Kafein içeceklerle alındığında hızla vücuda geçmekte ve plasenta aracılığı ile bebeğe gitmektedir. Vücuda 200 mg kafein alındığında bebeğe kan gönderen plasentanın içindeki akım % 25 azalmakta ve kafein de bebeğe geçmektedir. Anne adaylarının göz ardı etmemesi gereken tehlike de burada başlamaktadır.
Yapılan araştırmalar hamilelik sırasında günde 300-400 mg'dan daha az alınan kafeinin anne adayı ve bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığını göstermektedir. Bu nedenle hamile olmanız kahve içmekten vaz geçmeniz anlamına gelmez.
Kahve içerisinde yer alan kafein direkt olarak bebeğe ulaşsa da hamilelik döneminde doğru miktarda içilen kahvenin bebeğe herhangi bir zararı yoktur. Burada önemli olan gün içinde tüketilen kahvenin miktarıdır. 200 mg'ı aşmayan kafein miktarı bebek için zararlı değildir.
Bir fincan türk kahvesi 60 mg kafein içermektedir. Gebelik sırasında çok fazla alışmamak kaydı ile günde 1 fincan kahve tüketilebilir.
Yapılan araştırmalar sonucunda hamile bir annenin günlük tüketmesi gereken kafein miktarı 200 mg olarak hesaplanmıştır. Buna göre hamilelik dönemi boyunca günde 200 mg'a adar alınan kafeinin bebeğe zararı olmadığı düşünülmektedir. Bu oran günde yaklaşık 2 fincana denk gelir.
İlgili 35 soru bulundu
Bu nedenle hamileler gazlı içecek içebilir mi? Sorusunun yanıtı kesinlikle hayırdır. Çünkü gazlı içeceklerde hem sindirim sistemini olumsuz etkiler hem de içinde bulunan kafein bebeğe geçerek ona zarar verebilir. Bu nedenle risk almamalı ve kola gibi gazlı içecekler tüketilmemelidir.
* Hamilelik döneminde en iyi tüketilecek sıvılar içme suyu, taze meyve suları ve süttür. Bunun yanında sıcak içecek olarak yine süt, sıcak çikolata, salep gibi içecekler tercih edilmelidir.
Hamilelikte maden suyu tüketimi güvenlidir, doktorunuza danışarak tükettiğiniz takdirde anne ya da bebeğe zarar vermez. İçeriğindeki zengin mineraller nedeni ile anne adayının doğal maden suyu içmesi yararlı olabilir. Maden suyunun içerisinde tatlandırıcı bulunmamasına dikkat edilmelidir.
Uzmanlar bebek bekleyen veya hamile kalmaya çalışan kadınların kafein tüketimini sınırlaması gerektiğini, ancak günde bir-iki fincan çay veya kahvenin sorun yaratmayacağını söylüyor.
Gebelikte annenin kalsiyum ihtiyacı artar. Süt en çok kalsiyum kaynağı olan besinlerden birisidir. Gebelikte ortalama günde 2 - 3 bardak süt içildiğinde tüm kalsiyum ihtiyaçları karşılanmış olur. Sütte çeşitli vitaminler de (A,C,D,K vitaminleri) ayrıca fosfor, flor, demir gibi mineraller ve yağ bulunur.
Bu nedenle hamilelikte uzun süre aç kalmak önerilen bir durum değildir. Uzun süre aç kalındığı takdirde kan şekerinin düşmesine bağlı halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, titreme, mide bulantısı ve kusma gibi sorunlar görülebilir. Kanda keton seviyesinin artması bazen bebek gelişimini olumsuz etkileyebilir.
İlk üç aylık dönemde bebek tüm ihtiyacını anneden karşılayacağı için annenin günlük beslenmesine ekstra bir enerji ilave etmesine gerek yoktur. Fakat bu annenin eğer mevcutsa, düzensiz beslenmeye devam edebileceği anlamına gelmez.
Gebelikte güvenli seks adına; kadının üstte veya yanda olduğu pozisyonların tercih edilmesi gerekir. Bunun nedeni anne adayının bu pozisyonlar ile hareketlerine rahat bir şekilde yön vermesinden kaynaklıdır. Ancak unutulmaması gereken; gebelik hormonlarının etkisi ile vajinal salgılarda artış olarak ödem ortaya çıkar.
Sektörün nam salmış markalarına kafa tutan genç Türk Markası TAFT Coffee'de ise bu oran 23164 mg. Kısaca TAFT Coffee açık ara farkla dünyanın en yüksek kafeinli kahvesi.
"Yapılan araştırmaya göre sigara ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesi hem bağımlılığı artıyor hem de bu maddelerin zararlarını ikiye katlıyor. Uzmanlar sigarayı bırakanların kahve gibi kafeinli içecekleri de bırakması gerektiğini vurguluyor."
Yapılan araştırma sonuçlarına göre, yetişkinler için kafein miktarının günlük 300 mg ile sınırlı olması gerektiği ve bu miktarın aşılmaması için belirli ölçülerde çay ve kahve tüketimi yapılması söylenebilir. 1 fincan filtre kahvede 135-200 mg, 1 çay bardağı demleme siyah çayda ise 40-80 mg kafein bulunur.
Hamilelikte beslenme listesinde işlenmiş ürün bulundurmak
Ancak bu ürünlerin hazırlanma aşamasında eklenen nitrit-nitrat adındaki gıda katkı maddeleri kanserojendir ve bebeğiniz için toksik olabilir. Doğrusu: Hamilelikte besleme listenizden sucuk, sosis, salam gibi şarküteri ürünlerini çıkartın.
Araştırmaların sonuçlarına göre; aşırı cips tüketen gebe kadınların bebeklerinin büyümesi ve gelişimi olumsuz etkilenebilmektedir. Bu sebeple anne adaylarının mümkün olduğunca cips yemekten uzak durmaları tavsiye edilmektedir.
En çok önerilen, sol yan yatıştır. Bu durumda, hem bebeğe giden kan akımı artar, hem de annenin böbreklerinden idrar daha rahat süzüleceği için, ödem ve el ayak ve bileklerde şişlik azalır. Ama bu devamlı sol yan yatılması anlamına gelmez çünkü konforunuzu bozabilir. Sadece, göbeğinizi yana düşürmek yeterlidir.
Gebeliğin ilk 3 ayı düşük açısından riski en yüksek olan aylardır. Ayrıca bu dönemde bebeğin gelişmekte olan organları ilaçlar, alkol ve diğer toksik ajanların yaratabileceği hasara karşı en hassas dönemindedir.
Bunun yanında, hamileyken çiğ ya da az pişmiş et ürünleri de tüketilmemelidir. Tüketmemenin yanı sıra, yemek yaparken çıplak elle dahi dokunulmamalıdır. Çiğ ete dokunmak ve yemek toksoplazma enfeksiyonuna yol açabilir. Keza çiğ kabuklu deniz ürünleri de salmonella adlı enfeksiyonun oluşmasına neden olabilir.
Aşerme ne zaman olur? sorusunun bilimsel bir cevabı olmasa da genelde aşerme olayı hamileliğin ilk 3 ayında yaşanır. Hamilelerde aşerme ve tiksinmelerin en çok görüldüğü dönem, ilk trimesterde yani ilk 3 aylık dönemde olur. Vücuttaki hormonal değişimlerle birlikte ortaya çıkan aşermede, kusma ve bulantı da görülebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri