“Gazelin musarra' olan ilk beytine matla' (doğuş yeri) denir. Matla'dan sonra gelen beyte de hüsn-i matla' adı verilir ki, bu beytin matla'dan daha güzel olmasına dikkat edilir.” (Dilçin, 1997, s. 105).
Gazelin, son beyti makta'dan önce gelen ve ondan daha güzel olması gereken beytine verilen ad. Arap nazım sisteminde en küçük nazım birimi. Eski şiirin en çok kullanılan ve sevilen nazım şekli.
Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti. Güneş veya yıldızların doğdukları yer, ufuktan çıktıkları yer.
Matla, Divan edebiyatında bir şiirin ilk beyiti. Daha çok kaside ve gazel türleri için kullanılır. "Doğmak" anlamındadır. Matla beyti diğer beyitlerden ayrı olarak kendi arasında redifli ve kafiyeli iki mısradan oluşur.
Özet: Eski Türk edebiyatında, gazel nazım şeklinde görülen ve daha çok gazelin şeklî yapısıyla ilgili olan uygulamalardan biri de redd-i mat- ladır. Redd-i matla, gazelin ilk beyti olan matla beytindeki mısralardan birinin gazelin son beyti olan makta beytinin ikinci mısraında tekrar- lanması suretiyle yapılır.
İlgili 18 soru bulundu
Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir. Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir. Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir. Gazelin en güzel beytine beytü'l-gazel denir.
Gazel, kaside, tahmis ve musammat gibi manzum eserlerin son beyitlerine makta denir. Genellikle makta olarak adlandırılan beyitlerde şairlerin mahlasları geçer. Bir şiirin ilk beytine ise matla denir.
Son beyit anlamına gelir.
Gazelin ilk beyti matlâ; son beyti makta'; ikinci beyti hüsn-i matla', sondan bir önceki beyit ise hüsn-i makta' diye isimlendirilir. Şairin mahlası, hüsn-i makta' veya makta' beytinde geçer.
Matla Nasıl Anlaşılır? Matla beyiti diğer beyitlerden farklı olarak belli bir yapı ortaya koyar. Bu bağlamda kendi arasında redifli ve kafiyeli bir ikili oluşturur. Yani 2 mısradan oluşması ile beraber kafiyeli ve aynı zamanda redifli bir yapı meydana getirir.
Hüsn-i hulk; «ahlâk güzelliği, güzel ahlâk» demektir. Her husus gibi, onun tarifini de Rabbimiz tayin eder. Bu mânâda, güzel ahlâk; Cenâb-ı Hakk'ın bizden istediği ahlâktır.
Hüsnü kabul göstermek TDK sözlük anlamı şu şekildedir: iyi karşılamak, güler yüz göstermek.
“Gazelin son beytine makta' (kesme yeri), makta'dan bir önceki beyte de hüsn-i makta' denir.
2- Rindâne Gazel: Rind, dünyadan zevk almayı yaşam biçimi yapmış içki içen, eğlenmeyi seven, sefa sürmeyi ve zevki seven ve kendi iç dünyası ile ahlak üstü olduğunu düşünen ermiş kişi demektir. Bu kişilerin kaleme aldığı gazellere; Rindâne Gazel denir.
Sözlükte "güzel sebep gösterme" anlamına gelen hüsn-i ta'lîl, bir edebiyat terimi olarak herhangi bir olayı gerçek sebebinden farklı, fakat daha güzel ve ifade edilmek istenen fikre uygun bir sebeple oluyormuş gibi gösterme sanatıdır.
Şairin mahlasının bulunduğu beyte mahlas beyti, taç beyit, veya mahlas-hâne adı verilmektedir. Bazen uygun düştüğünde şair mahlasını şiirin iki ayrı veya aynı beytinde de iki kez zikredebilir. Şair bazen mahlasının anlamını da düşünerek kullanır.
Bir beyitin ilk beyit olup olmadığını anlayabilmek için kafiyelere bakarız. Diğer beyitlerden farklı olarak, ilk beyit kendi içinde kafiyeli ve rediflidir. Diğer beyitlerde ise ilk dize farklı, ikinci dize kafiyelidir. Son beyitlere ise makta denir.
Mısraları birbiriyle kafiyeli olmayan beyte “beyt-i hasi”, bir beytin iki mısraını kafiyelendirmeye tasrî', kafiyeli olan beyte musarra' veya mukaffâ denir.
Klasik Türk şiirinde kadını ve aşkın zevklerini konu alan, zarif ve çapkın bir anlatımla söylenmiş gazellere “şûhâne gazel” adı verildiği bilinmekte ve bu tarzın edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Nedim kabul edilmektedir.
İlk beyite "matla", matladan sonraki beyite "hüsn-i matla"; son beyite "makta", maktadan önceki beyite "hüsn-i makta" denir. En güzel beyite "beyt'ül gazel" ya da "şah beyit" denilir. Şairin "mahlas"ının geçtiği beyite "Taç Beyit" ya da "tahallüs" denir. Matla mısrası gazelin sonunda tekrarlanırsa "reddi matla" denir.
Türk Edebiyatında yer alan musammat gazel çeşitleri iç kafiye ile beraber yazılmakta olan gazel türleridir. Burada iç kafiyelerin bölünmesiyle murabba oluşmaktadır. Genel olarak musammat gazellerin mısranın orta kısmında kafiye bulunmaktadır. Bulunan kafiyeler dörtlük şeklinde isimlendirilmektedir.
Bir edebiyat terimi olarak müzeyyel gazel, gazelin mahlas bey- tinden sonra beyit ya da beyitlerin ilave edilmesi olarak tanımlanır. Halûk İpek- ten, müzeyyel gazelin tanımıyla ilgili şu bilgileri verir: “Şairler bazen mahlasla- rını söyledikten sonra gazellerine bir kişiyi övmek için bir ya da birkaç beyit eklerler.
Aşk ile ilgili her türlü acı, sıkıntı, mutluluk, sevgi, yakarış vb. içli duyguların anlatıldığı gazeller âşıkane gazel adını alır. Not: Âşıkâne gazel tarzının acıdan ziyade sevgiliye kavuşmayı ve onunla eğlenceli vakitler geçirmeyi anlatan şekline şuhane gazel denir.
Üzerinde kamış kalem ağzının kesilip düzeltildiği alet. “Üstünde kesim yapılan alet” mânasıyla sözlükte yer alan makta' kelimesi Türkçe'ye yanlış olarak yerleşmiş olup doğrusu “kesmek, yontmak” anlamındaki katt kökünden gelen mikattadır (üzerinde kalem ağzı kesilen alet).
Gazelde birden fazla musarra beyit bulunabilir. Böyle gazellere zül – metali (matlaları olan) adı verilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri