mecaz İşveli, şuh, baştan çıkarıcı kadın.
farscadaki anlami sakaci ve mutludur ama turkceye sehvetli ve asiri samimi anlamlariyla gecmistir.
[1] (') Fitneli, karıştırıcı. [2] (mecaz) Gönül ayartıcı, cilveli.
Mutaassıp ve utangaç olmayan kadınlara şuh denir. Latince kökenli bir sözcük olan vamp ile şuh kelimeleri yakın anlamlıdır. Her iki kelime de özgürlüğüne düşkün, baskın karakterli kadınları tanımlamak için kullanılır.
Şuh u Selîs
Şuh “neşeli, canlı, hareketli, şen, kıvrak”; selîs “düzgün ve açık ifâdeli, âhenkli ve akıcı (söz, yazı)”(Kubbealtı 2018) anlamındadır. Dolayısıyla bu tabir şiirin akıcı, hoş, hareketli, canlı olduğunu ifade eder.
İlgili 28 soru bulundu
Şen ve hareketlerinde serbest olan. Nazlı, işveli. Açık saçık, hayasız. Oynak.
O şûh ( cilveli, cazibeli, neşeli) sevgili, her açtığı yaraya elmas tozu, kırıntısı eker ( serper) . İhsân üstüne ihsân ettiği için ( onun) lutfu ( canı) var olsun. Beyitte ele alınan sevgili şûh (işveli, cilveli, cazibeli) olarak tanımlanmıştır.
Fettan kelimesi özellikle halk arasında, bazı durumlar karşısında ortalığı karıştıran kişiler için kullanılmaktadır. Olmadık yere huzursuzluk çıkaran, sinsilik yapan ve insanların aklını çelen şeklinde ifade edilir.
Farsça'da "göz; tavla zarlarında sayıları belirleyen siyah noktalar; vav (و), kaf (ق) ve fâ (ف) gibi harflerin başlarında bulunan yuvarlak içindeki beyaz kısım", mecazen "ümit, özlem; yakınlık, ön; aziz" anlamlarına gelir.
Yazılacak olan cevaplar ise istenilen kelime sayısına göre farklılık gösterebilmektedir. Cevaplar ise asgari, minimum, an alçak ve en az olarak ifade edilebilir. Harf harf bulmacada en az en aşağı ifadesi için; asgari, en alçak, en az ve minimum ifadelerinin kullanabileceğini söylemek mümkündür.
O şûh ( cilveli, cazibeli, neşeli) sevgili, her açtığı yaraya elmas tozu, kırıntısı eker ( serper) . İhsân üstüne ihsân ettiği için ( onun) lutfu ( canı) var olsun. Beyitte ele alınan sevgili şûh (işveli, cilveli, cazibeli) olarak tanımlanmıştır.
şuh kelimesinin kökeni Farsça dilidir. şuh kelimesinin Farsça dilindeki karşılığı şūḫ şeklindedir.
Şuhud kavramını eserlerinde genel olarak iki manada kullanmıştır. Bazen vahdet-i vücud'a mukabil vahdet-i şuhud anlamına yakın bir mana ile kullanırken24 bazen de bizim şuhûdî tefsir ile alakalı olduğunu düşündüğümüz manasıyla müşahede âlemini kastetmişa tir.
Türkçe anlamı ile beraber nobran; davranışı kaba, gönül kırıcı ve sert olan anlamına gelmektedir. Kişinin takındığı bir sert tavır üzerinden karşı tarafa bunu aktarması olarak da anlatmak mümkündür. Örneğin nobran bir kişilik, sert mizacını karşı tarafa ileten şeklinde anlaşılabilmektedir.
Despot (Yunanca: δεσπότης, despotes, dişi adı δέσποινα, despoina, Bulgarca ve Sırpça деспот, despot, dişi adı деспотица, despotitsa), Bizans sarayına ait olmakla birlikte Latin İmparatorluğu, Bulgaristan, Sırbistan ve Trabzon İmparatorluğunda kullanılmış olan bir soyluluk unvanı.
Aynı şekilde Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı zaman Hamaset yapmak sözüne karşılık, 'yiğitlik, yüreklilik' şeklinde ifade etmek mümkün. Aynı zamanda herhangi bir konuyu dinleyenleri etkileyebilmek ya da heyecanlandırmak adına abartılı şekilde anlatmak biçiminde de ifade etmek mümkün.
Türkçedeki kullanımıyla müstesna, genel kuralların dışında, özel veya istisna bir durumu ifade eder. Kelimenin Anlamı: Müstesna, bir şeyin veya durumun genel kurallardan veya normlardan saparak özel veya istisna bir konumda olduğunu belirtir.
Allah'ın zuhur ve tecellilerini görme anlamında tasavvuf terimi.
Yani şuhudî iman demek, var oluşa şahit olunarak kâinatın Yaratıcısına iman etmek demektir.
sühan, sühun - سخن، سخن
Bu noktadaki en önemli kriter ise Süheyl isminin taşıdığı anlam oluyor. Türk Dil Kurumu'na göre Süheyl isminin anlamı şöyle; Güney yarımküresinde yer alan parlak yıldız.
Şen ve hareketlerinde serbest olan. Nazlı, işveli. Açık saçık, hayasız. Oynak.
Dinin buyruklarını yerine getirmeyen, dinden uzak ve serin kişiler şeklinde öne çıkar. Beynamaz Kime Denir? Dini açıdan namaz kılmayan kişiler beynamaz ifadesi üzerinden değerlendirilir. Yani bu kişinin namazdan uzak olduğu ve İslamiyet ile dini gereklilikleri yerine getirmediğine dair değerlendirilir.
Şühûdî tevhid, “Her şey O'ndandır”, vücûdî tevhid, “Her şey O'dur” şeklinde de ifade edilir.
Gayb, “gizli olan, görünmeyen” demektir. Kur'an-ı Kerim muttakilerden, yâni takva sahibi müminlerden bahsederken, onların en büyük özelliği olarak “gayba imanlarını” gösterir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri