İbn-i Sina bu bilge kişiyi ziyaret etti. Vezir iyi bir maaşla İbn-i Sinayı devlet memurluğuna atayıp, korumasına aldı. Birkaç ay sonra İbn-i Sina'yı Muhammed Harzemşah huzuruna kabul etti.
İbn Bînâ, kendisi gibi Türk asıllı Fârâbî (m. 870-950) doğrultu sunda filozof olmuş, (—zaten o da, Meşşâiler Okulu'na, mensuptur—) ve yine Türk asıllı bügin-filozof Bîrûnî (m. 973-1051) ile ilmî tar tışmalar yaparak, bilgin hüviyetini kazanmıştır.
Celal Şengör'ün dediğine göre İbn-i Sina da kendi gibi dışkısını tatmış.
İbn Sina genellikle Sünni Hanefi düşünce ekolü ile ilişkilendirilir.
Bu süreçte 'Tıbbın Kanunu' kitabını yazdı. Hamedan Emiri; İbn-i Sina'nın İsfahan valisiyle yaşamasından rahatsız olduğu için batılıların tabiri ile Büyük Üstada hapis cezası verdi. Savaş bitene kadar hapis edilen İbn-i Sina bu süreçte fazlasıyla sefalet ve zorluk yaşadı.
İlgili 27 soru bulundu
İbni Sina kimdir? İbni Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batı dünyasında bilinen ismiyle Avicenna, 980 yılında bugün Özbekistan'a bağlı Buhara yakınlarındaki Efşene köyünde dünyaya gelmişü, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli bilim insanlarından biridir.
İbn Sînâ, otobiyografisinde kendi adını “Ebû Alî el-Hüseyin İbn Abdullah İbn Sînâ” olarak verdiğine göre, Sînâ yakın veya daha uzak dedelerinden birisinin adı- dır.
İbn-i Sînâ, 980 yılında Buhara (Özbekistan) yakınındaki Efşene'de dünyaya geldi. Daha 10 yaşlarında Kuran'ı ezberleyerek hafız olur.
Alî b. Sînâ yaklaşık 370 (980-81) yılında Buhara yakınındaki Afşana köyünde doğmuştur. Aslen Belhli olup Sâmânî Hükümdarı Nûh b. Mansûr döneminde Buhara'ya yerleşen babası Abdullah, İsmâilî görüşleri benimsemiştir.
İbni Sina'nın insanın tanrısal âlemle ilişki kurabilmesi için öngördüğü yol, bir çeşit manevi sezgidir. Bu yolu “'Hay ibn Yakzan” ve “Kitab üt- tayr-Kuş kitabı” gibi eserlerinde açıklamıştır, İbni Sina'ya göre Allah bütün varlıktır, sırf iyiliktir. Gerçek varoluş yalnız Allah'a mahsustur.
XI. yüzyırda İslam dünyasında yaşamış olan ve daha çok bir hekim ola- rak ad yapmış olan İbn Sina simya ve kimya ile ilgilenmiştir. İbn Sina'nın kimya ile ilgili iki makalesi vardır.
İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o zaman sana "diri" denilir. Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok. İnsanlar ileri sürdüğünüz nedenlere, içtenliğinize, çektiğiniz acıların ağırlığına ancak siz öldükten sonra inanırlar.
Sonun¬da İsfahan'da, Kâkûyi Hükümdarı Alaü'd- Devle'nin sarayına girdi. Hükümdarla çıktığı bir sefer sırasında 10 Temmuz 1036 tarihinde mide rahatsızlığından Hemedan'da öldü. İbni Sina'nın en büyük yapıtlarından biri Kitabu'ş-Şifa'dır ("Sağlık Kitabı").
Hemedan (Farsça: همدان, Hamadan), İran'ın aynı isimli Hemedan Eyaleti'nin yönetim merkezi olan şehir. Şehrin eski Farsça ismi Hegmetane, antik Yunanca'da ise Ekbatan'dır. Hemedan sadece İran'ın değil, dünyanın da en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilir. İbn-i Sina'nın mezarı bu kenttedir.
Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve fen konularını içeren çok geniş bir çalışma olan Kitabü'ş-Şifa (İyileşme Kitabı) ile El-Kanun fi't-Tıb'dır (Tıbbın Kanunu).
İbn Sînâ'nın babası Sina oğlu Abdullah, Belh'li olup Şaman oğullarından ikinci Nuh ibn-i Mansur zamanında Buhara'ya gelmiş güvenilir ve kıymetli bir iş adamı idi. Kısa süre sonra terfi ederek Buha- ra yakınındaki bir kasabaya maliye memuru olarak görevlendirilmişti.
Buhara doğumlu olan ünlü Türk bilgini İbni Sina, Geometri, mantık, tıp, doğabilim ve İslam üstüne dersler aldım ve çalışmalar yaptı. 19 yaşında doktor olan İbni Sina, ücret almaksızın hastalarını tedavi ederdi. İbni Sina Buhara'da doğdu.
XI. yüzyılda yaşayan müslüman astronom ve matematikçi. Hayatı hakkında bilinenler, İbn Sînâ'nın (980-1037) yakın dostu ve öğrencisi olduğundan ibarettir.
İbni, özellikle Arapça ve Osmanlıca yazılan kitaplarda sıklıkla karşılaştığımız kelimelerden biridir. Arapçadan dilimize geçmiş olan bu kelime çocuk anlamına gelir. Yok yere kibirlenen ve kendisiyle övünen kişiler içinse ''İbn-i Falan'' ya da ''İbnü'l Falan'' tamlamaları kullanılır.
Adı ve Konumu
Bazı teorilere göre; Sin ismi, günahın kökeni, aynı zamanda Mısır Ay Tanrısı Thoth ile ilişkilendirilen Mezopotamya Ay Tanrısı Sin'den gelmiştir. Yahudi Haham metinleri, bu ismin iki durumda “yanan çalı” bölgesine atıfta bulunduğu “seneh'in” kökünden geldiği konusunda alıntı yaparlar.
Gelen anne ve babasının mensup olduğu etnik köken, gerekse 'Sina' ismi üzerinden yapılan incelemeler bunun en önemli kanıtıdır. Tarihsel açıdan etnik köken olarak yapılan inceleme ve araştırmalar, İbn-i Sina'nın Türk olduğunu günümüzde ortaya çıkarmıştır. Yani İbn-i Sina'nın bir Türk olduğunu ifade etmek mümkün.
İbn Sina, 980'de Özbekistan'ın Buhara kentinde dünyaya geldi. Aslen Afganistanlı'dır (Afganistan'ın Belh şehri). Tam adı Ebu Ali Sina'dır. Babası Abdullah da, Samani İmparatorluğu'nun ileri gelen, ilimli insanlardan biriydi.
İbni-i Sina'nın önerdiği zerdeçal, zencefil, hardal ve safran baharatları hafıza bozukluklarına iyi gelir ve zihinsel fonksiyonları güçlendirir.
İbn-i Sina Tacik'dir. Günümüz Özbekistan sınırları içinde kalmış tarihi Tacikistan topraklarındaki Buhara/Efşene'de 980'de doğmuştur. Batı dünyasında 'Avicenna' adı ile batıda bilinirdi. Tacikler, Farslar ile kuzen olup İrani'dirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri