Zengin bir protein kaynağı olan hindi eti, insan sağlığı açısından çok faydalıdır. Aynı zamanda doğal bir aminoasit olan triptofan kaynağıdır.
Hindi eti, selenyum, kalsiyum, potasyum, bakır içeriği ile öne çıkarken tavuk eti, B6 vitamini, fosfor, niasin ve selenyum kaynağıdır. Protein oranı tavuk etinde daha yüksektir. Hindi eti ise daha besleyicidir.
Hindi eti kırmızı ete nazaran daha az kolesterol içerir. B1, B2, B3 vitaminleri ve mineraller açısından son derece zengindir. Yağ oranı oldukça düşük olan hindi eti tam bir kalp dostudur. Hayvansal yağları azaltmayı hedefleyen bir beslenme planında en büyük yardımcınızdır.
Hindi eti özellikle yılbaşı kutlamalarında tercih edilen kolesterol ve yağ oranı düşük bir beyaz et türüdür.
Beyaz et, tavuk eti, ördek eti, kaz eti, horoz eti ve hindi eti gibi kümes hayvanlarıyla birlikte birçok deniz ürününü (örn. balık eti, yengeç eti, ahtapot eti ve kalamar eti) de içerisine alan bir sınıflandırmadır.
İlgili 15 soru bulundu
Protein ve potasyum gibi maddeler açısından son derece iyi özelliktedir. Hindi eti kolesterol oranı yönünden fit kalmak ya da zayıflamak isteyenler için mükemmel bir tercihtir. Hindi eti Canan Karatay tarafından da önerilen ve sağlıklı olduğu belirtilen bir üründür.
Etlerinin yenmesinin helâl olduğunda görüş birliği bulunan hayvanlar Bakara 172 ve Mâide 1, 4 ayetlerine istinaden İslam alimleri tarafından dört grupta toplanmıştır. a) Sığır, manda, koyun, keçi, deve, tavşan, tavuk, kaz, ördek, hindi türünden evcil hayvanlar.
Uludüz nedeni ise şöyle açıkladı: “Salam, sucuk gibi işlenmiş kırmızı etler kalp ve şeker hastalıkları riskini artırırken, doğada otlayan hayvanlardan elde edilen işlenmemiş kırmızı et ise sağlıklı ve besleyicidir.
Kuzu eti en lezzetli olarak tanımlanan et çeşididir. Etin lezzeti hayvanın yaşı ile orantılıdır. Kuzu ne kadar küçük ise eti o derece yumuşak ve lezzetlidir. Kuzu, 30 veya 40 günlükken kesildiğinde “süt kuzusu” olarak tanımlanır.
Kırmızı et hindi etine göre oldukça pahalıdır ve yemeklerde kullanılması da son derece zahmetlidir. İşte bu sebelerden ötürü hindi eti her alanda daha avantajlı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sizler de hindi etini sıklıkla tüketerek, düşük yağ oranıyla bolca protein alma şansına sahipsiniz.
Pişirilmesi zor olan hindi eti günümüzde çok tercih edilmez. Özel günlerden özel günlere pişirilerek tüketilen hindi eti, 100 gramlık bir porsiyonu bile vücudun ihtiyacı olan proteini fazlasıyla karşılar. Diyet yapanların tavuk ve kırmızı etine oranla hindi eti tüketilmesi tavsiye edilir.
Protein açısından oldukça zengin olan bu gıda kaynağı, sağlığımız açısından da çok faydalıdır. Hindi etinin lezzeti nasıldır? Hindinin bacaklarında, uyluklarında ve kanat kısmında bulunan koyu eti sulu ve lezzetlidir.
Pişmiş hindi veya tavuk eti 3-4 gün içinde tüketilmeli ya da dondurulmalıdır. Tavuk ve hindi eti derin dondurucuda 9-12 ay kadar saklanabilir.
Oysaki hindi eti, hem kolesterolü düşük hem de protein değeri yüksek olan, hayvansal bir protein kaynağıdır. Bu sebeple, hayvansal yağları azaltmayı öneren sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Hindi eti, besin değerleri ve tat bakımından tavuk etine benzemekle birlikte yağ ve kolesterol oranı daha azdır.
Hindi eti, selenyum, kalsiyum, potasyum, bakır içeriği ile öne çıkarken tavuk eti, B6 vitamini, fosfor, niasin ve selenyum kaynağı. Diğer yandan protein oranı tavuk etinde çok daha yüksekken hindi eti ise daha besleyici yönüyle öne çıkıyor.
İnsanlar sığır eti, domuz eti, kuzu eti, av eti veya kümes hayvanlarına karşı alerjik reaksiyonlara sahip olabilirler. Hindi eti alerjisi de bu alerjilerden biridir. Bağışıklık sisteminin hindi etinde bulunan bazı proteinlere zararlıymış gibi tepki vermesi reaksiyonun ana nedenidir.
Fümeci SmokeHouse Dana lokum dananın sırt kısmından elde edilen yumuşak bir et çeşidi olarak sizlere servis edilir. Bonfile, sinir ve yağ gibi detaylar içermeyen lezzetli ve kemiksiz bir ettir. Dana lokum da bonfilenin en değerli, yumuşak ve lezzetli orta kısmıdır.
Bu Japon sığır cinsi dünyanın en pahalı etine sahip. İnce damarlı ve yağsız eti oldukça rağbet gören ve leziz bir yapıdadır.
İnsan eti bu bakımdan kesinlikle kırmızı et kategorisine düşüyor. Tadı konusunda ise, her ne kadar başta dediğim gibi, domuz etine yakın olduğu söylense de bilim için 1900'lerin başında bir araştırma yürüten ve insan eti yiyen ünlü bir yazar ve gazeteci olan William Seabrook, dana etine daha çok benzediğini belirtiyor.
Özellikle de sosis, sucuk, salam ve pastırma gibi işlenmiş kırmızı et ürünlerini çok tüketenlerin meme ve kolon kanseri başta olmak üzere, kansere yakalanma riski artıyor. Bu ürünlerin kömürde ızgara yapılması veya tavada kızartılması da yine kanser riskini artıran faktörler olarak dikkat çekiyor.
Her besinde olduğu gibi kırmızı etin fazla tüketilmesi sağlığı olumsuz etkiler. Bunun en büyük nedeni bu tür yiyeceklerin içinde trans yağ olmasıdır. Trans yağ oranı da yüksek olan kırmızı et başta kalp damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa neden olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü, son yıllarda haftada 500 gramdan fazla et tüketmenin sağlığa olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekiyor. Dünya Kanser Araştırma Derneği de özellikle sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş etleri kanserojen özellikler taşıdığı konusunda uyarıyor.
Kur'an-ı Kerîm'de; "Size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kılmıştır.
Sığır, manda, koyun, keçi, deve, tavşan, tavuk, kaz, ördek, hindi türünden evcil hayvanların, 2. Geyik, ceylan, dağ keçisi, yabanî sığır ve zebra gibi vahşi hayvanların, 3. Güvercin, serçe, bıldırcın, sığırcık, balıkçıl gibi kuşların etlerinin helâl olduğunda fakihler görüş birliğindedir.
Kur'an ve Sünnette at eti yemenin hükmü hakkında açık bir delil bulunmamaktadır. Hanefî mezhebinde Ebû Hanife'den rivayet edilip tercih edilen görüş ile Malikîlerden gelen bir görüşe göre, at etinin yenilmesi tenzihen (helale yakın) mekruhtur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri