Sudan sonra ikinci olarak en çok tükettiğimiz çay, bilinçsizce içilirse vücudumuza zarar verebiliyor. Uzmanlara göre, aşırı çay tüketimi mide bulantısı, baş ağrısı, sinir bozukluğu, kalpte çarpıntı, elde titreme, demir eksikliği, kansızlık ve uykusuzluk gibi birçok soruna yol açtığını açıkladı.
Günlük olarak açık ve şekersiz bir şekilde 5 fincana kadar siyah çay tüketilebilir. Ancak çok fazla miktarda çay içildiğinde baş ağrısı, çarpıntı, sinirlilik, mide bulantısı, midede reflü, uykusuzluk, diş sararması yapabilir. Ayrıca böbrek hassasiyeti olan kişilerin de çay tüketimlerini sınırlandırması gerekir.
Gün içerisinde aşırı tüketilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmektedir. Aşırı çay tüketimi, idrar miktarının da artışına neden olur. İdrarla dışarı atılan üre asidi miktarını azaltır. Romatizma hastalığı olanlara zarar verir.
Yüksek oranda demli çay tüketmek çayın içeriğinde bulunan maddelerden dolayı mideye zarar verir. Midede sindirim sisteminin uygun biçimde işlenmesi için mide asitlerinin normal biçimde çalışması gerekmektedir. Fazla miktarda demli çay tüketmek mide asitlerini olumsuz etkileyebilir.
İçerdiği yüksek antioksidan ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik zayıflamasını engeller. Özellikle Osteoporoz adı verilen ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik kaybı rahatsızlığına faydası olduğundan günde 20 bardak içilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
İlgili 35 soru bulundu
Çay ancak bu şekilde tüketilirse sağlıklı beslenme alışkanlıklarının parçası olarak kabul edilmektedir. Fakat böbrek rahatsızlığı olan, demir anemisi olan ve midesinde gastrit, ülser, reflü gibi rahatsızlıkları olan kişilerin aç karnına siyah çay tüketmemeleri gerekir.
Yapılan bir araştırma, düzenli çay tüketiminin atardamar sertleşmesini önlediğini gösteriyor. Kalpteki atardamar sertleşmelerinin ömrün kısalmasına ve kalp – damar hastalıklarına sebep verdiği biliniyor.
Böbrek taşı ya da kum döken hastalara çay kesinlikle doktorları tarafından yasaklanır. Yine romatizmal rahatsızlığı olan kişiler üzerinde de siyah çay oldukça zararlıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta siyah çay fazla tüketimde yüksek tansiyon ihtimalini çok yüksek bir oranla arttırmaktadır.
Çay içerken aşırıya kaçılmaması gerekiyor. Günde 3 veya 4 bardak idealdir.
- Şeker ilavesiz çayın içerisinde bulunan teobromin ve reofilin maddeleri böbreklerin daha sağlıklı çalışmasına destek olur. ZARARI VAR MIDIR? Aşırı ve bilinçsiz tüketildiğinde her besin gibi çayında zararı vardır. Özellikle kandaki demir emilimini engeller.
KAHVE VE KOYU ÇAY
Birçok insan kahvenin Seks gücüne olan zararını pek kabul edemez ama gerçek hiç de onların düşündüğü gibi değil. Ayrıca çay da hiçbir zaman çok koyu içilmemeli. Sabah kahvaltılarında çayın veya kahvenin yerine sütlü kakao tercih edilirse, insan vücudu rahatlar.
Ek olarak siyah çay, zararlı maddeleri öldüren ve sindirim sisteminin iç yüzeyini onarmaya yardımcı olan bağırsak bakterilerini ve bağışıklığı arttıran antimikrobiyal özellikler içerir. Siyah çay üzerinde yapılan çalışmalardan çıkan diğer bir ilginç sonuç ise inme riskini azalttığıdır.
Çayın içerisinde bulunan tanen maddeleri besinlerle aldığımız demir emilimini azaltmaktadır. O yüzden öğünlerle birlikte almamakta fayda var. Besin tüketimini yaptıktan sonra en az 45 dakika bekledikten sonra çay içebilirsiniz. O zaman daha sağlıklı olacaktır.
Çay tüketimi böbrek rahatsızlıklarının ana sebeplerinden biridir. Kafeinin oluşturduğu uyarım kişiye zarar verir. Çayın içerisinde bulunan oksalat böbrek taşına neden olur. Fazla çay tüketimi sık idrara çıkmayı gerektirir.
Çayla ilgili sıklıkla sorulan bir diğer soru ise “siyah çay ödem tutar mı” sorusudur. Eğer gün içinde yeterli miktarda su içmiyor, üzerine bir de 4 fincandan fazla çay içiyorsanız, ödem ve şişkinlik sorunu yaşayabilirsiniz.
Çaya şeker atmanız, kan şekerinizin yükselmesine, uzun süreli kullanımında şeker hastalığına neden olabilir. Çayın sağlığımıza kötü yönde etki etmemesi için nasıl tüketmeliyiz? Çayı kahvaltıyla birlikte değil de kahvaltınızdan 30 dakika – 1 saat sonra içebilirsiniz. Bunu diğer öğünleriniz için de uygulayabilirsiniz.
Her şeyin fazlası zarar, elbette çay için de bu kural geçerli. Her gün çok fazla çay içmek migren, baş ağrısı ve sinirlilik haline neden olabilir. Çayda bulunan yüksek kafein miktarı nedeniyle aşırı tüketmekten kaçınmak gerekiyor.
Yapılan araş- tırmalar yeterince et, balık ve C vitamini tüketen sağlıklı kişilerde içilen çay ve kahvenin risk oluşturacak düzeyde demir eksikliğine yol açmayacağını gösteriyor.
İngiltere'de yapılan araştırmayla, siyah çayın anti-stres etkisi yarattığı ortaya çıktı. Bilim insanlarına göre, günde bir bardak siyah çay içmek, stres hormonlarının seviyesini düşürüyor.
Kafein Bağımlılığı
Kafein bağımlısıkişiler aniden çay içmeyi bıraktığı zaman aşırı yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, sinir bozukluğu gibi sıkıntılar kendini gösterir. Üstelik kafein bağımlısı kişilerde kafeinin etkisi de azalmıştır ve aynı uyarıcı etkiyi görmek için devamlı daha çok çay veya kahvegerekir.
Kafeinin kahve, çay, kola, çikolata gibi yiyeceklerin içinde bulunan ve vücutta bağımlılık yapan bir madde olduğunu belirten Doç. Dr. Annagür, “Bu maddenin vücutta yarılanma ömrü 5-6 saat sürmektedir.
Uzmanlar öneriyor. Düzenli olarak kahve veya siyah çay dahil bitki çayları içmek kronik karaciğer hastalığını önlemeye yardımcı olabilir.
Aklınıza gelecek çoğu hastalığın temel sebepleri arasında yer alan sigara ve alkol tüketimi kalbinize doğrudan zarar vermektedir. Aşırı yemenin dışında yağlı ve tuzlu yemek tüketimi de kalp rahatsızlıklarını tetiklemektedir.
Damar tıkanıklığının en önemli nedeni genetik yatkınlıktır. Özellikle anne ya da babada damar tıkanıklığı varsa çocukta da olma riski yükselir. Diğer önemli etkenler ise yüksek kolesterol, şeker hastalığı,yüksek tansiyon, obezite, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımıdır.
Çay ve kahve tüketimi: Kültürümüzün vazgeçilmez öğelerinden olan çay ve kahve tüketiminin kalp krizlerini ve inme riskini önlediğine dair araştırma sonuçları yayınlanmıştır. Bu olumlu etkilerin içeriklerinde bulunan flavonoidlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Flavonoidler, antioksidan etki gösterirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri