Heyulani akıl, başka bir bakımdan, yani etkin akılla ilişkisi açısından ise, edilgin akıldır. Çünkü o, etkin değil edilgin durumdadır. Bu akıl insan ruhunun veya nefsinin bir parçasıdır. Aynı zamanda bu yeti insanın türsel ayrımını sağlayan bir surettir.
Duyu veya akılla algılanan bir şeyi o şey yapan öz ve ilke anlamında felsefe terimi.
Belirsizliğin ilkesi olan madde, belirliliğin ilkesi olan sûreti alma kabiliyet veya kuvvetinde olduğundan oluş sürecinde değişmenin imkânı anlamında bir sebep teşkil etmekte ve buna maddî (heyûlânî) sebep denilmektedir.
Bunlar en kabadan en inceye doğru; 1) Akl-ı meaş, 2) Akl-ı mead, 3) Akl-ı selim, 4) Akl-ı nurani, 5) Akl-ı ruhani, 6) Akl-ı sultani, 7) Akl-ı evvel(Akl-ı küll)'dir ve nefs mertebeleriyle ilişkilidirler.
Meleke halindeki akıl, sanat yeteneğinin sanatkar eliyle icrası gibi, heyûlâni aklın kavramsal bilgiyi elde ederek fiil haline çıkışını ifade eder. Fa'al akıl ise heyûlanî aklı 'yetisel' (bil-meleke) düzeye dönüştüren akıldır (Afrodisî, 1971: 31-36).
İlgili 27 soru bulundu
Allah akılla bilinir ama akılla tanınamaz. O'nu ﷻ tanımak için vahye, vahyi anlamak için Peygambere ﷺ
Öz. İbn Sînâ felsefesinde faal akıl, Zorunlu Varlık ve ayrık akıllardan oluşan ay üstü âlemin son aklıdır. Sudur sürecinde son akıl olması sebebiyle aynı zamanda oluş ve bozuluşa tabi olan ay altı âlemin aklı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu âlemde çeşitli tasarruflara sahip bir konumda bulunmaktadır.
Akıl, insanların kavramları, bilgiyi ve karşılaştıkları durumları anlamaya yardımcı olan ya da kavrayabilen bir beceridir. Zeka ise insanların farklı durumlarla başa çıkabilmelerini sağlayan kompleks düşünme stratejileri veya çözümleri üretme yeteneğidir.
Onuncu akıl faal akıl adını alır. Feleklerin sonuncusu Ay küresidir. Her feleğin bir de nefsi vardır. Ay altı âlemdeki heyulaya felekler etki yapar.
Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.
Yunanca ''hule'' kelimesinden türetilen heyula kelimesi önce Arapçaya ardından Türkçeye geçmiştir. Heyula görünüşü korkunç olan hayalet anlamına gelir.
Maddetü'l-Hayat veya Maidetü'l-Hayat, Akşemseddin'in Türkçe olarak tıp ilmini dair kaleme aldığı Risâletü'n-fi't-Tıb olarak da bilinen bir eseridir. Akşemseddin, bitkilerin eczacılıkta yerini ve bitkilerin hastalıkların tedavisinde önemini anlatan bu eserde, ayni zamanda mikrobun katılımını ve bulaşmasını ele almıştır.
Heyûlâ sözlükte özdek, tasarım, imge anlamlarında kullanılmakla birlikte Yunanca hyle sözcüğünün Arapçalaştırılmış halidir.
İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz. Bakara Suresi, 269. ayet: Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Somut düşüncelerin soyut boyutlara taşındığı “akıl” ile birlikte “sınırsızlık” ortaya çıkar. Akıl kendi başına sınırsız bir kaynak olmasına karşın, sınırlandırılması da mümkündür. Kişinin isteğince dar kalıplara sokulabilir ve sonsuz döngü kısır döngüye dönüştürülebilir.
“Müstefad akıl” varlığa ait formların maddeden soyutlanarak bilgi şeklinde tam teşekkül etmiş halidir. Yukarıdan beri görüldüğü gibi insan nefsinin sahip olduğu akıl gücü, faal aklın yardımı olmaksızın hiçbir şekilde kendiliğinden bilgi üretemez.
Akıl bizi neyin iyi ve doğru, neyin yanlış ve kötü olduğu bilgisine ulaştırır. Akıl yürütme, bir konuda yeterli düzeyde kanıt ve bilgi sahibi olduktan sonra bütün etmenleri dikkate alarak düşünüp bir sonuca ulaşma sürecidir.
Arapçada 'akıl' sözcüğünün kökü olan 'ikâl'; 'somut olarak nesneleri birbirine bağlamak' anlamına geliyor. Bu kökten çıkan bir dal olan 'akıl' sözcüğü ise 'nesneler arasındaki bağlantıyı so- mut olarak değil de düşünsel olarak kurmak' anlamına gelmekte. …
Farabi, Kindi'nin kurucusu olduğu kabul edilen ve İslam felsefesi içinde rasyonal/Aristocu eğilimi ifade eden Meşşaîlik akımının ikinci kurucusudur.
Aklı kullanarak bir konuda düşünce yürütür, konuşur, tartışır, analiz yapar ve sonuç çıkarırız. Aklın gıdası, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, okumak, bilgi edinmektir.
Zeki kişiler, kendilerini yeni fikirlere ya da fırsatlara karşı kapatmazlar; diğer insanların görüşlerini değer ve geniş fikirlilikle kabul etmeye ve düşünmeye isteklidirler. Ve daima alternatif çözümlere açıktırlar.
İnsan aklının düşünülür nesneleri fiil halinde düşündüğü durumu ise, Faal Aklın sudurundan kazanılmış olması nedeniyle kazanılmış akıl olarak adlandırılır.
Bu konudaki görüşleri Aristoteles ve Fârâbî'den farklı olan İbn-i Sînâ'ya göre, akıl 5 çeşittir; bilmeleke (ya da 'olası akıl' açık-seçik ve zorunlu olanları bilebilir); he-yulâni akıl (Bilmeyi ve anlamayı sağlar.); kutsi akıl (Aklın en yüksek aşamasıdır ve her insanda bulunmaz.); mustefat akıl (Kendisinde bulunanı, ...
Münevver isminin anlamı “parlatılmış, aydınlatılmış ya da ışıklı” olarak tanımlanır. Münevver ismine sahip olan kişiler, çok konuşkan ve sosyal insanlardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri