Hodbin, her şeye kendi menfaati penceresinden bakan demektir. Hodkâm, sadece kendi gamı ve menfaati ile tasalanan, başkalarının gam ve kederini düşünmeyen ve önemsemeyen demektir. Hodendiş, sadece kendisi ile ilgilenip kendisi için endişelenen, başkalarını hiç düşünmeyen bencil kişi demektir.
Hodbin ne demektir? 2. Yalnız kendini düşünen (kimse), bencil, hodgâm, egoist.
Hod ise, öz ve benlik demektir. Sadece kendisini düşünen ve her daim çıkarları doğrultusunda hareket eden kişilere hodbin denir. Dilimize Fransızcadan geçen egoist ve öz Türkçe bir sözcük olan bencil, bu kelimeyle eş anlamlıdır.
[1] (') Yalnızca kendini dert edinen, bencil. Kendini düşünen, kendi gamını çeken, diğergâm olmayan.
Kötümser, ümitsiz, karamsar anlamlarında kullanılan Bedbin Farsça kökenli bir kelimedir. Bedbin Kime Denir? Üzgün ve karamsar kimseler için Bedbin kelimesi kullanılmaktadır. Cümle içerisinde karamsar ve kötümser birinden bahsetmek istenmesi halinde Bedbin kelimesinin kullanılması doğrudur.
İlgili 40 soru bulundu
hodbin - Nişanyan Sözlük. Farsça χod bīn خودبین “«kendine bakan», bencil” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Farsça χod “kendi” ve Farsça bīn “gören, bakan” sözcüklerinin bileşiğidir.
hodbin / hodbîn / خودبين / خُودْب۪ينْ
Bencil, kibirli.
Türk Dil Kurumu dahilinde bencil, egoist, sadece kendini düşünen kişiler hodgam kelimesi üzerinden değerlendirilir.
bürudet / bürûdet
Soğukluk. Soğuk olmak. Hararetsizlik. Mc: Münasebetteki soğukluk.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan hürmet kelimesi, 17. yüzyıldan beri kullanılıyor. Hürmet kelimesinin sözlük anlamı saygıdır. Bu kelime birçok deyim ve atasözünde de yer alır. Örneğin ''hürmette kusur etmemek'' karşındaki kişiye hak ettiği saygıyı göstermek manasına gelir.
Günlük İaşe Miktarı: Kalori ve gramaj esasına göre tespit edilen sabah kahvaltısı ile öğle ve akşam yemeklerinin günlük tutarını, ifade eder.
Hoyrat TDK'ye göre kaba, kırıcı ve hırpalayıcı anlamlarına gelir. Bunun yanı sıra Güneydoğu Anadolu'da ve Irak'ta bulunan Türkler arasında söylenen ezgili bir söyleyiştir. Rumca bir kelime olan hoyrat ifadesi insanlar için de kullanılmıştır. Hoyrat insan ne demek sorusuna ise, kaba ve kırıcı insan cevabını verebiliriz.
Allah, Hâlık, Rabb.
Bir şeyi hiçbir detayını atlamadan, tüm yönleriyle irdelemeye ve anlatmaya tafsil denir. Tafsilat ise bu sözcüğün çoğul halidir. Birçok deyim ve kalıp ifadede tafsilat sözcüğü geçer. Örneğin tafsilata girmek, önemsiz bir şeyi dallandırıp budaklandırmak ve hiç gereği yokken ayrıntılı bir şekilde anlatmak anlamına gelir.
Cümleye 'Bununla birlikte' anlamı kazandırabilmek için kullanılan bir kelimedir.
Türk dil kurumuna göre inhisar kelimesi hem tekel manasına gelirken hem de birisinin sahip olduğu şeylerin tümü manasına gelmektedir. İnhisar etmek kelimesi ile bir şeyle sınırlandırmak manasına gelmekte olan bir kelime olarak ifade edilebilir.
Bir kadının vücudunun her ay hamile kalmaya hazırlandığı süreç olan adet görme yani regl dönemi kadınların hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Adet, hayız, menstrüasyon gibi çeşitli isimlerle anılan regl olma durumu ayda bir gerçekleştiğinden halk arasında aybaşı olarak da anılmaktadır.
habib-i hüda / habib-i hüdâ
Allah'ın en sevgili kulu; Hz. Peygamber (a.s.m.).
Allah'ın sevgili kulu. Allah'ın sevgilisi.
Kelime hem Osmanlı padişahlarından birinin hem de Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapmış olan Bursa'nın unvanı olarak kullanıldı. ''Hüda'' kelimesinden türetilmiş olan sözcük ''mülk sahibi'' ve ''galip olan'' manalarına geliyor.
Tefrika sözcüğü, birbirine kötülük etmeye değin varan sürekli anlaşmazlık, ikiye ayrılma. Aynı zamanda, süreli yayınlarda bölüm bölüm yayımlanan, birbirini tamamlayan bölümlerden oluşan yazı dizisi anlamına gelir.
[1] Yedirip içiren, içki sofrası kuran.
Divan şiirinde hakikatin ve kesinliğin karşıtı olarak kullanılan bu kelimenin sözlük anlamı şüphedir. Varlığından ya da gerçekliğinden tam olarak emin olunamayan şeyler için güman kelimesi kullanılır.
(ﺍﺑﺎﺗﻪ) i. (Ar. beyt – beytūte “gecelemek”ten ibāte) Gece yatırma, barındırma: “İşçilerin ibâte ve iâşesi müesseseye âittir.”
1. Prenslere ve prenseslere verilen unvan. 2. Bu unvâna sâhip olan kimse [Batılılar, Osmanlı pâdişah ve şehzâdelerine ve diğer İslâm memleketlerinin hükümdarlarına da altes derler].
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri