Arpacık soğan: Kırmızı, sarı ya da beyaz arpacık soğan olmak üzere farklı arpacık soğan çeşitleri vardır. Uzun uzun pişirmek istediğiniz et ya da sebze yemeklerinize enfes bir lezzzet katar. Lezzeti mor soğan gibi hem tatlı hem de yoğun olan arpacık soğanlar genelde vinegret gibi sosların yapımında kullanılır.
Şeker oranı çok yüksek olan bu soğanların kokusu ise daha hafif. Beyaz soğanlar marketlerde daha az karşımıza çıkıyorlar. Diğer soğanlara göre daha büyük oldukları gibi kabukları da çok daha ince ve kağıt gibi oluyor. Keskin bir tatları, yoğun kokuları olan bu soğanların şeker miktarı oldukça düşük.
Hangi soğan çeşidi hangi yemekte kullanılmalı? Adı genelde mor soğan olarak bilinen kırmızı soğanı yemeklerde pişirip tüketmek yerine çiğ tüketmeniz daha doğru olur. Çünkü kırmızı soğan pişirdikten sonra lezzetini kaybediyor.
Kırmızı soğan
Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur. Yapılan bilimsel araştırmalara göre kırmızı soğan; mide, yumurtalık ve ağız kanserine karşı oldukça etkilidir. Demir yönünden zengin olan kırmızı soğan kan hücrelerini optimal tutmak için oldukça değerlidir.
İlgili 29 soru bulundu
Tatlı soğan
Diğer soğanların keskin ve sıkışmış tadı tatlı soğanlarda yoktur ve gerçekten tatlı bir tat verir. Genellikle sandaviçlerde kullanılabilir. Renkleri beyazdan sarıya değişebilir ve çoğunlukla düz ya da ezilmiş bir görünüme sahip olurlar.
Özelikle kırmızı soğan, vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldıran antioksidan maddeleri, kuru ve beyaz soğana göre daha fazla bulundurmaktadır.
Beyaz soğan
Sulu, ince katmanlı, acı ve şeker oranı düşüktür. Aslında mutfağımıza geç giriş yapmış ve Türk yemeklerindeki uzun süre pişme durumuna uygun olmayan bir yapısı var. Daha çok sotelerde, tava yemeklerinde kullanılmalı.
Hatta mor soğanların daha acı, beyaz soğanların daha tatlı olduğu düşünülür. Ancak bu doğru değildir. Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür.
Tatlı, sulu ve lezzetli olması nedeniyle genellikle balığın yanında tüketildiği için Kapıdağ bölgesinde "balık soğanı" olarak da bilinen bu ürün, sadece Erdek kırsalında 4 mahallede yetiştiriliyor.
Yemeklerde soğanın acısı çıktığı için çiğden soğan yerken onları tuz ve soğuk su yardımıyla yumuşatmak gerekiyor. İlk yöntem doğradığınız soğanları buzlu soğuk suyun içerisine almak. Bu suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı da tuz atarsanız tüm acılığını alacaktır.
Soğan açı bir sebzedir. Acılığını büyüklere sorarsan dikenlerin marifeti imiş.
Antioksidan Deposudur
Antioksidan açısından oldukça zengin olan bu sebze, 25 farklı çeşit flavonoid ve antioksidan içerir. Kalp hastalıkları, kanser ve diyabete karşı koruyucu etkisi olan antosiyaninler ise özellikle kırmızı soğanda bol miktarda bulunur.
Doğal bir antibiyotik olarak kabul edilen soğan, eski çağlardan beri tüketilen bir sebzedir. Bu bağlamda pişmiş ya da çiğ olarak tüketilen soğan aynı zamanda vücut açısından güçlü bir silahtır.
Soğan bilinenin aksine acı değil, aslında şeker oranı oldukça yüksek bir kök sebze. İçindeki şeker, pişirilme şekline göre daha çok açığa çıkıyor. Bu da soğanların daha şekerli ve hafif karamelize olmasını sağlıyor.
Kuru soğanın toprağın yüzeyine çıkardığı ve gelişimini tamamladığı besin yeşil soğandır.
soğanı öldürmek olarak da adlandırılır, dünyanın her yerinde ölüler morardığından hatalı bir benzetmedir soğanların pembeleşmesi. sogan cok hafif ateste bir parca yag ile (bkz: zeytinyagi) agir agir kavruldugunda takriben 4 ila 6 dakikalar arasinda pembe kirmizi arasi renk gorulmesi durumu.
Beyaz soğanın faydaları; Diyabet hastalarına önerilen beyaz soğan diyabeti ve kan şekerini dengelemekte faydalıdır. İçeriğinde var olan antioksidan sayesinde hastalıklara karşı önleyici olarak bağışıklığın güçlenmesinde büyük rol oynamaktadır.
önce kıyma kavrulmaya başlar kıyma pembeliğini kaybetmeye başladığı an soğanlar atılır ve karamelize edilir. kesinlikle kıyma kavrulmalidir. bazen aşçılarda bile önce soğanın kavruldugunu görüp şok oluyorum. kıyma suyunu çekmeden soğan atılırsa o yemeğin kokusu güzel olmaz. tadı da kaçar.
Soğan seçerken, kuru ve sert olmasına özen göstermelisiniz. Yumuşak soğanlar çürümeye hazır türdendir. Kabuklarının, soğan üzerinde olması önemlidir. Patatesin ise sert ve filizlenmemiş olması gerekir.
Soğan, pırasa ve kereviz gibi kümelenmiş sebzeler, basit bir durulamayla temizlenemeyen bol miktarda çatlaklara ve çentiklere sahip bitkilerdir.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Salataların ve kısırın vazgeçilmez lezzeti olan yeşil soğan, hem çiğ hem de pişirilmiş olarak tüketilebilir. Hem yeşil hem beyaz parçaları kullanılır. Özellikle yeşil kısımları sebze ya da et yemeklerinin son aşamasında eklenip o tarifin lezzetini ikiye katlıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri