Bölgedeki deprem aktivitelerini inceleyen Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alkan, Gümüşhane'nin tektonik ve depremsellik açısından Türkiye'nin sakin bölgelerinden biri olduğunu ve sismisitesi yüksek fayların burada bulunmadığını belirtti.
KAFZ olarak bilinmekte olan Kuzey Anadolu Fay Hattı Gümüşhane'ye 80 KM yakınlıktan geçmesi nedeniyle Gümüşhane deprem bölgesi olarak kabul edilmektedir. Evet, Gümüşhane üçüncü derece deprem bölgesidir.
Sarsıntı, Trabzon ve çevre illerde de hissedildi. Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gümüşhane Kelkit merkezli 4,3 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. İlk etapta karşılaşılan olumsuz bir durum yoktur.
Sert, kayalık zeminlerdeki yapılar ise depreme karşı çok daha dirençlidir. Yumuşak, dolgu ya da homojen olmayan zeminlerde dayanıklılık, uygun temel ve inşaat şekli ile sağlanır. Binanın Temeli: Temel, binanın üzerinde yükseldiği yapı elemanıdır ve bina üzerindeki yüklerin zemine aktarılmasını sağlar.
Son olarak Erzincan'da 13 Mart 1992 tarihinde meydana gelen depremde Gümüşhane büyük oranda etkilenmiş ve il “Afete Maruz Bölge” olarak ilan edilmiştir.
İlgili 31 soru bulundu
Türkiye deprem riski haritasında, illerin derecelerine göre Gümüşhane, üçüncü derece riskli iller arasında yer alıyor.
1939 depremi, Erzincan başta olmak üzere Erzurum, Sivas, Gümüşhane, Tunceli, Amasya, Tokat, Yozgat, Niğde, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun gibi 14 şehirde etkisini göstermiştir. 1939 depreminin en çok etkilendiği şehir şüphesiz Erzincan'dır.
Eğer oluşan deprem dalgalarının frekansı ile binayı oluşturan demir, beton gibi maddeler aynı frekansa denk gelirse rezonans olayı gerçekleşiyor ve bina yıkılıyor. Fakat bir bina ile tektonik plakanın aynı frekansta olması olasılığı çok düşük. Bu sebeple devreye en önemli etken olan zemin giriyor.
Bilinenin aksine yumuşak veya sert birçok farklı zemine bina inşa edilebilir. Zeminin yumuşaklığı deprem hareketini etkiler. Burada önemli olan binanın oturacağı zemin koşullarına göre tasarlanmış olmasıdır.
Yüksek katlı binaların depreme dayanıklı olmadığı düşünülse de, uzmanlara göre 1 veya 2 katlı binalar ile 20 kat ve üzeri olan binalar, depremden en az etkilenen binalar olmaktadır. Yüksek katlı olan binaların kaliteli malzemelerden yapılması durumunda deprem yüküne az maruz kalınmaktadır.
Gümüşhane'nin Şiran, Kelkit ve Köse ilçeleri ile Bayburt ve Erzincan'dan geçen KAFZ ile ilişkili Kelkit Fay segmenti (KLFS), Kelkit baseni (KLB), Bayburt baseni (BYB), Kelkit Çoruh Fay zonu (KÇFZ), Akdağ-Çayırlı Fay zonu (AÇFZ), Tercan-Aşkale Fay zonu (TAFZ) ve Dağyolu fayı (DYF) gibi birçok fay segmenti ve fay zonları ...
Öte yandan Gümüşhane deprem bölgesi mi sorusunun yanıtı evet. Çünkü kısa adı KAFZ olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, yaklaşık 80 km uzaklıktan geçiyor. Bu fay zonu, Türkiye'deki en aktif fay zonları arasında yer alıyor.
Depremin 15,03 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Kelkit ilçesinde meydana gelen 4,3 şiddetindeki depremde ilk etapta olumsuz bir durum olmadığını, saha tarama çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
18 Aralık saat 23.23'te meydana gelen deprem Gümüşhane Kelkit ilçesinde gerçekleşti. Depremin şiddeti AFAD tarafından 4.1 olarak ölçüldü.
İşte detaylar... Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı (AFAD) verilerine göre saat 23.23'te merkez üssü Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde Riçhter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Zeminden 15.68 kilometre derinlikte meydana gelen deprem, Gümüşhane'nin yanı sıra Giresun, Bayburt ve Trabzon'dan da hissedildi.
Doğu Karadeniz Bölgesinin iç kesimlerinde yer alan Gümüşhane iline bağlı 6 ilçe yer almaktadır. Bilinen ve nüfus açısından en kalabalık ilçe Merkez ilçesidir. Merkez ilçesi dışında Kelkit, Şiran, Kürtün, Torul ve Köse ilçeleri de yer almaktadır.
Çünkü kayalık alanlar, yüksek katlı binalar için çok daha elverişlidir. Tam tersi bu alanlara az katlı binalar yapmak daha risklidir. Çünkü kayalık zemine yapılacak az katlı binalar depremi daha şiddetli hissedecektir. Kayalık zemin olması şartıyla, yüksek bina projelendirile bilir, bunda bir sakınca yoktur.
Binaların yapım özellikleri gereği deprem dalgalarına farklı şekillerde tepki verme özellikleri bulunur. Binaların kontrollü bir olarak deprem dalgalarına karşı koyacak şekilde sallanması doğaldır. Binanın sallanma derecesinin az veya çok olması sağlamlık göstergesi değildir.
Binanın yapıldığı zemin de depreme karşı dayanıklı olmalıdır. Bu anlamda yetersiz kalan bazı binalarda zeminde sıvılaşma görülebilir. Şurada Paylaş! Bu, her zeminde olmaz; ancak zemini kum veya toprak olan binalarda zeminde sıvılaşma meydana gelebilir.
Binanın temelindeki tortular ne kadar yumuşaksa sismik dalgalar o kadar büyük dalgalara sebep olur. Aynı şekilde zemin ne kadar kalın bir tabakaya sahip, ne kadar derin bir tabakaysa (örneğin kayalık gibi) sismik dalgaların yüzeyde yarattığı etki o kadar düşük olur.
Prof. Dr. Görür'e göre İstanbul'da zemini en zayıf olan ilçe Ataşehir, en sağlam olan ilçe ise Çamlıca.
Yüzeyde sıvılaşmanın gözlenmesi de, tek veya ard arda sıralanmış kum konileri, çatlaklar boyunca kum birikmeleri ve kum fışkırması şeklindedir. Zeminin sıvılaşması sonucu yapı zemine batabilir veya hafif yapılarda yukarı doğru hareket gözlenebilir.
Türkiye'yi sarsan 1939 Erzincan Depremi'nin etkileri, Karadeniz'de de hissedildi. Bu büyük deprem, Karadeniz'de Trabzon, Tokat, Samsun, Amasya, Ordu ve Giresun şehirlerinde etkili oldu. Deprem sonrasında çeşitli tedbirler alındı. Millî Yardım Komitesi kurularak deprem bölgelerinde faaliyetlerde bulunuldu.
Deprem riski en az olan şehirler ise şu şekilde belirtilebilir: Sinop. Giresun.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri