Helal kazanç, Allah'ın izin verdiği yollarla elde edilen gelirdir ve bu gelirde Allah'ın bereketi vardır. Helal kazanca ulaşmak için helal yollarla çalışmak, emek sarf etmek ve Allah'ın rızasını gözetmek gerekir. Bu şekilde elde edilen kazanç, bereketli olur ve insanın ihtiyaçlarını karşılamada daha fazla fırsat sunar.
Fuhuş ve zinaya teşvik ve tahrik eden her türlü oyun ve sanatlar, içki ve uyuşturucu madde yapım ve satımı, faizli muamelelerin bütünü haram kazanç yollarıdır. Haram ise ateştir; meşgul olanları hem dünyada, hem cehennemde yakar. Haramdan kaçanı Allah korur.
Efendimiz (sav)'e “Hangi kazanç daha temiz ve en iyi olanıdır diye sorulduğunda; “Kişinin el emeği ve aldatma bulunmayan meşrû ticaret ile elde edilen kazançtır.” [7] buyurmuş. Yine “Hiçbir kimse asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir.
Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızk, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır.
En çok kara para elde edilen kanallar arasında; uyuşturucu, fuhuş, insan kaçakçılığı, terör ve silah ticaretidir. Devlet tarafından yapılan denetimlerde şüpheden uzak bir şekilde değerlendirilecek olan nakit paranın vergisi verilmemekle birlikte herhangi bir banka kanalı üzerinden işlem yapılması da mümkün değildir.
İlgili 42 soru bulundu
Kendisine miras kalan kişi, bırakılan malın haram olup olmadığını bilmiyorsa, malın haram yollardan elde edildiğine dair bir işaret de yoksa fakihlerin ittifakıyla miras olarak bırakılan mal kendisine helaldir.
Buna göre faiz, kumar, içki gibi İslam'ın haram kıldığı ürünlerin alım-satımını yapmak, bu ürünlerin ticareti için aracı olmak, pazarlamasını yapmak vs. alanlarda çalışmak caiz değildir.
' İçki, uyuşturucu ve kumar gibi haram yollardan elde edilen mallar, muhtaç olan kişilere veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkartılır. Başkasının hakkına girerek elde edilen mallar ise sahibine iade edilmelidir. Olur da sahibi bulunamazsa mirasçıları araştırılır ve kendilerine teslim edilir.
İslâm dini, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan sağlamalarını emreder. Gayrimeşru ve haram yollarla elde edilen kazanç ile ibadetler yerine getirilemez. Dolayısıyla bu kazanç ile kurban ibadetini yerine getirmek caiz değildir.
Öncelikle haram yoldan kazanılan para kişinin malı olmadığı için onu kullanamaz; kullandığı takdirde günah işlemiş olur. Bir kimse, elinde bulunan haram bir para ile bir şey alırsa bakılır: Şayet satın alırken: "Şu para ile bu şeyi bana sat." deyip, kendisine haram para teslim ederse o da haramdır.
İnek, koyun, deve, keçi sütü, bal , balık, sarhoş etmeyen bitkiler, taze veya dondurulmuş meyveler, buğdaylar, yer fıstığı, arpa, çavdar, pirinç antep fıstığı, ceviz gibi yiyecekler helal gıda olarak adlandırılmaktadır.
Yükümlü kişiler helal olan hususları yaptıklarında veya yapmadıklarında herhangi bir övgü yahut kınamayı hak etmezler. Örneğin uyumak, yürümek, yemek ve içmek gibi davranışlar helaldir. Helal kelimesi dinî literatürde haram karşıtı olarak da kullanılır. Helalin belirlenmesinde Kur'ân-ı Kerim'de ve Hz.
En helâl rızık, cihadla elde edilendir. Günümüzün cihadı kalemle, dinî yayınla yapılmaktadır. Cihad parası, Allah için kazanılan ve Allah için harcanan paradır.
Haram malı, hediye vermek caiz olmaz. Haram olduğunu bilenin de, bunu alması caiz olmaz. Eline, haram mal, mesela para geçen, bunu sahibine vermeli, sahibi bilinmiyorsa, fakire sadaka vermelidir. Başka yere vermesi günah olur.
İslam fıkhında mal “insanın kendisine meylettiği ve ihtiyaç zamanı için biriktirdiği her şey” diye tarif edilir. Para da bu kabildendir. Dolayısıyla paranın da alım satımı caizdir.
Cevap: İslam dininde ticarette kar yüzdesi ve bir mala yüzde kaç zam yapılacağı hakkında hiçbir hüküm yoktur! Aksine bu iş, vicdanı elden bırakmamak şartı ile o malı satan kişiye bırakılmıştır! Örneğin bir malın kar oranı % 18 ken diğer bir malın kar oranı ise % 233 olabiliyor!
Paranın helâliyet derecesi, onun nasıl sarf edildiğine bakılarak tahmin edilebilir. Kazancın menşei karanlık ve bulanık ise gittiği yer de aydınlık ve berrak olmaz. Hayatımızda -Allah korusun- israf ve cimrilik varsa; bu hâl, kazancımızdaki mânevî problemlerin bir habercisidir.
Bir kısmı haram bir kısmı helal olan maldan yapılan hayırlarda, yalnızca helal kısmın sevabı alınır, haram kısmın sevabı olmaz. Bir insan gayrimeşru bir iş yapıp, neticede kazandığı parayı helal işte kullansa, ondan sevap umamaz ve yaptığı işi meşrulaştıramaz.
Şüphe ile hüküm verilmez.
Haram para ile alınan elbise ile namaz kılmaya gelince; Maliki ve Şafiilere göre, haram elbise ile örtünmek haram olmakla beraber namaz sahihtir. Hanefilere göre, böyle bir namaz tahrimen mekruh olarak sahih ve geçerlidir. Bunun örneği erkeklerin ipekli kumaştan elbise giymeleridir.
Çünkü İslâm'a göre haram yolla elde edilen malın sahibine verilmesi, bu mümkün değilse yoksullara verilmesi gerekir. Haram yollarla kazanılan para ve mallara gelince; mirasçıların fakir olmaları durumunda söz konusu mirastan yararlanmaları câiz ise de fakir olmayan mirasçıların yararlanmaları câiz değildir.
Yediği, içtiği ve giydiği haram olan kişi, yaşayan bir ölüden farksızdır. Haram, afyon gibi insanı gaflete sürükler; Allah'a itaatten uzak bırakır. Yani zehir bulaşan bir beden nasıl ki elden ayaktan düşüyorsa, haram yiyen ruh da zehirlenmiş olur ve dolayısıyla da ibadetlere karşı elden ayaktan düşmüş olur.
Ancak, faizli kredi (borç) almış olmak, bu kredi ile satın alınan malları ve bu malların satılmasıyla elde edilecek olan parayı haram hâle getirmez. Diğer taraftan, tövbe etmekle ve bu günaha girmemekle beraber, hayır hasenat yapmak ve bol bol sadaka vermek güzel olur.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, mevzuata aykırı define aramanın kamusal ve bireysel haklara tecavüz anlamına geleceği için caiz olmadığına hükmetti.
Erkek ve kadıınların karşı cinslere masaj yapmaları ise, caiz olmaz. 2. Avret sayılan uzuvlara sağlık gerekçesi ile zorunlu olarak bir masaj yapılacaksa; bu zaruret ölçüsünde caiz olur.
Fetva Kurulu, bir Müslümanın faizli bankalarda yönetici, danışman, muhasebeci, temizlikçi, aşçı ve bekçi gibi görevlerde bulunmasının caiz olmadığını belirtti.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri