Hitit'lerin dilinde ise Tabarna-"Egemen Kral", Tavananna-"Egemen Kraliçe" anlamlarına geliyordu.
Tavananna, Hititçe'de "egemen kraliçe" anlamına gelmektedir.
Hitit devlet yönetiminde krallar “Labarna”, kraliçeler ise “Tavananna” unvanını kullanmışlardır. Bu iki unvanın ise Eski Hitit Krallığı'nın kurucusu olarak kabul edilen kral Labarna ve eşi Tavananna'dan geldiği bilinmektedir.
Hitit'lerin dilinde ise Tabarna-"Egemen Kral", Tavananna- "Egemen Kraliç" anlamlarına geliyordu.
* Hitit Devleti Eski Yakındoğu Devletleri'nin çoğunda olduğu gibi Teokratik bir Monarşi ile yönetilmekteydi.
İlgili 41 soru bulundu
Pankuş, (veya yalın haliyle panku-) Hitit devletinde bir meclis ya da kurul şeklinde çalışmış organizasyonun ismidir. Hitit dilinde "topluluk, kurul, grup" manasına geldiği gibi "tüm, bütün; hepsi, tamamı" manasıyla da kullanılır.
Şuppiluliuma (yaklaşık MÖ 1344 - MÖ 1322), adı Hititçe olan ilk Hitit kralı. Şuppi Hititçe saf, luli ise kaynak anlamındayken; Şuppiluliuma, saf kaynaklı anlamı taşır. Yaklaşık 35 yıl boyunca Yakın Doğu tarihine damgasını vuran Hitit kralı, Hitit Krallığı'nı imparatorluğa dönüştüren hükümdar olarak kabul edilir.
Kraliçe unvanını ebeveynlerinden alan ve eşi kral olmayan kraliçeyi diğerlerinden ayırmak için "hükümran kraliçe" (Fr. reine regnante) tabiri kullanılır. Hükümran kraliçelerin eşleri kral değildir ve prens konsor ya da sadece prens olarak adlandırılırlar.
Hattuşa'da Yerkapı'nın altından bindirme tekniği ile yapılmış “potern” adı verilen bir alt geçit mevcuttur. Bu diğer Hitit kentlerinde de görülebilen bir mimari özelliktir. Hititlerde kapılar kutsaldır. Kapılar ve çevresinde dini törenler yapılır, kapılar kutsanır ve geceleri kapılar kapatıldıktan sonra mühürlenirdi.
millattan önceki yıllarda anadolu'daki toplumda, hürlerden sonra gelen sınıf.. toprağa bağlı, yarı hür işçi sınıfına verilen addır. hitit uygarlığının ilk dönemlerinde bile karşımıza çıkan namralar, anadolu'nun en eski halklarından bile eski bir geleneğin parçası olmuş olabilir.
Hititlerin ataları, Anadolu dil ailesinin (Proto)-Hint-Avrupa'dan ayrıldığı MÖ 4400 ile 4100 yılları arasında Anadolu'ya gelmişlerdir. Son genetik ve arkeolojik araştırmalar, Proto-Anadolu dilini konuşanların bu bölgeye MÖ 5000 ile 3000 yılları arasında geldiklerini göstermiştir.
Hitit dili ile Çerkez dili arasında büyük benzerlikler saptayan Arslan, Rastlantı olamaz. Bir köken birliği söz konusu. Bu coğrafyada mutlak bir dil alış-verişi var diye konuşuyor. Arslan, Çerkez-Adıge boyunun 12 lehçesiyle Abazaca ve Osetçe biliyor.
Hititlerde kral tüm Hitit ülkesinin sahibidir. Toprakları, Fırtına Tanrısının yeryüzündeki temsilcisi olarak idare etmektedir. Bolluğu, bereketi, üremeyi temsil eden ana tanrıça, Hititlerde Kubaba olarak adlandırılır.
Sonuç olarak Hitit Devletinde kral tanrı değildir ve kral ancak öldükten sonra tanrı olabilirdi.
Hititler'in başkenti Hattuşa Çorum'un güneybatısında, Boğazkale İlçesi'nde yer almaktadır. 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Hattuşa (Çorum, Boğazköy), Hitit İmparatorluğunun başkenti olarak Anadolu'da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olmuştur.
Hititlerin başkenti Hattuşa'nın da deniz kavimleri ya da Anadolu'daki akıncıların saldırılarıyla yıkıldığı düşünülüyordu. Ancak yeni araştırmalar, şehrin kraliyet yönetimi tarafından bu işgallerden önce boşaltılmış olduğunu ortaya koydu.
Teşup, Hurrilerin gökyüzü ve fırtına tanrısıdır. Hattilerin tanrısı Taru'dan türetilmiştir. Hitit ve Luvi dilinde Tarhun (Tarhunt, Tarhuwant, Tarhunta) olarak bilinirdi.
Anal, Hitit hükümdarlarının tanrılarına hesap vermek amacıyla yazdıkları yıllıklardır. Hitit kralları Anallarda, yaptıkları bütün savaş, barış vb. faaliyetlerini tarafsız bir şekilde anlatmışlardır. Bir nevi Hititlerin tanrılara hesap vermek için yazdıkları günlüğün ismidir.
Ölen kişiler eşyalarıyla birlikte gömülmüştür ve bu eşyaların öteki dünyada ölen kişiye eşlik edeceği düşüncesi ahiret inancının varlığını bildirmektedir.
Prens Charles, Kraliçe'nin büyük oğlu olarak tahtın ilk varisi olduğu için medyanın ve halkın yoğun ilgisine maruz kalan bir veliahttı.
Erkekler ise bu durum; boyunlarını ve başlarını hafifçe eğerek gerçekleştirilmelidir. Eğer kraliçenin huzurundaysanız, “Majesteleri” diyerek onu selamlayabilirsiniz. Sohbetin ilerleyen kısmında ise resmiyetten çekilip, “hanımefendi” olarak hitap edebilirsiniz.
Araştırmacıları tarafından cevabı en çok merak edilen sorulardan biri de Hititler Türk mü sorusudur. Hititlerin Türk olduğuna dair herhangi bir tarihsel kanıt bulunmamaktadır.
Hititler, tarihte Anadolu'da hüküm sürmüş bir devlettir. Hint-Avrupa dil ailesi'ne dahil bir dil konuştukları için Hint-Avrupa kökenli bir topluluk olduğu kabul edilmektedir. M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu'ya göç ederek yerli Hatti Beylikleri üzerinde hakimiyet kurdukları bilinmektedir.
1285 yılında Mısırlılarla tarihte bilinen ilk uluslararası yazılı barış antlaşmasını imzalayan Hititler, ilk tarihi çivi yazısını bulmuştur. Hititlerin insanlığa katkılarının başında çivi yazısı ve hiyeroglifler gelmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri