Hayvanlar depremi yalnızca saniyeler öncesinde hissedebilir Örneğin filler ve kuşlar çok düşük frekanstaki sesleri ve sarsıntıları duyabilirken kemirgenler de insan kulağının algılayamayacağı parçalanan kayalardan çıkan yüksek frekans dalgaları duyabiliyor.
Wikelski'nin "temelde hayvanlar için küçük cep telefonları" olarak tanımladığı cihazlarla yürütülen araştırma, hayvanların depremleri potansiyel olarak insanlardan 12 saatten daha önce, herhangi bir depremden çok önce, tespit edebileceklerini öne sürdü.
İnsanlardan daha hassas duyulara sahip olan kediler, çevrede meydana gelen farklı durumları çok daha hızlı ve iyi algılar. Deprem de sismik titreşimler aracılığı ile ortaya çıkan bir doğal afet olduğu için kedilerin depremi insanlardan daha önce hissedebileceğini söylemek mümkün.
Hayvanların depremi önceden hissettikleri ve o bölgeyi terk ettiklerine dair birçok olay rapor edilmiş durumda. Bilim insanları tarafından araştırılan bu durum hayvanların saniyeler ve dakikalar öncesinde depremin öncül sarsıntılarını hissedebileceklerini kanıtlamışlardır.
Bir köpek, deprem başladığında endişeli huzursuzluk sergileyebilir, titreyebilir veya sakinliğini kaybedebilir. Bazı köpekler titreşimleri algıladığında havlayabilir veya uluyabilir. Ayrıca, panik ve kaçma eğiliminde olanlar da vardır. Bununla birlikte, bazı köpekler depremi hissetse bile nispeten sakin kalabilirler.
İlgili 27 soru bulundu
Bilimsel Araştırmalar: Köpekler ve Deprem Algısı
İtalya'da yapılan bir çalışmada köpeklerin 12 saat öncesine kadar sismik aktiviteyi hissedebildikleri ve bunun sonucunda havlama, sızlanma, huzursuzluk gibi anormal hayvan davranışları sergiledikleri görülmüştür.
SÜLÜNLER Japonların yaptığı bir araştırmada sülünlerin depremin ilk küçük sarsıntı dalgalarına karşı olağanüstü hassas olduklarını belirlendi. Sülünler, yeryüzündeki en küçük sismik sarsıntıları, trafik nedeniyle meydana gelen sarsıntılardan ayırt edebiliyorlar.
Aylar boyunca izlenen hayvanların, yakınlarda tespit edilen sekiz büyük depremin yedisinden önce, 45 dakikadan fazla bir süre boyunca alışılmadık derecede hareketli oldukları görüldü.
Deprem anında yaşadıkları panik, telaş, tedirginlik kalıcı olabilmekte, sonrasında da bu davranışları devam ettirdikleri görülmektedir. İştah kaybı, aşırı miyavlama, hırçınlık gibi davranışlar görülse de tam tersi bazı kedilerde ise aşırı sakinlik, sahibine aşırı bağımlılık, fazlaca sevilme isteği de görülmektedir.
Kedilerde deprem öncesinde yaygın görülen davranış değişiklikleri arasında normalden daha fazla ses çıkarma, hızlı hızlı hareket etme, saklanma ve alışılmışın dışında davranışlar sergileme görülmektedir.
Büyük bir depremden birkaç hafta ya da birkaç saniye önce oluşan, büyük depremin oluştuğu alan içinde ya da bu alan yakınında ortaya çıkan küçük sarsıntılara öncü deprem denir. Öncü depremler genellikle yakın bir zaman sonrasında gelecek büyük bir depremin habercisi olduğu anlamına gelir.
Köpeklerin davranışlarında sürekli olarak saklanma eğilimi, endişeli olma, uzun süren havlama ve uluma, yeri kazma, havayı koklama gibi davranışlar da depremi hissettikleri yönünde yorumlanmaktadır.
Özellikle üst katlardaki bazı insanlar tarafından hissedilebilir. Binalarda bulunanlar, özellikle üst katlarda yaşayanlar açıkça hissederler. Birçok insan sarsıntının deprem olduğunu farkedemez. Duran araçlar hafifçe sallanır.
Hayvanlar depremi yalnızca saniyeler öncesinde hissedebilir
Depremin merkezindeki sarsıntılar etrafa şok dalgaları olarak yayılırken insanlar genelde ilk dalgaları hissetmezken hayvanların bunları hissetmesi daha mümkün görünüyor.
1 ve 2 büyüklüğünde depremler: Bu büyüklükteki depremleri insanlar hissetmezler sadece ölçüm için geliştirilen cihazlar kaydebilir. 3 büyüklüğünde deprem: Kapalı mekanda bulunuyorsanız, evinizin önünden kamyon geçmesi gibi küçük sarsıntılar hissedersiniz.
Muhabbet kuşu, karga, martı, köpek, kedi ve balıklar, deprem öncesinde tepki gösterme yetisine sahip canlılardır.
Araştırmalara göre hayvanlar hassas duyu organları sayesinde deprem gibi yüksek gerilimli frekansları insanlara göre daha önceden hissedebiliyorlar. Hayvanlar insanlardan daha farklı duyu 'eşiklerine' sahipler. Bizlerin duyamadığı aralıktaki sesleri duyabilir, titreşimleri hissedebilirler.
Yuvaları terk eden karıncalar kütlelerin, kayaçların sesini daha çok algılıyor ve ayakları kulaklarının içinde olması nedeniyle sersemliyor. Bu sersemlediği zaman küme şeklinde olduğu zaman ölüyor. Yüzde 80'i öldüğünde büyük deprem işareti olarak görüyoruz. Bu da 72 saat öncesinden ölüyor.
Mesela muhabbet kuşlarında yüksek sesle ötmenin yanında yemini yememe ve neşeli ötmeme gibi durumların görüldüğü söylenmektedir. Aynı zamanda kuşlar çok düşük frekanstaki sesleri ve sarsıntıları duyabildikleri için de depremi önceden hissedebilirler.
Depremin 5 dakika öncesinde muhabbet kuşlarında kafesten kaçma veya çıkmaya çalışma davranışı gözlemlenir. Kanatlarını çırpıp kafes tellerine doğru durmaksızın hareketler sergilerler. Hayvanlar Depremi Nasıl Hisseder?
USGS'e göre ”Çok az sayıda insan, depremin merkez üssünden en hızlı hareket eden, daha küçük olan ve daha büyük S dalgalarından önce gelen P dalgalarını hisseder. Ancak daha hassas duyulara sahip birçok hayvan, S dalgaları çarpmadan saniyeler önce P dalgalarını hissedebilir.”
Deprem öncesi huzursuz olan hayvanlardan biri de martılar olabilir. Depremin yaklaştığını hisseden martılar var güçleri ile bağırabilir ve bir şekilde biz insanların dikkatini çekerek deprem olacağını önceden bize haber verebilir.
Depremde en alt katta oturmak belki de sadece deprem anında çabucak dışarıya çıkmanız açısından mantıklıdır. Bir evi taşıyan binanın temeli ve kolonlardır. Bu sebeple temelin iyi mühendisler tarafından inşa edilmesi oldukça önemlidir. Ayrıca sağlam olması da önemlidir.
Karıncaların sadece 2'den büyük depremde davranışlarını değiştirdiği belirtiliyor. Karıncalar üzerinde yapılan bir araştırma, bu küçük canlıların 2''den büyük depremleri önceden algılayıp yuvalarının dışına çıktıklarını ortaya koydu.
Yüzeye çıkan çok sayıda yüklü atom bir araya gelerek hava moleküllerini iyonize eder ve ışık yayan bir plazma oluşturur. Araştırmacılar bu olayı "sanki yer kabuğunun yapısında bir batarya var da, o devreye giriyor" diye bir benzetmeyle açıklıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri