Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları Fiilin, fiilimsinin, sıfatın, adlaşmış sıfatın ve zarfın miktarını bildiren sözcüklere miktar zarfı denir. “daha, en, çok, pek, gayet, fazla, az, biraz, azıcık, ol- dukça, hayli, epey, ne vs.”
Türkiye Türkçesinde aşırılık ifade eden miktar zarfları olarak umumiyetle az, azıcık, biraz, birçok, bol, çok, çokça, eksik, fazla, fazlaca, gayet, hep, hepten, kısmen, pek, pek çok, seyrek, sık vs. kelimeler gösterilmektedir.
Beş çeşit zarf türü bulunur. Zarf çeşitleri; durum zarfları, zaman zarfları, azlık-çokluk zarfları, yer-yön zarfları, soru zarflarıdır. Zarfların özellikleri; zarflar, tek başına kullanıldığı zaman isimleşir. Zarflar, isim çeki eklerini almazlar.
Örnekler: 1- Bu ihtimal beni çok heyecanlandırıyor? - Ne Kadar - Çok. 2- Buraya kadar yürüyerek mi geldin? - Nasıl - Yürüyerek. Belirteç Nedir? Cümledeki eylem ya da eylemlerin ne zaman, nasıl ve hangi koşullarda yapıldığını belirten kelimelere zarf ya da belirteç denir.
Maalesef kelimesi zarf görevindedir ve üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki, maatteessüf gibi anlamlarda kullanılır. Yazım hatası sık bir şekilde yapılan kelimeler arasında bulunan maalesef kelimesinin asıl yazımı "maʿa'l-esef" şeklindedir.
İlgili 18 soru bulundu
Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, masmavi, mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırılsıklam, sırsıklam, sipsivri, yemyeşil vb.
Kesinlik Zarfları: Fiillerin ve fiilimsilerin yapılışına kesinlik anlamı katan zarflardır. Başlıca kesinlik zarfları; elbet, şüphesiz, ne olursa olsun, elbette, mutlaka, kuşkusuz, eninde sonunda, er geç, hiç, asla, hiç mi hiç gibi sözcükler ya da kelime gruplarıdır.
Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.
Cümle içerisinde zarları bulmak oldukça kolaydır. Cümlede zarf olan kelimeyi bulmak için bazı sorular sorulabilir. Bunlar; nasıl, ne zaman, nereye, ne kadar sorularıdır. Bu sorulardan alınan cevap olan kelime cümle içerisinde zarf olarak kullanılan kelimedir.
Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde, -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak, değişiklik gösterebilir.
ancakın karşılığında verilen kelimeler de, sırf, sadece vb., zaten zarf görevinde kullanılan kelimelerdir.
Örneğin: ''Nasıl bir insan?'' cümlesindeki nasıl soru sıfatıdır. ''Buraya nasıl geldin?'' cümlesinde ise ''nasıl'' kelimesi soru zarfı olarak kullanılmıştır. Soru Zarfı Nedir? Cümle içerisinde doğrudan doğruya yükleme yöneltilen soruların tamamı soru zarfıdır.
Yüklem bulunduktan sonra, zarf tümlecini bulmak için yükleme "nasıl, ne zaman, neden, niçin, niye?" soruları sorulmaktadır. Bu sorular, zarf tümlecinin farklı alt bölümlerini gösterir. Genel olarak ise hepsi zarf tümlecidir. Zarf tümlecinin yeri cümle içinde değişebilir, sabit bir yeri yoktur.
Cümle içerisindeki fiil ve fiilimsileri nicelik yönünden tanımlayan kelimelere miktar zarfı denir. Miktar zarfını bulmak için yükleme ''ne kadar'' sorusu sorulur.
Eylemleri, eylemsileri ve ön adları nicelik yönünden tamamlayan zarflara miktar zarfı denir. Yapı bakımından sayı sıfatlarına benzeyen miktar zarfları isimlerin değil fiil ve fiilimsilerin önüne getirilir.
b. Zaman Zarfları: am “şimdi, demin”, şen “önce”, amehgä “hemen, derhal”, cañ “demin”, day ~ dey “demin”, juqäçer “sık sık”. Zaman zarfları hareket olduğu zaman ve durumu niteler.
Ezberlemenin zor olduğu zarf fiil ekleri: -ken, -madan, -ince, -ip, -arak, -e e, -dıkça, -maz, -casına, -meksizin, -dığında şeklindedir.
Bu örneklerde diye, sözcük türü olarak zarf-fiil olup belirgin bir şekilde “ah, bom, cırt, cork, cup, çıt, gaak, hart, hop, hüp, küt, löp, lüp, pat, pır, pıt, şak, şap, şıp, tak, tık, zart, zınk, zırt” gibi ses taklidi sözcüklerle bir araya gelmektedir.
mez), ken, -Dıkça (-dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçe), -DIğIndA (-dığında, -diğinde, -duğunda, -düğünde, -tığında, -tiğinde, -tuğunda, -tüğünde) ekleri zarf-fiil yapan eklerdir.
Sıfat ve Zarfı Birbirinden Nasıl Ayırabilirim? Bir sözcüğün sıfat mı yoksa zarf mı olduğu zaman zaman karıştırılabilmektedir. Unutmayın ki sıfatlar isimleri niteler ve isimlerden hemen önce gelirler. Zarflar ise fiilleri nitelerler ve cümle içerisinde herhangi bir noktada bulunabilirler.
Zarf fiil eki, fiil soylu kelimelerin sonuna getirilerek bu kelimelerin cümle içerisinde zarf olarak kullanılmasını sağlar. Zarf fiil eklerini bulmak için cümledeki yükleme ''nasıl'' ve ''ne zaman'' sorusu sorulur.
“Artık” zarfı, konuşma anından sonrasına işaret eder. “Zaten” eklendiği cümlede gerekçe bildirir. “Şimdilik” konuşulan zamanda, şimdiki durumda anlamı katar.
Banguoğlu, doğrudan doğruya sıfatın varlığı - yokluğu, fiilin olup bitmesi ile ilgili zarflara gerçekleme zarfları diyerek evet, hayır, öyle, değil, peki, olur, elbette, tabi, yok, asla, katiyen sözcüklerini zikreder (Banguoğlu, 2004: 372).
Yineleme Zarfı: “yine, gene, tekrar, ikide bir, kez (bin kez, beş kez vs.) vb.”
2.4.1.5.Gösterme Zarfı: Eylem ve eylemsileri gösterme yoluyla belirten zarflardır. Gösterme zarfı olan “işte” sözcüğü tanıtma görevi yapar. Gösterme zarfının belirgin özellikleri eylemi gösterme yoluyla kesinleştirmesi, özneyi belirtmesi, cümlenin anlamını belirginleştirmesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri