Yemeklerde pişmiş olarak arpacık, beyaz ve kuru soğan tercih edilirken taze yeşil, kırmızı ve mor soğan ise salata veya yemeklerin üstünde çiğ olarak kullanılır.
Yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki olan soğan, çiğ ve pişirilerek tüketilir.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre kırmızı soğan; mide, yumurtalık ve ağız kanserine karşı oldukça etkilidir. Demir yönünden zengin olan kırmızı soğan kan hücrelerini optimal tutmak için oldukça değerlidir. Sarı soğanda da demir vardır fakat kırmızı soğana göre daha az miktadır.
Gerek pişirilip gerekse çiğ olarak tüketilebilen kuru soğanın kullanıldığı pek çok kürden bahsetmek mümkün. Düşük kalorili besinlerden biri olması açısından da rahatlıkla tüketilebilecek kuru soğanın faydalarını öğrendiğinizde şok olacaksınız.
- Kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. - İltihap ve enfeksiyonlara karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. - Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığını minimuma indirir. - Yüksek tansiyonun düşürülmesini sağlar.
İlgili 15 soru bulundu
Hangi Soğan Daha Faydalıdır? Tüm soğan türleri belirli oranlarda antioksidan içeriyor. Ancak kırmızı soğanın ve beyaz soğana göre daha güçlü bir antioksidan olduğu belirtiliyor.
Yemeklerde pişmiş olarak arpacık, beyaz ve kuru soğan tercih edilirken taze yeşil, kırmızı ve mor soğan ise salata veya yemeklerin üstünde çiğ olarak kullanılır.
Özellikle soğanın taze olması faydalarını alabilmek için gerekli görülüyor. Kuru soğan yemeklerden önce tüketilebileceği gibi birlikte veya yemek sonrasında kullanılabilir. Ancak günde en fazla 1 adet kuru soğan tüketilmeli. Aşırı kullanılması halinde mide zarına zarar erebilir.
Normal şartlarda kuru soğan yedikten sonra mideme dokundu diye yakınanlara bunun nedenini soğan zarı olduğunu söylemek doğru olur çünkü soğan zarı lifli bir zardır. Bu zar, bağırsaklarda sindirimi sırasında ortaya bir gaz çıkar böylece, bağırsaklarda bulunan gaz miktarında artış olur.
Özellikle akşam vakti çiğ olarak tüketilen soğanın hazmı zor olması sebebiyle az tüketilmesi tavsiye edilir.
Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Yetiştirme şartlarına göre değişse de kırmızı soğan genel olarak daha acı olmaktadır. Acılığı veren madde kapsaisin bir antioksidandır.Bilimsel çalışmalarda kırmızı soğanın beyaz soğana göre 5 – 10 kat daha fazla antioksidan içerdiği ileri sürülmektedir. Bu yüzden kırmızı soğan sağlık açısından daha faydalıdır.
Beyaz soğan vücuttaki iltihaplanmayı kurutmaya ve yok etmeye yardımcıdır. İdrar yolları enfeksiyonlarında ve Rahim iltihaplanmalarında etkilidir. Miyom oluşumunu engelleyerek adet sancısının oluşmasını engellemektedir. Beyaz soğan kalp rahatsızlıklarında ve damar yolu hastalıklarında oldukça önemli bir yiyecektir.
Soğanın filizlenmesindeki asıl neden çürümesidir. Çürüme durumu başlayan filizlenmiş soğanda, sağlık açısından kök kısmının yenilmemesi tavsiye edilir.
Bal ya da zeytinyağıyla karıştırılan soğan suyu aknelerden kurtulmayı ve cildin parlamasını sağlar. Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir.
Çiğ soğan, pişmiş soğan göre çok daha faydalıdır. Özellikle üzerine limon, zeytinyağı ve sumak gibi faydalı besinlerin eklenmesi soğanı daha da sağlıklı hale getirir. İç organları toksinlerden arındıran soğan idrar yolu iltihaplanmalarını temizler.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Soğan. Soğan çiğ tüketilmelidir çünkü çiğ hali antioksidan ve antikanserojen özellik gösteren sülfürlü bileşiklerden daha zengindir.
Peki soğan alırken hangisini alacağınızı nasıl bileceksiniz? Soğan satın alırken ağır olanları seçmelisiniz. Yumuşak, hafif ve soyulmadan bile keskin bir kokuya sahip olanlar yaşlı soğanlardır. Tatlı soğan hariç tüm bu soğan çeşitlerini serin bir yerde birkaç hafta muhafaza edebilirsiniz.
MİDE ASİDİNİZİ ARTTIRIR
Soğan, şişkinlik ve gaza sebep olmasının yanı sıra mide asidinizin artırır bu da size rahatsızlık verir. Bu yüzden akşam yemeğinde çok fazla soğan tüketmenizi önermiyoruz.
Bir ay boyunca her gün soğan tüketen kişilerin kemik yoğunlukları, tüketmeyenlere oranla yüzde 5 daha fazla. Anti-inflamatuar özellikleri yüksek olan soğan, kötü kolesterolü de azaltır. Düşük kolesterol seviyesi de kalp sağlığı için iyidir. Ayrıca kardiyovasküler hastalık riskini de azaltır.
Soğanın zararları ve yan etkileri
Hazımsızlığa veya mide ekşimesine neden olabilir. Hemoroit (basur) rahatsızlığı olan kişilerde kanamayı arttırabilir. İçeriğindeki kükürt nedeniyle fazla tüketilmesi alerjik reaksiyonlara ve hatta gıda zehirlenmesine yol açabilir.
Vücudunuzdaki bakterileri ve mikropları emer ve ayaklarınızdaki cilt çok ince olduğundan, iyi bakteri ve kimyasallar kanınızda daha hızlı emilir. Bu şekilde, soğan kanınızı da temizler. Ve tüm bunları siz uyurken yapar.
Soğan Gümüş, sulu ve sert yapısı ile bilinen lezzetli bir soğan türüdür. Keskin bir aromaya sahip olan gümüş soğan, kimi yörelerde beyaz soğan olarak da adlandırılır. Gümüş soğan, yemeklerde ve çorbalarda sıklıkla kullanılır.
En büyük ilacım soğan ve sarmısak. Özellikle de Adapazarı soğanı çok yararlı. Çünkü Adapazarı soğanı özellikle spermleri güçlendiriyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri