Dilimize Arapçadan geçmiş olan hüsn kelimesinin sözlük anlamı güzelliktir. Hüsün şeklindeki kullanımı da yaygın olan sözcük, iyilik ve hayır manasında da kullanılır.
Arapça ve Osmanlıca yazılan metinlerde "hüsn", Türkçe metinlerde ise "Hüsnü" şeklinde yazılan kelime, güzel demektir.
Hüsn-i kabul görmek: İyi karşılanmak. Hüsn-i kabul göstermek: İlgi göstermek, iyi karşılamak.
1. Kuvvetli Hükümdar. 2. Güvenilir Ve Biricik Olan.
hüsn-ü rıza / hüsn-ü rızâ
Güzel bir şekilde razı olma, hoş karşılama.
İlgili 22 soru bulundu
Eserin konusu
Hüsn ü Aşk, kurgusal anlamda Hüsn (Güzellik) isminde bir kız ile Aşk isminde bir erkeğin aşkını anlatan, tasavvufi bir tema ve temele sahip bir mesnevidir.
HÜSNÜNAZAR – HÜSNİNAZAR. (ﺣﺴﻦ ﻧﻈﺮ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve naẓar “bakış” ile ḥusn-i naẓar) İyi gözle bakma, takdir etme, iltifat.
Sözlük anlamıyla “iyi”; “istenen, arzulanan, hedeflenen, yerinde olan, yararlı, hayırlı ve ahlâki şey” demektir.
(ﺣﺴﻦ ﻧﻴّﺖ) i. (Ar. ḥusn “güzellik” ve niyyet ile ḥusn-i niyyet) Gizli veya kötü bir tarafı bulunmayan hâlis ve temiz niyet, yürek temizliği, iyi niyet.
Sözlükte "güzel sebep gösterme" anlamına gelen hüsn-i ta'lîl, bir edebiyat terimi olarak herhangi bir olayı gerçek sebebinden farklı, fakat daha güzel ve ifade edilmek istenen fikre uygun bir sebeple oluyormuş gibi gösterme sanatıdır.
Hüsnükuruntu, kanıt, rasyonellik ya da gerçeklik üzerine olmaktan çok hayal etmesi zevk veren şeyler üzerine karar verme ve inanç oluşturma kavramıdır.
1. Hüsn ü Aşk Mesnevisine Genel Bir Bakış: Şeyh Galib, 2001 beyit olan Hüsn ü Aşk mesnevisini 1783'te yirmi altı yaşındayken yazar. Galib'in en önemli eseri olarak kabul edilen Hüsn ü Aşk, aynı zamanda klasik Türk edebiyatının önde gelen mesnevileri arasında yer alır.
Hüsn-ü bilgayr: Görünürde çirkin, fakat neticesi güzel ve hayırlı olan.” Hüsn-ü bizzat, zâtında güzel olan, yani güzelliği bir başka şeye dayanmayan ve bir başka sebepten medet almayan demektir.
Hüsnü zan kelimesi en genel tabir ile iyi niyet demektir. Bir kişinin başka birine karşı beslediği iyi niyete ya da olumlu bir düşünceye hüsnü zan denmektedir. Hüsnü zan iyi ve güzel duyguları ifade etmek için de sıkça kullanılır.
İslâmî gelenekle yetişen toplumlarda hâtime hayatın nasıl sonuçlanacağı, son nefeste imanın korunup korunamayacağı şeklinde anlaşılmaktadır. Dünyadan imanla göç etmeye hüsn-i hâtime, imandan yoksun olarak gitmeye de sû-i hâtime denilmiştir.
hüsn-i ta'bir
Müstehcen veya soğuk bir şeyin güzel ve edebe uygun bir tarzda ifade edilmesi.
cazibe. Çekme kuvveti. Mc: Letafet zamanı.
Kitâbü'l-Ḥudûd, s. 116). Dinî bir terim olarak niyet için yapılan tanımlar arasında genellikle benimseneni yine Beyzâvî'ye izâfe edilen, “Allah'ın rızâsını kazanma arzusuyla ve O'nun hükmüne tâbi olmak üzere fiile yönelen irade” şeklindeki tariftir.
hüsn-ü ahlak / hüsn-ü ahlâk / حُسْنِ اَخْلَاقْ
Ahlâk güzelliği.
-Hüsn-ü zan (güzel düşünce) mümkün olduğu müddetçe, suizan (kötü düşünce) edilemez. %99'un altında hüküm veren kişi günaha girer. Su-i zan (kötü düşünce) büyük bir haramdır.
Hüsün (hüsn) “güzel olmak” anlamında masdar ve “güzellik, rağbet edilen ve sevilen şey” anlamında isim olarak kullanılır (çoğulu mehâsin). Karşıtı olan kubuh ise (kubh) “çirkin olmak” ve “çirkinlik, nefret edilen şey” mânasında masdar-isimdir (çoğulu mekābih; Lisânü'l-ʿArab, “ḥsn”, “ḳbḥ” md.leri).
Hüsnüzan kelimesi de suizan gibi Arapça kökenli olan ve dilimize yerleşmiş kelimelerden biridir. Doğru yazımı hüsn-ü zan şeklindedir. Anlam olarak suizan kelimesinin zıddıdır. Suizanın anlamı kötü zan iken hüsn-ü zannın anlamı iyi zandır.
Hüsn ile aşk, seven ve sevilen, yani mutlak (Allah) ve derviş; adab, tekke; Akıl hocası Munlâ-yi Cünûn; Gönül şehri, Allah'ın arşı olan kalbin ve orada yapılan seferin, çile dolu aşk mücadelesinin simgesidir. Bu nedenle Hüsn ü Aşk tasavvuf edebiyatı açısından oldukça önemli bir eserdir.
Bu bağlamda halk anlatısı örnekleri veya onlarla ilgili hususiyetlerin klasik Türk edebiyatının bazı metinlerinde de işlendiği görülmektedir. Şeyh Galib'e ait olan Hüsn ü Aşk adlı mesnevi de bu eserlerden birisidir.
Genç Kalemler (1910) dergisi ilk defa 23 Temmuz 1909 tarihinde Hukuk Mektebi talebeleri olan Hüsnü ve İsmail Sebük tarafından Hüsn ve Şiir (1909) adıyla Manastır'da çıkartılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri