İSLAM FELSEFESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: ✓ Antik Yunan felsefesinden etkilenilmiştir. ✓ Akıl, iman ve inanç gibi konular tartışılmıştır. ✓ İslam felsefesinden önceki problemler tartışılmıştır. ✓ Çeviri faaliyetleri yapılmıştır.
İslam Felsefesinin Temel Kavramları İse Şunlardır;
İnsan mümkün varlıktır, Allah zorunlu varlıktır. Alem-i imkan; Tüm canlılar, tüm cisimler ve evrenin mümkün varlık olduğunu savunur. Alem-i imkan bu varlıkların yaşayacağı yerin adıdır. Cevher-i Azhar; Bir mahlukun yaratılırken ilk olanına verilen addır.
İslam dininin itikadi esaslarının akıl temelinde ele alınarak incelenmesi, değerlendirilmesi ve izahı İslami felsefenin önemli bir rüknünü oluşturur ki bunun sistemli hale getirilmiş haline ilm-i kelam denilmektedir.
İslam felsefesi, Müslüman düşünürler tarafından ''kainat, yaratıcı, var oluş, düşünce, ruh'' gibi konuların ele alındığı felsefeye verilen genel addır. İlk Müslüman filozoflar, 8. yüzyılda ortaya çıkmış ve sadece İslam dünyasını değil Avrupa'yı da etkilemiştir.
İlgili 23 soru bulundu
İslam felsefesi, İslam kültür coğrafyasında farklı uluslara mensup Müslüman düşünürlerce ortaya konulan kelam ve tasavvuf gibidini ilimlerle ilişki içerisinde gelişen felsefi düşüncenin ve bu düşünceyi inceleyenilmi disiplinin özel adıdır.
Bu kaynaklarlar yerli ve yabancı kaynaklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu felsefenin yerli kaynakları Kuran, hadis ve belki de bazı kelam ekolleri olarak tasnif edilebilirken yabancı kaynakları ise başlıca Antik Yunan ve Helenistik felsefe, İran, Hint ve çokça sınırlı olarak da Çin oluşturmaktadır.
Çünkü İslâmiyette felsefe yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin felsefe ile hiç alakaları yoktur. Çünkü onlar, felsefecilerden çok yüksektirler. Ehl-i sünnet âlimlerine göre, İslâm bilgilerinin ölçüsü, sadece insan aklı, insanın düşüncesi değil, muhkem olan yani manaları açık olan âyet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerdir.
Farabi İslam dünyasının ilk filozofu, ilk ansiklopedi yazarıydı. Ortaçağ İslam felsefesinin kurucusuydu. Arapça'ya felsefe dili olma özelliğini kazandıran bilgindi. Farabi İslam Felsefesinin kurucusu olarak kabul edilir.
İslam kültüründeki felsefi düşünce geleneğini ifade için, kimileri “İslam Felsefesi”, kimileri “Arap Felsefesi”, kimileri de “İslam'da Felsefe” ve “Müslüman Felsefesi” tabirini tercih etmişlerdir.
1- Felsefe insanın hakikati anlama, bilme ihtiyacını karşılar. 2- Felsefe eleştirel bakış açısı kazandırır. 3- Felsefe, insanı insan olma bilincine ulaştırır. 4- Sistemli, doğru, önyargısız ve saygı duyarak düşünmeyi öğretir.
Din felsefesi, dini ve Tanrı'yı konu almaktadır. Din felsefesinde bir takım temel kavramlar bulunmaktadır. Din felsefesinin temel soruları; Tanrının varlığı sorusu, evrenin yaratılıp yaratılmadığı sorusu, ruhun ölümsüzlüğü ve tanrının ne şekilde vahiy gönderebileceği soruları sorgulanmaktadır.
Ahlak felsefesi, temelde şu 5 soru üzerinde yoğunlaşır: Ahlaki eylemlerde bulunurken insan özgür müdür? Ahlaki eylemlerin amacı nedir? Evrensel ahlak yasası var mıdır?
(1) İslâm felsefesi, eklektik bir felsefedir.
Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.
İslam'a ait bir düşünce anlamıyla bir sıfat tamlaması olarak “İslam Düşüncesi”, İslam adına yapılan, İslam'ın temel kaynakları Kur'an ve Sünnet'e dayalı üretilen, Müslüman grupların ekseriyeti tarafından kabul gören düşüncedir.
Kindi (ö. 870), Fârâbî (ö. 950), Amiri (ö. 992) İbn Sînâ (ö. 1037), İbn Miskeveyh (ö. 1030), İbn Bacce (ö. 1138), İbn Tufeyl (ö. 1185) ve İbn Rüşd (ö. 1198) gibi klasik dönemin büyük filozofları İslâm felsefesinin başat akımı olan Meşşai/Peripatetik geleneğe mensuptur.
İslam düşünce tarihinde ortaya çıkmış olan 'selefi', 'kelami', 'sufi' ve 'felsefi' bütün ekoller mantıksal bir düzen içinde ortaya çıkmış olup hakikate giden yollardır (c.
İlk ve en büyük İslam filozofu olarak kabul edilen Ebu Yusuf ibn Yakub ibn İshak ibn Sabbah ibn İmran ibn İsmail ibn el-Eş'as ibn Kays Al-Kindi'nin (801-873) yaşadığı dönem, ilk on Abbasi halifesine denk düşer ve Bağdat'ın altın çağıdır. Kendisine, 'Arapların Filozofu' anlamına gelen Feylesufu'l-Arab da denir.
İslam'ın temelinde, "tek ilah olarak Allah'a, O'nun eşi ve benzerinin olmadığına inanmak" anlamına gelen tevhit inancı yatmaktadır. İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an'ın dışında Muhammed'in hayatı, davranış tarzı (sünnet) ve sözleri (hadis) de çoğu Müslüman için bağlayıcı bir öneme sahiptir.
İbn Sînâ'ya göre insan beden ve ruhun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Bu birleşimden meydana gelen insan, dünyadaki varlıkların en üstünüdür ve bunu sağlayansa onun aklıdır. Ona göre canlı varlıkların en üst seviyesini aklî nefs ya da nefs-i natıka olarak da isimlendirilen insani nefs oluşturur.
Kelâm ya da İlm-i Kelâm (Arapça: عِلْمُ الْكَلَام); İslâm dininin akāid konularını irdeleyen ve tarihî olarak bu çerçevede gelişen dinî-felsefî teorilerle ilgilenen ilim dalı. Bu anlamda kelâm, imanla ilgili konu ve sorulara izâh ve ispat getirme amacıyla geliştirilen teolojik felsefenin adıdır.
Felsefe varlık ve bilgi araştırmasında aklın ilkelerini dikkate alır. Kelam ise varlık ve bilgi araştırmasında hem vahyi hem aklın ilkelerini bir ölçü olarak kabul eder. Ayrıca kelamın felsefeden farklı olarak İslam'ı savunmak ve İslam inançlarının delillerini göstermek gibi bir görevi de vardır.
En kısa tanımı ile felsefe, bir düşünsel etkinlik, doğru ve tutarlı akıl yürütmedir. Düşünce bilimi olarak tanımlanan felsefenin temeli, soru sormak ile başlar.
Din ve felsefe alanında kullanılan geniş kapsamlı bir terim. Her hadisenin bir sebebi olduğunu ifade eden felsefe ve kelâm terimi.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri