İlişkilerdeki güven kırılması, ya her iki tarafın ya da bir tarafın tutarsızlıkları ve istikrarsız olduğu durumlarda meydana çıkar. Bu konu çözülmezse her iki kişi için de çığın altında kalmak kaçınılmaz hale gelir.
Güvensizlik duygusu daha önce yaşanmış kötü tecrübeler, sağlıksız partnerlik ilişkileri, çocukluk döneminde yaşanan zorbalık, dışlanma, hayatın belli döneminde yaşanan travmalar veyahut bazı kişilik özellikleri, bireylerin güvensizlik duygusu yaşamasına neden olabilir.
Güven kaybı yaşayan kişi, karşısındaki kişiden sürekli bir yanlış daha bekler hale gelir. Kontroller sıklaşır, kıskançlıklar artar. Sürekli 'yeniden beni zarara uğratacak' düşüncesi var olur. İlişkinin başındaki 'gözleri kapalı inanma hissi' yerini aşırı uyarılmışlık, aşırı kontrolcülük haline bırakır.
İnsanın kendisine güven duyması, kendini ve sınırlarını kabul etmesi ile başlar ve kendi iç sesine kulak vermesiyle şekillenir. İnsanın temel ahlaki değerlerini ve bu konudaki kararlılığını içine alır. örneğin, kişi yanlış olduğuna inandığı bir şeyi “başkaları yapıyor” diye yapmaz.
İlgili 21 soru bulundu
Güven insan ilişkilerinde huzura olduğu kadar karmaşaya da yol açan temel duygudur. Güven ortamında olduğunu hissetmek huzur verir ve korku, çekinme, kuşku duyguları olmaksızın bağlanmaya imkân verir. Güven duymak, ilişki içinde zarar görmeyeceğine emin olmak ve kendini koşulsuz teslim etmektir.
Bu açıklamalardan yola çıkarak ilişki olgunlaştıkça ve geliştikçe güvenin üç farklı beklentiyle birlikte ortaya çıktığı görülüyor: tutarlılık (öngörülebilirlik), güvenilirlik (dependability) ve inanç.
Açık fikirli olmak, karşıdakinin düşüncesine önem vermek ve iyi bir dinleyici olmak güven kazanmak için önemlidir. Aynı şekilde, şeffaf olmak ve gerçeği saklamamak ya da ertelememek güven kazanmanın yollarından biridir. Bir başka konu ise tutarlılıktır.
Güven kaybı yaşayan kişi, karşısındaki kişiden sürekli bir yanlış daha bekler hale gelir. Kontroller sıklaşır, kıskançlıklar artar. Sürekli ”yeniden beni zarara uğratacak” düşüncesi var olur. İlişkinin başındaki ”gözleri kapalı inanma hissi” yerini aşırı uyarılmışlık, aşırı kontrolcülük haline bırakır.
Paranoid kişilik bozukluğunun temel belirtisi başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlayarak sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk hali içinde olmaktır. Görülme sıklığı, toplumun genelinde %0.5-2.5 arasındadır.
Pistantrofobi, kimseye güvenemeyecek kadar incinmiş insanların muzdarip olduğu bir rahatsızlık. Güvenmekten korkmak, başkalarına karşı gardınızı almaya sebep olan Pistantrofobi hakkında detaylar için makalemizi incelemeye başlayabilirsiniz.
Güvensizlik, ihanete uğrama veya terk edilme deneyimine karşı geçerli ve gerekçeli bir tepkidir, ancak güvensizlik duyguları çok şiddetli olduğunda, kaygı, öfke veya kendinden şüphe ile sonuçlarak kişinin hayatı olumsuz yönde etkilenebilir. Kişi güvensizlik duygularıyla iki farklı şekilde baş etmeye çalışıyor olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Nedir? Paranoid kişilik bozukluğu, halk arasında paranoya olarak bilinen psikolojik bir rahatsızlıktır. En genel tanımı ile bu rahatsızlık bireyin, diğer insanlara karşı nedensiz ve devamlı şekilde duyduğu şüpheci ve güvensiz yaklaşımdır.
inanmak için somut bir kanıta ihtiyaç duyulurken, güvenmek için soyut kanıt yeterlidir. inanmak, güvenmenin altkümesidir. güven inanmayı getirir. güvendiğimiz her neyse ona inanırız fakat inandığımız şeye güvenmeyebiliriz. inanmak bir an ya da konuya bağlıdır.
Umut Kavramına Genel Bakış
Umut kelimesinin karşılığı, TDK Türkçe Sözlüğüne göre ‚ummaktan doğan duygu, ümit‛ olarak verilmektedir.
Yöneticilerin çalışanlarla ilişkilerinde tutarlı ve dürüst olmaları, onlara ilgi göstermeleri, doğru ve açık iletişim kurmaları ve kararları onlarla tartışmaları yöneticiye olan güven düzeyini yükseltmektedir (Whitener vd.,1998, s.513-530).
Güven, iki kişinin hiçbir baskı ve etki altında kalmadan birbirine karşı iyi niyet besleyerek korku, kaygı ve şüphe duymaksızın birbirlerine bağlanma, yakın olma, yakın hissetme ve inanma halidir. Sadakat ise, içinde tek olma, biricik olma, özel olma değer yargılarını içeren güven duygusunun daha da güçlü halidir.
Güven, sağlıklı bir ilişkinin, daha güçlü bağlantıların ve daha fazla güvenliğin anahtarıdır. Güvenlik, bir ilişkide kendinizi güvende hissetmenizi sağlar. Partnerinize güvenmek sağlıklı sınırlar yaratır. Kendinizi güvende ve olumlu hissettiğinizde, birlikte sağlıklı ve güçlü bir temel oluşturursunuz.
Güven, her tür ilişki için temel bir kavramdır. Güvenin yüksek olduğu romantik ilişkiler daha sağlıklı ve yapıcı şekilde ilerler. İlişkide güven sorunu oluştuğunda zihni sürekli meşgul eden olumsuz düşünce, davranışlar ve onlara eşlik eden; öfke, üzüntü, kıskançlık ve endişe gibi duygular ortaya çıkabilir.
Güven, insan ilişkilerinin zayıfladığı özellikle son yüzyılda ihtiyaç duyulan önemli bir duygu ve olgudur. Küreselleşme, getirdiği avantajlarla birlikte, toplumsal güvene olumsuz yönde etki eden birçok eylem kalıplarıyla da bireye etki etmiştir.
Karşı tarafın kötü bir şey yapmayacağından emin olmak da güven olarak nitelendirilir. 11. yüzyılda literatüre giren bu kelime birçok deyimde ve kalıp ifadenin içinde kullanılır. Örnekler: 1- Güvendiği Dağlara Kar Yağmak 2- Güven Beslemek 3- Güvenini Kazanmak.
Mutlak güven, kararın uygulanması, deneyin kullanılması, kontrolün yapısından kaynaklanan sınırlamalar ve bazı delil tiplerinin kalitatif yapısı gibi bazı faktörlerden dolayı mümkün değildir. Onaylayıcı veya doğrulayıcı, toplanan delili değerlendirir ve onaylama veya doğrulama açıklamasında kararını ifade eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri