Osmanlı arşiv belgelerinde, özellikle mekân üzerine yazılmış resmi yazılarda, “ittihâz” sözcüğünün çok sık kullanıldığı görülür. Belgelerde geçtiği biçimiyle bu sözcük mekânı “edinme”, “öyleymiş gibi kabul etme ya da kullanma” anlamlarına gelmektedir.
İttihaz sözcüğü daha çok 'ittihaz etmek' şeklinde karşımıza çıkar. Bunun anlamı ise gerekeni yapmak veya almak şeklinde yorumlanır.
İstihlâk, bir maddenin diğer madde içerisinde kaybolması ve bunun neticesinde elde edilen necis veya temiz olmayı ifade ederken, istihâle bir maddenin tek başına olduğu halden başka bir hale dönüşümünü ifade etmektedir.
Muteriz TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat,eskimiş Karşı gelen, itiraz eden, itirazcı hukuk İtiraz eden (kimse)
müzaheret kelimesi, arapça zahara kökünden türetilen eski bir hukuk terimidir. müzaheret, "biri lehine tavır koyma, öne çıkma ve destekleme" gibi anlamlara sahip. dolayısıyla adli müzaheret de çok açık bir şekilde "adli yardım" mefhumunun da eski adı denebilir.
İlgili 45 soru bulundu
Anlamı: "Mütevellit" kelimesi, bir şeyin sonucu olarak meydana gelen veya bir sebep nedeniyle ortaya çıkan anlamında kullanılır. Genellikle bir durumun, olayın veya sonucun bir neden veya sebep sonucunda meydana geldiğini ifade etmek için kullanılır.
Araştırıldığında ise kelime anlamı olarak vefat eden kişiden bahsedildiği görülür. Ölmüş ya da ölen kişi için müteveffa kelimesinden yararlanılmaktadır.
Müteaddit kelimesi de aynı anlama gelen Arapça kökenli bir sözcüktür. Bir şeyin birden fazla olduğunu belirtmek için müteaddit kelimesi kullanılmaktadır.
Müktesep hak demek önceden kazanılmış hak, önceden edinilmiş hak, hukuken verilmiş bir hak demektir.
(ﻣﻘﺮﺽ) sıf. ve i. (Ar. iḳrāż “borç vermek”ten muḳriż) Borç para veren (kimse).
hukukunda. Tavsif, muayyen bir hukukî müessesenin, bir hukukî münasebetin mahiyetini, hukukî sıfatını tayin etmek demektir.
Ticaret eşyasını saklamaya yarayan yere denir(depo). Ayrıca; böyle bir yerde saklanan eşya için ödenen ücrete de “ardiye” denilmektedir.
Delalet etmek: Göstermek, kanıtlamak.
(ﺍﺣﺘﻀﺎﺭ) i. (Ar. ḥużūr “hazır olmak, vakti gelmek”ten iḥtiżār) Can çekişme: Onun firâş-ı ihtizârına gidip son saatlerini göz yaşlarıyle tesliye edeceksin (Hâlit Z. Uşaklıgil).
Mütevellit kelimesi bir olayın ortaya çıkması sebebiyle oluşan sonuca kaynak göstermek niyetiyle kullanılmaktadır. Örneğin kar yağmasından mütevellit bu çığ sonucu oluştu cümlesinde mütevellit ortaya çıkma nedenini belirtmek için kullanılmaktadır.
TANIM: Promulgation veya Türkçesiyle ısdar, bir kanunun resmî bir ilân ile yürür- lüğe konulması işlemidir.
İnsanların temel haklar bakımından ve insan olma niteliği itibariyle eşit kabul edilmesini ifade eden ahlâk ve hukuk ilkesi. Ahlâk, fıkıh ve hadis alanlarında birbirine yakın anlamlarda kullanılan bir terim.
Maktül kelimesi hukuki bir terimdi. Maktül demek ölmüş kişi demektir. Ölmüş kişilere verilen isme denir. Maktül cinayet sonucunda öldürülmüş olan kişiye de denir.
16.yüzyılda literatüre giren Müstelzim kelimesi, bir şeyin gerçekleşmesini ya da temin edilmesini gerekli kılan, lüzumlu olan demektir.
Türkçedeki kullanımıyla müstesna, genel kuralların dışında, özel veya istisna bir durumu ifade eder. Kelimenin Anlamı: Müstesna, bir şeyin veya durumun genel kurallardan veya normlardan saparak özel veya istisna bir konumda olduğunu belirtir.
Arapça kökenli sözcüklerden biri olan mütereddit, tereddüt kelimesinden türetilmiştir. Tereddüt, bir şeyi yapıp yapmama konusunda emin olamamak ve bocalamak anlamına gelir. Mütereddit kelimesinin sözlük anlamı ise kararsız ve tereddütlüdür.
Hasretmek, bir yere ayırmak, bir yerde toplamak manasına gelirken inhisar, belli bir yerde ya da bir kişinin elinde toplanmış olan demektir.
Açılmış bulunan bir davada, davalının, aynı mahkemede (ve aynı dava dosyasında) davacıya karşı dava açmasına "mütekabil dava (2)" veya "karşı dava (3)" denir.
Muris; Arapça kökenli bir kelimedir ve "miras bırakan" anlamına gelir. Hukuki olarak ölüm durumunda miras bırakan gerçek kişiye muris adı verilir. Ancak kanunlar gereğince tüzel kişiler özelliklerinden dolayı muris olamazlar.
Feri müdahale, medeni usul hukuku nezdinde bir davada davacı ve davalı dışında ilgili dava sonucunda verilecek hükümden hukuki durum ve statüsü bakımından etkilenme ihtimali olan üçüncü kişilerin kendi hukuki menfaatlerini korumak amacıyla davaya dahil olmasına imkân veren bir müessesedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri