For, İngilizce'de bir süre dilimini belirtmek için kullanılıyor ve kelime süreden önce kullanılır. Örneklere bakalım, 2 saattir çalışıyorum. (I have been studying for 2 hours.)
Bir varlığın işlevinden ya da özelliğinden söz ederken to kullanılmaz, for kullanılır. Örnek: The PC is used for storing data.
Cümlede belirli bir zaman diliminden bahsediliyorsa ve eylemin ne kadar sürede devam ettiği anlatılmak istendiğinde for kullanılır. For kelimesinin birinci anlamı “için” olarak çevrilse de Present Perfect Tense, past perfect tense ya da future tense ile kurulan cümlelerde “şu kadar süre boyunca” anlamı taşır.
Cümlede belirli bir zaman diliminden bahsediliyorsa ve eylemin ne kadar sürede devam ettiği anlatılmak isteniyorsa cümlede for kullanılmaktadır. For kelimesinin birinci anlamı Present Perfect Tense, past perfect tense ya da future tense ile kurulan cümlelerde “… kadar süre boyunca” anlamı ifade etmektedir.
Nesnelerden önce kullanılan for “için” anlamındadır. For dan sonra fiil gelirse fiilin sonuna ing takısı getirilir. Zaman bildiren kelimelerden önce kullanılırsa süreyle anlamındadır.
İlgili 31 soru bulundu
Cümlede belirli bir zaman diliminden bahsediliyorsa ve eylemin ne kadar sürede devam ettiği anlatılmak istendiğinde for kullanılır. For kelimesinin birinci anlamı “için” olarak çevrilse de Present Perfect Tense, past perfect tense ya da future tense ile kurulan cümlelerde “şu kadar süre boyunca” anlamı taşır.
For ile Since Arasındaki Fark; Since, eylemlerin, durumların ve olayların başlangıç noktasını işaret etmek için kullanılır. “Since” sadece perfect tenses ile beraber kullanılır. For'u belli bir süreden bahsederken kullanabilirsiniz – bir şeyin ne kadar süre devam ettiğini belirtir.
Bir şeyin ne zaman başladığından bahsederken since kullanın. Bir zaman dilimini anlatırken for kullanın. Since sadece perfect tenses ile beraber, ancak for bütün zaman kipleri ile kullanılabilir.
'Present perfect' kullanarak bir zaman aralığının süresini, for + bir zaman aralığı ile, ya da başlangıç noktasını, since + zamanda bir nokta ile dikkate alarak şu andan önceki bir zaman aralığını tanımlamak için kullanabiliriz. FOR ve SINCE aynı zamanda 'past perfect' ile de kullanılabilir.
e.g. abbreviation for exempli gratia: a Latin phrase that means "for example".
Latince kısaltmalar olan i.e. (“that is” anlamında) ve e.g. (“for example” anlamında) genellikle parantez içinde karşımıza çıkar ve ardından virgül gelir. Parantez dışında olursa virgül hem öncesinde hem de sonrasında kullanılmalıdır. His prom date (i.e., his cousin) arrived late.
''To'' mu ''For'' mu sorusu karşısında en çok zorlandığımız kural diyebiliriz. İkisinin de “için” anlamına geldiğini biliyoruz bu yüzden de zaman zaman yanlış kullanıyoruz. Oysa kural çok basit. En ayırt edici fark “to''dan sonra fiil, “for''dan sonra ise isim gelmesidir.
Bunun için “for” kelimesi sorunun sonuna gelir. Örneklere bakalım; How long are you here for? (Ne kadar süre buradasın?) Kaç gün boyunca burada olacak? (How many days will he be here for?)
''To'' mu ''For'' mu sorusu karşısında en çok zorlandığımız kural diyebiliriz. İkisinin de “için” anlamına geldiğini biliyoruz bu yüzden de zaman zaman yanlış kullanıyoruz. Oysa kural çok basit. En ayırt edici fark “to''dan sonra fiil, “for''dan sonra ise isim gelmesidir.
ancak "to" ve "for" arasındaki kullanım farkları da vardır. örneğin "to" genellikle hareket veya yön belirtmek için kullanılırken "for" belirli bir süre veya amaç için kullanılır. ayrıca "for" aynı zamanda bir kişiye veya gruba yapılan eylemi belirtmek için de kullanılabilirken "to" bu durumda kullanılamaz.
as if {bağlaç}
sanki {bağ.}
Bir eylemin zamanı önemsiz veya belirtilmemiş ise her zaman Present perfect kullanmalısınız. Gerçekleşmiş bir eylemin zaman veya yer ile ilgili ayrıntıları verilmiş veya istenmiş ise her zaman Simple past kullanmalısınız.
Present Perfect Tense ile kurulan cümlelerde zaman belirsiz bir haldedir. Daha çok bu cümlelerde işin yapılıp yapılmadığı önemli olur. Present Perfect Tense ile kurulan olumlu cümlelerde sırasıyla; özne, have/has ve fiilin 3. hali kullanılır. I have lost my keys. - Ben, anahtarlarımı kaybettim.
(a) gidip/uğrayıp almak, alıp getirmek. to be (left till) calld for: gelinip alınacak. (b) istemek, talep etmek, (birini) çağır(t)mak, birisine seslenmek. call for help: yardım istemek. call for the bill: fatura istemek.
Since kullanımı, cümledeki eylemin başlangıç noktasını ifade ederken işimize yarayacaktır. Örneğin: Annie has worked there since 1997. (Annie 1997'den beri orada çalışıyor.)
Standart olumlu bir cümle özne, "have/has" yardımcı fiili, "be" fiilinin üçüncü hâli (been) ve ana fiilin present participle (-ing) hâlinden oluşur. Geçmişte bir anda başlamış, şu ana kadar devam etmiş ve hâlen devam etmekte olan bir olay veya durumdan bahsederken kullanılır: We have been playing tennis for two hours.
Would, aslında “will”in (gelecek zaman yardımcı fiili) past tense (geçmiş zaman) hali.
* Cümleden atılan bağlaç ya AS : SINCE : BECAUSE ya da AFTER'dır.
Present perfect continuous tense'i cümlede şu şekilde kullanıyoruz: “Have/has been + V-ing”. Olumsuz cümlelerde “Have/has been + not + V-ing”, soru cümlelerinde ise “Have/has + özne + been + V-ing” şeklinde kullanıyoruz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri