Eyyub'un canlı bir örnek olan hâli ve kıssası Kur'anı-ı Kerim'de yer almaktadır. Onun uzun süren dayanılmaz bir hastalığa müptelâ olduğu, fakat bu İlâhî imtihanı üstün azmi ve sabrı neticesinde kazandığı, sonunda Rabbine yaptığı niyazı sayesinde sıhhat ve afiyete kavuştuğu anlatılmaktadır.
Eyyûb emr-i İlâhî'yi yerine getirir ve topuğunu yere vurur, mucizevi soğuk bir su fışkırır. Hz. Eyyûb bu serin sudan yıkanıp içerek vücudunun hem içini, hem dışını onunla temizler. Böylece hastalıklardan kurtulur."
Hazret-i Eyyub, yedi yıl dert ve belâ içinde kaldı. Hâlinden hiç şikâyet etmedi. Şeytan, bu defâ insan sûretinde Rahîme Hâtunun karşısına çıkıp onu Eyyub aleyhisselamın hizmetinden alıkoymaya çalıştı. Ona; "Kendine yazık ediyorsun.
Eyüp'e ayağını yere vurmasını emretti. Yerden fışkıran su ile tüm yaraları anında iyileşti.
Hz. Eyyub gelen bu ilahi emirle hemen ayağını yere vurdu. Ve yerden latif bir su fışkırmaya başladı. Kuran-ı Kerim'de "İşte sana yıkanılacak ve içilecek bir su..." diye nitelenen şifalı su ve sabır makamı Şanlıurfa'nın Eyyubiye mahallesinde bulunmaktadır.
İlgili 24 soru bulundu
Özbekistan'ın Buhara kentindeki Hz. Eyüp'ün asasını yere vurmasıyla açığa çıktığına inanılan ve şu anda Çeşme-i Eyüp olarak bilinen kuyu, 37 asırdır gizemini koruyor. Kuyunun bulunduğu mekan, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Eyüp peygamberin şifa bulmak için; ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn (Enbiya Suresi 83.Ayet) olarak dua ettiği bilinmektedir. Meali şöyledir: “… Bana gerçekten hastalık isâbet etti. Sen merhametlilerin en merhametlisisin!” (Enbiyâ Suresi 83) diyerek dua etmiştir.
Rivayete göre Eyyûb hastalanmadan önce yetmiş, iyileştikten sonra da yetmiş yıl yaşamıştır. Onun bütün ömrünün doksan üç yıl olduğu da nakledilir.
Katıldığı seferlerin sonuncusu müslümanların ilk İstanbul kuşatması oldu. Onun bu kuşatmadan bir yıl sonra (49/669) gönderilen Yezîd b. Muâviye kumandasındaki takviye birliğin içinde bulunduğu da rivayet edilmektedir. Ebû Eyyûb, kuşatma devam ederken hastalanarak 49 (669) yılında vefat etti.
Eyyub (A.S. )'u andığı zaman meleklerin ona dua ve istiğfar ile cevap vermeleri İblis'in Eyyub'u kıskanmasına yol açtı. Hatta İblis onu din yönünden fitneye düşürüp sarsmak için Allah'tan kendisini onun başına musallat etmesini istedi; Allah (C.C.) da İblis'i sadece mal noktasından onun başına musallat kıldı.
Allah, Eyüp Peygamberi bilinen ve görünmeyen düşmanın hilesiyle imtihan etti. Görünmeyen ve fakat bilinen düşman şeytandır. Sâd suresinde: “Kulumuz Eyüp'ü an! O, Rabbine: “Şeytan, bana bir kötülük ve azap dokundurdu.” demişti…
Hanımı ise Hz. Ya'kūb'un kızı Liya veya Hz. Yûsuf'un oğlu Efraim'in kızı Rahme'dir. Eyyûb takvâ sahibi, yoksullara karşı merhametli, dulları ve yetimleri kollayan, misafire ikram eden, yolcunun yardımına koşan ve Allah'ın verdiği nimetlere şükreden iyi bir insandır.
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre:Eyyub -aleyhisselâm- çıplak olarak yıkanırken (gökten) üzerine altından çekirge düştü. Hazreti Eyyüb bunları eteğine doldurmaya başlayınca Rab Azze ve Celle ona şöyle nida etti: Ya Eyyûb! Şu gördüklerinden seni müstağni (ihtiyaç dışı) kılmamış mıydım?
Sonra Allahü teâlâ Eyyub aleyhisselamın, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzeleyle ruhlarını aldı. Bu defâ hoca şekline giren şeytan feryâd ve figân ederek Eyyub aleyhisselamın yanına geldi; “Ey Eyyub! Allahü teâlâ evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü.
Eyüp Sultan Türbesi, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Eyüp Sultan Camii'nin dış avlusunda bulunan ve Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin kabrini barındıran türbe (1458). Tarihsel süreç içerisinde birçok bakım ve onarımdan geçerek günümüzdeki haline ulaşmıştı.
Mehmed (Reşad), Şah Sultan, Şeyhülislam Uryanizade Ahmed Esad Efendi Semiz Ali Paşa, Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Alâeddin Arabî Efendi, Ali Kuşçu, Zekai Dede Efendi, İhtifalci Mehmed Ziya, Pir Ahmed Edirnevi, Lütfi Paşa, Hoca Sadeddin Efendi, Mahfiruze Sultan ve Zal Mahmud Paşa türbeleri vardır.
Kendisini taşıyan devenin önce bir yere çöktüğü, buradan hemen kalkıp biraz ileride tekrar çöktüğü görülür. Resûlullah, oraya en yakın olan ve dedesi Abdulmuttalib tarafından kendisine yakınlığı da bulunan Ebû Eyyûb'un evine yerleşerek burada yedi ay misafir kalır.
Cami, adını, 670'lerde Konstantinopolis'in ilk Arap kuşatması sırasında burada öldüğüne inanılan, Muhammed'in arkadaşı ve sahabesi Ebu Eyyûb el-Ensarî'den (Türkçe: Eyüp Sultan) almıştır. 1453'te İstanbul'un Fethi'nden sadece beş yıl sonra Osmanlı padişahı II. Mehmed tarafından 1458'de alana bir külliye inşa edildi.
Hazreti Eyyub (a.s.) ziraatçilik ile uğraşmaktaydı.
Ebu Eyyub El Ensari, doğum adı Halid bin Zeyd bin Kuleyb (Arapça: أبو أيوب الأنصاري; ö. 672 veya 674), Hicret'ten sonra Muhammed'i Medine'deki evinde konuk eden ve Türkiye'de "Eyüp Sultan" olarak tanınan kişidir.
Eyüp peygamberin hanımıdır. Aynı zamanda Hz. Yakup'un kızı Liya veya Hz. Yusuf'un oğlu Efraim'in kızıdır.
Kitab-ı Mukaddes'e Göre Eyyub Peygamber
Başta Hz. Eyyub'u kusursuz, doğru bir adam, muttaki ve kötülükten sakınan biri diye nitelerken, daha sonra, Rabbine serzenişte bulunan, isyan eden biri olarak anlatır.
Eyüp duasının 500 defa okunması tavsiye edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri