Peygamber'i (Allah'ın salât ve selamı onun üzerine olsun) vasfettiği zaman şöyle buyurdu: Hazreti Peygamber'in boyu ne çok kısa ne de çok uzundu, orta boyluydu. Ne kıvırcık kısa, ne de düz uzun saçlıydı; saçı kıvırcıkla düz arasındaydı. Değirmi (yuvarlak) yüzlü, duru beyaz tenli, iri siyah gözlü ve uzun kirpikliydi.
Nevevî de Hz. Peygamber'in (asm) terinin miskten daha güzel koktuğunu ve koku elde etmekte kullanıldığını gösteren hadislerin yorumunda şu görüşlere yer verir: “Bu hadislerde Hz. Peygamber'in kokusunu beyan vardır.
O'nun mübarek teri, alnında inci tâneleri gibi tomurcuklanır, misk-i ezfer'den daha güzel kokardı." İşte Peygamber Efendimiz Aleyhisselamın bu güzel kokusu, O'nun çiçeklerin içinde kokusu ve güzelliği ile meşhur olmuş gül ile temsil edilmesine sebep olmuş olabilir.
Divan edebiyatının yaygın türlerinden biri olan Hilye, peygamber efendimizin fiziki özelliklerinin anlatıldığı manzum veya mensur eserlerdir. Kelime anlamı olarak süs, zînet, cevher, güzel sıfatlar, güzel yüz anlamlarına gelen hilye Hz.
Ancak genel olarak kaynaklarda Hz. Peygamberin ayak yapısına dair söylenenler; ayaklarının, ayak bilekleri ve parmaklarının irice ve kalınca olduğu, ayaklarının altının çukur (kemerli) olduğu, düztaban olmadığı, ayaklarının fazla etli olmayıp üzerinin pürüzsüz olduğu şeklindedir.
İlgili 37 soru bulundu
Resulullah efendimiz çok uzun boylu olmayıp, kısa dahi değil idi. Yanına uzun bir kimse gelse, ondan uzun görünürdü. Oturduğu zaman, mübarek omuzu, oturanların hepsinden yukarı olurdu. Mübarek saçları ve sakallarının kılı çok kıvırcık ve çok düz değil, yaradılışta ondüle idi.
C2 - Peygamber efendimizin saçının uzaması diye bir mucizesi yoktur. Yüzyıllardan beri korunan ''sakalı şerif''ler de böyle bir durum gözlemlenmemiş; hiçbir siyret, tasavvuf ve akaid metninde efendimizin böyle bir mucizesinden bahsedilmemiştir.
Boyunun uzunluğu 60 ziraydı." hadisinde Hz. Adem'in (as) boyunun 60 zira (40 m civarı) olduğu belirtilmektedir.
Hz. Peygamber (asm) yürürken aciz ve tembeller gibi yürümez, sert adımlarla yürürdü. Ardından gelen kimse kendisine kolay kolay yetişemezdi. Hafif öne eğik gibi yürür, arkasından seslenildiğinde, sadece boynunu çevirmez bütün vücuduyla dönerdi.
Hakkında birden fazla rivayet olması bakımından gerçekliğinin sorgulanabilirliği daima mümkün olan bu kılıcın orijinalinin üç metre boyu ve yüzün üzerinde bir kilosu olduğu düşünülmektedir.
Efendimiz (SAV)'in safranla boyanmış sarı renk elbiseyi kâfirlerin giydiğini belirtmesi ve dinimizde haram olan kadının erkeğe, erkeğin kadına benzemesine sahip olmamalarından dolayı olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde sarı ve kırmızı renkli kıyafetlerin bazı kaynaklarda mekruh olduğu görülmüştür.
Efendimizin en sevdiği renk beyazdı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) uykudan uyanınca dişlerini misvakla temizler, elini ve yüzünü yıkardı. Bu şekilde uygulamak tıbben cilt sağlığımız ve beynimiz için oldukça faydaları olduğu tespit edilmiştir.
Hz. Ayşe, Resûlullah'ın misk ve amber kokusunu tercih ettiğini ifade etmiştir (Önal, 2020).
Peygamberimiz: “Misk, kokuların en güzelidir” buyurmuştur. Ve onu başına, saçlarına ve sakalına sürerdi. Hz. Ayşe validemiz Peygamberimizin ihrama girmeden önce, Kâbe'yi tavaftan önce ve bayramda misk içeren koku kullandığını bildirmiştir.
Adı “ûd”dur bu kokunun. Hindistan başta olmak üzere Uzakdoğu Asya'da son derece yaygın bir ağacın yağından elde edilir. Evet, yanlış okumadınız, bir ağacın reçinesinden bahsediyoruz.
O Nebiyy-i Mücteba (seçilmiş, kıymetli peygamber), ezherüllevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortası ve gül gibi kırmızıya mail (benzer) beyaz ve nurani ve berrak olup, mübarek yüzünde nur lemean (parlardı) ederdi.
Söz Yükü on X: "Peygamber Efendimiz (s.a.v) sevinince toprağa, üzülünce göğe bakarmış.
Peygamber, “Gazap şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş, ancak su ile söndürülür. Biriniz kızdığı zaman abdest alsın.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3) buyurmak suretiyle öfke ateşinin de abdestle söndürüleceğini belirtmiştir.
Kısas-ı enbiyâ göre, yaşamakta oldukları Adn cennetinden Âdem Serendip adasına (Srilanka), Havva ise Etiyopya'ya indirilir. Daha sonra Mekke'de Arafat dağında buluşurlar. Bu kıssa, İslam kültüründe önemli bir yer kapsamaktadır.
Hz. Âdem'in dili İslâmî telakkiye göre Arapça, yahudi ve hıristiyanlara göre ise Ârâmîce idi.
Kur'an-ı Kerim'in açık ifadesiyle ilk insan Hz. Âdem (as)'dir. Cenab-ı Hak onu yaratırken toprak unsurunu tercih etmiş, ondan yaratmış, daha sonra da ruh vermiştir. İlahi hikmet, hem Hz. Âdem (as)'e bir can yoldaşı olması hem de insan nevinin üreyip çoğalması için Havva validemizi yaratmıştır.
Peygamber Efendimizin (sav) mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde beyaz; gözleri siyah ve gözlerinin beyazı da bembeyazdı. Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür).
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem genellikle saçlarını uzatmıştır. Erkekler saçlarını uzatarak sevap kazandıran bir ibadet işlemiş olmazlar. Müslüman erkek saçını sünnete uygun uzatır, Peygamberimizin uzattığı gibi uzatırsa sünnete uyduğu için sevap kazanır, saç uzattığı için değil.
Erkeklerin saç uzatması ne sünnettir ne de mekruhtur; mübahtır ve ibadet değeri yoktur. Ancak saç temiz ve bakımlı olmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) birçok saç şekli uygulamıştır. Saçını uzattığı da kısalttığı da olmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri