya da tecavüz etmek gibi anlamlara sahip olduğunu söylemek mümkündür.
Para borçları ifa zamanında alacaklının ikametgahının bulunduğu yerde ifa edilir. Bu borçlara götürülecek borç denir. Fakat kıymetli evrakta ise borcun ifa yeri borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdir. Cins borçları ise doğdukları anda borçlunun ikametgahının bulunduğu yerde ifa edilirler.
1 - Borç bir miktar paradan ibaret ise tediye alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yerde vukubulur. 2 - Borç muayyen bir şeye taalluk ediyorsa bu şey akdin inikadı zamanında bulunduğu yerde teslim olunur. 3 - Bunlardan başka her borç doğumu zamanında borçlunun mukim bulunduğu yerde ifa edilir.
6098 sayılı TBK'nın “Borcun İfa Edilmemesi” başlığı altındaki 112. Maddesinde “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir.
Usulüne uygun olarak yapılan ifa ile birlikte borç re'sen sona erer. İfa ile birlikte asıl borca bağlı olan fer'i haklar ve teminatlar da kural olarak sona erer. Borç ilişkisi kurulduktan sonra borcun konusu olan şey borçlunun kusuru olmaksızın imkânsız hale gelirse borçlunun borcu sona erer.
İfa zamanı; alacaklının borçludan edimin ifasını isteyebileceği, gerektiğinde bu amaçla dava açabileceği, borçlunun da edimi ifa zorunluluğunu ifade eder.
Borç, normalde borçlu tarafından ifa edilir. Bununla birlikte, borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının korunmaya değer özel bir menfaati yoksa (meselâ, ifada borçlunun kimliği ve kişiliği önem taşımıyorsa) borcun bir üçüncü kişi tarafından ifa edilmesi de mümkündür.
İfanın kelime olarak sözlük anlamı; borçlunun borcunu yerine getirerek borcun sona erdirilmesidir. Borcun ifa edilmesi olarak bu hukuki terim ile borçlu durumundaki kişi, borcunu ifa ederek borcundan kurtulmuş, alacaklı kişi de alacağına kavuşmuş, dolayısıyla borç – alacak ilişkisi sona ermiş kabul edilmektedir.
Borçlu ve alacaklının borçlanılan edimin ifasıyla bağlı olmasına “edime uygun ifa kuralı” denilmektedir. Ancak borçlanılan edimden baĢka bir Ģeyle borcun ifasını sağlayan hukukî imkânlar da mevcuttur. Bu hukukî imkânlar, “ifa ikameleri” olarak adlandırılır.
Bir tarafta hak sahibi kişi olarak alacaklı, öte yanda yükümlü kişi olarak borçlu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri