Gölgeler, iki sınıf altında toplanmıştırlar. Tam gölge, sabit ve opak cisme tek bir kaynaktan ışık gönderilmesi sonucunda cismin arkasında tam anlamıyla bir gölge oluşmasına denir. Yarı gölge ise, cismin tam olarak opak olmaması, yarı saydam olması sonucu veya birden fazla ışık kaynağı sonucu oluşur.
İki farklı gölge türü varmış: Tam gölge: Bu gölge türünde cismin arkasında oluşan gölge kısmına hiç ışık düşmezmiş. Yarım gölge: Cismin arkasında oluşan gölgenin kısmen ışık alan kısmına ise yarı gölge denirmiş. Güneş günün farklı saatlerinde yer değiştirir bunu biliyoruz.
Bir ışık kaynağından çıkan ışınların saydam olmayan bir cisimle karşılaşmaları durumunda ışık cismin arkasına geçemez, böylece cismin arkasında gölgesi oluşur. Tam gölge ve yarı gölge diye iki doğa olayı var, bunları da bu yazıda inceleyeceğiz.
Gölge, bir ışık olayıdır. Işık, saydam olmayan bir nesne tarafından engellenir, nesnenin bir yüzü aydınlıktır ve nesnenin arkasında ise karanlık oluşmaktadır. Işığın olmadığı yerde ne nesne ne de gölgesi görülemez. Statik nesnelerin gölgesi ışığın hareketiyle hareket etmektedir.
Işığın ulaşamadığı cismin arkasındaki karanlık yere gölge denir. Güneş, el feneri ve lambalar gibi ışık kaynakları, etrafı aydınlatır. Opak maddeler ışığın geçişini engeller. Işık geçen bölgeler aydınlık olurken, ışığı geçirmeyen bölgeler karanlıkta kalır.
İlgili 28 soru bulundu
Gölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık alandır. Ön tarafı fotoğrafçıya bakan bir adamın yüzü, arkadan gelen ışık nedeniyle gölgede kalmakta. Bir nesneye ışık kaynağından yayılan ışık çarptığında, nesnenin aydınlanan yüzünün tersinde oluşan karanlığa gölge denir.
Eğer cismin arkasında oluşan gölge kısmına hiç ışık düşmüyorsa, bu gölgeye tam gölge denir. Oluşan gölgenin kısmen ışık alan kısmına ise yarı gölge denir.
Kara kelimesinden türetilmiş olan karartı sözcüğü, hem gölge hem de muğlak ve belirsiz anlamına gelir.
Bağımsız Değişken: Işık kaynağının cisme uzaklığı. Bağımlı değişken: Gölge boyu SONUÇ: Cisim ışık kaynağına yaklaştıkça gölge boyu büyür, cisim uzaklaştıkça gölge boyu küçülür. Işık kaynağı cisme yaklaştıkça gölge boyu büyür, ışık kaynağı uzaklaştıkça gölge boyu küçülür.
Gölge dediğimiz bölge şöyle açıklanabilir; karanlık bir ortamda yayılan ışınlar opak cisimler ile karşılaşırsa, izlediği yol dolayısı ile cisimlerin arka kısımlarına ulaşamazlar. Bundan dolayı arkalarında karanlık (ışıksız) bir bölge oluşur. Bizler bu bölgeye gölge diyoruz.
Gölge oyunu, geleneksel olarak hayvan derilerinden kesilerek hazırlanmış insan, hayvan, eşya gibi figürlerin bir ışık kaynağı önünde oynatılarak, gölgelerinin gerdirilmiş, beyaz bir perdeye düşürüldüğü gösteri sanatıdır.
Işık Gölge (İtalyanca: Chiaroscuro), sanatta karanlık ve aydınlığın oluşturduğu zıtlık için kullanılan bir terimdir. Terim çoğunlukla tüm düzenlemeyi etkileyen, vurgulanmış zıtlıklar için kullanılır.
Gölge; bir kaynaktan çıkan ışığın, opak veya yarı saydam olan maddeye çarpması sonucu çarpmayan kısımların harekete devam edip, çarpan kısımların cismin arkasında siyah karartı bırakması olayıdır.
Örneğin ışıklar sarı ve turuncu, gölgeler ise koyu mavi ve mor renklerle anlatılır. Bir rengi ışıklı göstermek için, beyazla açmak yerine, sarı ya da turuncu renkleri karıştırmak gerekir. Gölgede göstermek için de, mavi ya da mor renklerle karıştırılmalıdır.
Edebiyat ve şiirde gölge (Greekçe σκιά, Latin umbra), Ölüler Diyarı'nda (yeraltında) yaşayan ölü bir kişinin ruhu ya da hayaletidir.
Bunun nedeni güneş ışınlarının geliş açılarıdır. Evde deneyebileceğiniz şekilde bir el fenerini aldıktan sonra bir cisime farklı açılardan ışığı tutun. Her derecelik açı değişiminde gölgenin boyuda değişecektir.
Gölge boyunun en kısa olduğu zaman Güneş'in tam tepede olduğu andır. Cisim, ışık kaynağına yaklaştırıldığında duvarda oluşacak gölge boyu büyür. Tam gölgenin oluşabilmesi için ışık kaynağının önüne opak cisim konmalıdır.
Oğlak dönencesine güneş ışınları dik açıyla geldiği için gölge boyu sıfırdır. Bu tarihten sonra güneşin dik açısı kuzeye doğru kaymaya başlar. Bu tarihten sonra Güney yarımkürede gündüzler kısalmaya geceler ise uzamaya başlar. 21 Mart günü ise dik açı artık 0° enlemi olan ekvator üzerindedir.
Örneğin; ses, gölge, ısı, ışık, sıcaklık, radyo dalgaları, TV frekansları gibi şeyler tanecikli bir yapıya sahip olmadıkları (hacim ve kütleleri bulunmadığı) ve (kendi başına hareket ettikleri ya da araz özelliğine sahip olup) eylemsizlik özelliği taşımadıkları için madde olarak kabul edilmezler.
Örneğin ince bir teli (1 boyutlu kabul edebiliriz pratikte), bir lambaya doğrultarak tutarsak bir nokta şeklinde gölgesi oluşur (0 boyut), ama yanlamasına tutarsak doğru şeklinde gölgesi oluşur (1 boyut).
Gölge yalnızca ışığı yansıtan, kıran veya soğuran bir nesne tarafından yaratılabilir. Işığın kendisi bunlardan hiçbirini yapamaz. Sonuç olarak, ışık başka bir ışığı engelleyemez bu nedenle gölge oluşturmaz.
Bazı bölgelerde hem ışık düşüp hem de gölgelenme görünüyorsa buna yarı gölge denir. Gece oynanan maçlarda sporcuların üç dört tane gölgesinin olması yarı gölgeye güzel bir örnektir. Dört gölgenin oluştuğu alana ışık düşmesine rağmen ,diğer bölgeler daha aydınlık olduğundan o bölgeler yarı karanlık gözükür.
Işık kaynağından gelen ışın saydam olmayan yani opak bir maddeye çarptığı zaman bu maddenin içerisinden geçemez. Bu nedenle de cismin arkası karanlık görünür. İşte bu karanlık tam gölge ismini almaktadır. Tam gölge şekli ışığı yansıtamayan opak cismin şekli ile aynı olmaktadır.
Çünkü gölgelerle ilgili en büyük yanlış anlamamız onların sadece yerde oluştuğunu sanmamız. Gölge sadece yerde oluşmaz. Gölgeler 2 boyutlu değil, 3 boyutludur. Dolayısıyla eğer Güneş her zaman aydınlıksa, Dünya'nın da her zaman bir gölgesi var demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri