Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) deprem anında hayat üçgeni oluşturulmasına yönelik şu şekilde bir çağrıda bulunuyor: "Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
Deprem sırasında yaşam üçgeni doğru bir şekilde uygulanırsa enkaz altından sağ çıkmayı sağlayacak en önemli önlemlerinden biridir. 'Yaşam üçgeni' deprem anında uygulanması gereken ilk yöntemdir. Deprem gibi ciddi bir olay esnasında hayat üçgeni olarak da adlandırılan bu yöntem doğru yapıldığında hayat kurtarıyor.
Dünyanın önde gelen arama kurtarma kuruluşları deprem anı için insanlara 'çök kapan tutun' ve “yaşam üçgeni” yöntemini öneriyor. Aslında işin özeti: Deprem olmadan devrilecek eşyalarınızı sabitleme, deprem olunca mümkünse hareket etmemek ve sağlam bir eşyanın yanında 'çök kapan tutun' yöntemini uygulamak.
Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, mutfak tezgâhı, büfe ya da büyük kanepe gibi eşyalar çökme sonucu tavanı bir miktar tutarak yaşam üçgeni olarak adlandırılan alanı oluştururlar.
Peki, deprem anında evde nerelere saklanmalıyız ? Sağlam sandalyelerle desteklenmiş bir masanın altına, koruma sağlayabilecek herhangi bir hacimli koltuk, sandık ya da kanepe gibi yerlerin yanına çömelmeniz gerekir. Bu çömelmeyi gerçekleştirirken hayat üçgeni şeklinde bir pozisyon almanız çok mühimdir.
İlgili 41 soru bulundu
Deprem anlarında en üst katta oturuyorsanız binayı terk etmeye çalışmayın. Çünkü deprem sırasında hem merdivenler hem de asansör sizin için çok daha büyük tehlikedir. Üst katlar alt katlara oranla daha çok sallanır. Paniklemeyin ve sakin olun.
6 büyüklüğünde deprem: Orta çaplı ve binaların dayanıklılığına bağlı olarakbüyük hasara neden olurlar, duvar ve bacalar yıkılır. 7 büyüklüğünde deprem: Bu büyüklükteki depremler binalarda büyük hasara neden olur.
Dünya'nın en önde gelen jeoloji kurumu olan ABD Jeolojik Araştırma Birimi (USGS), Yaşam Üçgeni Yöntemi ile ilgili olarak şunları söylüyor: Yaşam Üçgeni Yöntemi, deprem sırsında bir insanın alması gereken en iyi pozisyon ile ilgili olarak geliştirilmiş hatalı bir fikirdir.
Türkiye, savunma sanayisindeki yatırımları ve yerlilik yüzdeliğini arttırma çalışmaları sonucu bölge ülkelerine savunma ihracatını arttırmaya devam ediyor.
Binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk 'hayat üçgeni' dediğimiz alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa kişi daha az zarar görecektir.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) deprem anında hayat üçgeni oluşturulmasına yönelik şu şekilde bir çağrıda bulunuyor: "Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
Tuvalet ya da banyoda iseniz kendinizi aynadan ya da raflardan düşebilecek eşyalardan koruyun. Genellikle tuvalet ve banyo küçük hacimli olduğu için daha dayanıklı olabilir. Banyoda iken başınızı yumuşak bir şeyle korumaya çalışın. Banyo ve tuvalet küçük olduğu için güvenlidir ve orada kalınması daha doğru olur.
ENKAZ ALTINDA NE KADAR HAYATTA KALINIR? Uzmanlara göre bir haftaya kadar enkaz altında hayatta kalmak mümkün. Ancak bu süre kişinin ciddi şekilde yaralanıp yaralanmadığına ve hava koşullarına bağlı olarak değişebilir. Bir afetin ardından çoğu kurtarma ilk 24 saat içinde oluyor.
Evdeki güvenli yerleri sıralayan uzmanlar, evde bulunan ağır ve sağlam masaların, okullarda sıra altlarının, işyerlerinde para kasalarının yanının, çamaşır veya bulaşık makinelerinin yanı, koridor içleri ile odaların ve kemerlerinin köşelerinin evdeki en güvenli yerler olduğunu ifade ediyor.
Deprem sırasında enkaz ve göçük altında kalan insanların deprem uzmanlarının da anlattığı şekilde yaşam üçgenlerine sığınmaları gerekiyor. Yaşam üçgeni dediğimiz şey buzdolabı, çamaşır veya bulaşık makinesi, sandalyelerle desteklenen masa altları gibi sizi enkazdan koruyabilecek alanlara sığınmak anlamına geliyor.
Cam, pencere, dışarıya bakan duvar ve kapılardan, aydınlatma tesisatı veya armatürü gibi üzerinize düşecek her tür eşyadan uzak durun. Sarsıntı başladığında yataktaysanız orada kalın. Üzerinize düşecek ağır bir eşya yoksa bir yastıkla başınızı koruyun; varsa en yakındaki güvenli alana geçin.
Türk üçgeni, mimari alanda kullanılan ve karşınıza çıkan bir terimdir. Türk üçgeni, kare tabanlı olan bir yapının kubbe şeklinde kapatılması işlemine verilen isimdir. Bu yapıların en çok görüldüğü eserler Selçuklu dönemi eserlerinde karşınıza çıkar.
Türk üçgeni (üçgenler kuşağı, yedi sekiz), kübik bir alt yapı ile dairesel bir üst yapı olan kubbenin birleşmesi için alt yapının üzerine kuşak şeklinde yerleştirilen üçgenlerin, bir ters, bir düz olarak yerleştirilerek bitiş seviyesinde dairesel plan oluşturan mimari elemandır (Şimşek, 2010).
Bina çökerken, nesneler ya da mobilya iç ezilmelerde bu nesneler üzerine düşen tavan ağırlığı, bir boşluk bırakır. Bu boşluk "Hayat üçgeni" olarak tanımlanır. Nesne ne kadar büyükse, o kadar güçlü, o kadar az kompakt olacaktır.
Atakan Tunçer, depremde saklanılması ve uzak durulması gereken yerler hakkında kısa bir bilgi verdi. Deprem anında saklanılmaması gereken yerler: - Kolon, kiriş, kapı altı ya da yakınına saklanılmamalı.
4. Depremde kapı yanında veya kapı kirişi altında durulmalıdır, enkaz altında kalınması durumunda kapı sizi korur. Kesinlikle hayır! Kapı ve kapı yanları sağlam değildir, olası bir yıkılmada kapının sizi koruması ve size yaşam alanı oluşturması çok düşük bir ihtimaldir.
DEPREMLER NERDEN GECE OLUR? Bilimsel olmasa da uzmanlar bu sorunun yanıtını belli bir çerçevede veriyor. Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumdadır. Bu sebeple depremlerin genelde gece olduğu ve aşırı basınca dayanamayıp kırıldığı tahmin ediliyor.
Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir.
1960 Valdivia depremi veya Büyük Şili Depremi, 22 Mayıs 1960 tarihinde tüm zamanların richter skalasıyla ölçülmüş en büyük depremi. UTC saat 19.11 de deprem moment magnitüd ölçeği ile 9,5 büyüklüğüne ulaşmış ve Şili'yi vurmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri